yamurrrztrk

PAPATYA GİBİ.
          	
          	Hani bir söz vardır. "Değer verdiğin değerini bilmiyorsa,bırak kendi değeriyle kalsın." Bu sözü yorumlamak istiyorum. Ne kadar mantıklı bir söz öyle değil mi? Eğer anlamıyorsa uğraşmamalıyız. Anlaması için ne kadar çaba sarfetsek bile anlamayacağını bildiğimiz için. Ama ne kadar mantıklıysa,o kadar da yanlış bir söz. İnsan değer vereceği kişiyi kendi seçemez. Bu sebeple, bu cümleyi tamamen papatyaya benzetiyorum. 
          	
          	Hani ne sevdiği bellidir,ne sevmediği. Sevmiyor çıkarsa sapını da sayarız. Bu da onun gibi. Hadi yaprakları koparalım.Değer verdiğimi anlıyor...  Anlamıyor... Anlıyor... Anlamıyor... Bakın anlamıyor çıktı. Sapını da sayalım. Daha da gözüne sokalım sevdiğimizi. Egosu tavan yapsın. Aşk böyledir. Değer vermek,sevmek böyledir. Sevdiği kadar sevilmez insan. 
          	
          	Ben seni böylesine sevdim bayım. Papatya gibi...Koparılan yapraklarından istenilen sonuç alınmayan masum bir papatya gibi... (Yağmur Öztürk)

yamurrrztrk

PAPATYA GİBİ.
          
          Hani bir söz vardır. "Değer verdiğin değerini bilmiyorsa,bırak kendi değeriyle kalsın." Bu sözü yorumlamak istiyorum. Ne kadar mantıklı bir söz öyle değil mi? Eğer anlamıyorsa uğraşmamalıyız. Anlaması için ne kadar çaba sarfetsek bile anlamayacağını bildiğimiz için. Ama ne kadar mantıklıysa,o kadar da yanlış bir söz. İnsan değer vereceği kişiyi kendi seçemez. Bu sebeple, bu cümleyi tamamen papatyaya benzetiyorum. 
          
          Hani ne sevdiği bellidir,ne sevmediği. Sevmiyor çıkarsa sapını da sayarız. Bu da onun gibi. Hadi yaprakları koparalım.Değer verdiğimi anlıyor...  Anlamıyor... Anlıyor... Anlamıyor... Bakın anlamıyor çıktı. Sapını da sayalım. Daha da gözüne sokalım sevdiğimizi. Egosu tavan yapsın. Aşk böyledir. Değer vermek,sevmek böyledir. Sevdiği kadar sevilmez insan. 
          
          Ben seni böylesine sevdim bayım. Papatya gibi...Koparılan yapraklarından istenilen sonuç alınmayan masum bir papatya gibi... (Yağmur Öztürk)

yamurrrztrk

İlk günler zordu. Sensizliğe alışmaya çalışmaktan yaşamayı unutmuştum. Sensiz yapabildiğim için kendime de kızıyorum. Ama yapıyorum işte. Herkes seni seviyorum demiş. Alışmışsın sen. İnanmamışsın bana. Ama herkes öylesine nasılsın derken ben gerçekten merak ederek soruyodum o soruyu. Sen diğerleri gibi değildin. Sen tam benim yazmak istediğim hikayeydin. Bilirsin, yazar olmak isterim. Seni yazmak isterim. 
          
          Evet belki gittim. Ama gitmek unutmak değildir. Aklımda sesin varken... Sen buna gitmek mi diyorsun? Ben en çok senin sesini sevdim. Çoğu zaman buğulu. Ama mecburen "peki" dedim. Bana kalsa sana sarılarak kaburgalarını kırardım. Seni yazmaktan usanmam hiç. Ömrüm yetene kadar seni yazarım. Sevme. Ama ben her şarkıda seni hatırlıyorum. Her şiirde seni buluyorum. Her kitapta seni okuyorum.  Doğru söylemek gerekirse acı çekmiyorum. Sadece bir gece ansızın seni özlüyorum.  Ne sevmişim be diyorum. Ne sevmemiş be... 
          
          Her an yanımda ol istiyorum. Yanımda olmasan da yanımda ol istiyorum. Sen diyordun ya hani "Yanında olmasam da yanındayım her zaman" diye. Yalnızca öyle ol istiyorum. Sen dolsun hayatım istiyorum.  Ama yine de sen bilirsin. Gitmemi istersen, giderim. Ancak, söyledim. Gitmek unutmak değildir. Hevesim kaçtı zaten. Alıştım. Ama unutmadım. Unutmam. "2 güne kalmaz unutursun." unutamam. Ne demiş Nazım Hikmet "Herkese selam,sana hasret." Gülüşünden öpüyorum. Seni çok seviyorum.
          
          
          
          
          --Eski sevgilime yazdığım bir mesaj.