yalnkl878

Yarayı içinde taşıyanın,
          	Nefesi zahmetli olur.......✋

yalnkl878

Bize yolda olmak yakışır hafız.
          Değil mi ki; "Ne Yusuf Züleyha'yı aradı, Ne Züleyha
          Yusuf'u buldu." Firkatlarının nârına düşerken yürekleri,
          hepsi yoldu, hepsi yolcuydu, hepsi ömürlerini sevda
          yoluna hibe etmişlerdi
          ve hepsi zamansız, mekansız, harfsiz, harekesiz değil
          miydi?
          Hepsi biliyordu ki; Aşk, geçilmemesi gereken bir nasip
          durağıydı, herkes kaderine razıydı.
          Ayrılık düşerse hüzünlenecek sitem etmeden, kavuşmak
          varsa sevinecek hüzünlüleri unutmadan.
          Kağıttan, mürekkepten, fırçadan, hüsn-ü hattan evvel
          gelen imtihana karşı yürekleri Elif gibi dimdik, kalpleri
          Allah'a karşı Vav, gibiydi. Söyle hafız;
          Değil mi ki bunlar hep imtihandı.
          Kalem susmuş, kelam konuşuyordu ve aşk'ın sahibine
          ulaşmak için imtihan durağını geçmek gerekiyordu................

yalnkl878

Sarılmayı bilir misin? sahiplenmeyi,
          sahiplendiğinde sadık kalmayı?
          Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir
          misin ikilere, üçlere... gerekirse binlere?
          Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir
          misin?
          "Sevmenin demesi" olmaz...unutma,
          ya çok seversin bir kere, ya da hiç
          sevmezsin...........

yalnkl878

Yola çıktıysan, yoluna girmeye başlamış demektir bir şeyler.
          Yolunu bulmuş demektir kalbin.
          "Yola ne hacet?" der kimi, zaten doğduğundan beri bir
          yolda değilmiş, yolcu değilmiş gibi, hayatin bir yol
          hikayesi olduğunu bilmiyormuş gibi; Kalbin aramaya ve
          bulmaya meyyâl olduğunu unutmuş gibi..
          Oysa bir yol lazımdı insana, bir de yara.
          ..sirât için, insan olmak için bir yara.
          Yoldaydım hep yoldayım da, lakin yeniden başlıyorum
          sanki her defasında. Yeni yürümeye başlamış bir çocuğun heyecanıyla.. Yürümeyi bulan kaşifin hayretiyle.
          Sahi ilk kim buldu bu yürümeyi?
          Yolu, yolcu olmayı
          Kim söyledi ilk gitmenin türküsünü, gitmenin ağrısını,
          kalmanın sancısını, ilk kim yaşadı sahi bunları?
          Yoldayken durup kalbiyle halleşmeli insan, zira kalbinden
          başka daim yol arkadaşı yoktur insana.
          Yolda bazı zamanlar kelimeleri yitirdiğim, yürümeye
          gücüm kalmadığı vakit dönüyorum kalbime;
          Bir teselli ver dercesine bakıyorum ona usulca..
          Bana huzurlu bir şeyler söyle kalbim diyorum.
          Ne bekliyor beni yolun sonunda?
          Yolumda ne var?
          Beni solumdan eden acılardan kurtaracak bir şeyler
          söyle kalbim, de ki; Yolun sonu vuslat, yürürsen bulacak
          seni çektiğin sıkıntıların rahmeti, beni yanına alırsan her
          netice güzel..
          Sonuçta, çok şükür biliyorum ki;
          Allah var ve Kerim..........