strawberryandcigarettes

1 yıl önce bugün beni ilk kez aldattığını öğrendiğim gündü.

yüzlerce kelime sığdırdım buraya ama hiç biri sana olan kırgınlıklarımı tarif edemedi.

müzeyyen, ben ölüyorum.

içimde ona karşı sayabileceğim o kadar çok duygu var ki. ama bunlardan en ağır basanı, kırgınlık. ne olursa olsun, ne derse desin olmuyor kırgınlıklar geçmiyor. kalbimin en ücra köşesinde birikmiş kırgınlıklarım var.

1 yıl önce bugün ona yazdığım ama asla ona veremediğim mektubu buldum. "Sen beni öldürdün, ölümümü izlerken de zevk aldın." Şu satırları okuyunca bir şeyler koptu içimde. Hala onunla konuşuyorum fakat onun neyi olarak konuşuyorum bir fikrim yok. Sadece tek bildiğim hala içimde bir yerde yaşıyor olması. Eskiden olduğu gibi dediği en ufak şeylerde heyecanlanıyorum, kalbim nasıl atıyor anlatamam. Günüm ne kadar kötü geçerse geçsin onun yanında olduğumda evimde gibi hissediyorum. "Aşk", sadece üç harfli bir kelime benim ona karşı hissettiğim duygular aşktan da öte.

veda zamanı.

again, again, again.

"Geceleri yatağa uzanır ama uyuyamazdım. Nefret edecek bir sürü şey gelirdi aklıma, ama sonunda yine kendimden nefret ederdim."
          Yu Hua - Yaşamak

"Onu düşünmekten kendimi alamıyorum . Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum . Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değil bu . Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi . Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan , yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi. "
          
          -Şeker Portakalı

Sürekli normalde olmadığım biri gibi davranmaktan yoruldum.. Kendim olmak istiyorum.