''Küçük bir çizik diyelim.'' Beni, duvarla arasına aldı ve bedenini benimkine bastırdı.Bıçakla aramızda bir santimden az boşluk vardı.Soğuk bıçağı boynumda dolaştırdı.Titredim.
''Aptal.'' Fısıldamıştım çünkü korkuyordum.
''Dudaklarını kesmeden sus!''
Soğuk bıçak, vücudumun ısısını almıştı.Ama hala korkuyordum.
''Sana iyi sabrediyorum ve sen sınırını aşıyorsun!'' Hızla yutkundum.Derin nefesler almaktan yorulmuştum.
Dudağını kulağıma yaklaştırdı.
''Asla acımam anladın mı?'' Sıcak nefesi kulağımı okşadı.
Kafamı salladım.
''Kimseye acımam.'' Gözlerimi devirdim.
''Acımanı isteyen yok.'' Aman Tanrı'm ben kaşınıyordum! Ani cesaret patlamalarım yüzünden başıma gelmeyen kalmamıştı.
Saçlarımı okşadı ve hızla çekti.Acıyla inledim.
''İnsanların acılarından keyif alıyorum biliyor musun?'' Yüzümü acıyla buruşturdum.Bıçak hala boynumda geziyordu.Şahdamarımın biraz yakınında durdu.Ve tam da orada keskin bir acı hissettim.Gözlerimi sıkıca yumdum, dudaklarımı dişledim.Ellerim Liam'ın kollarına gitti.Kolunu tırnaklamaya başladım.Durmuyordu...