yarimkalanani

ben geldim, haziran'ın beşi gece yarısı.. kafam karışıkken, ne yapacağını bilemiyorken geldim. anlatma ihtiyacı, hiç susmadan anlatma ihtiyacı.. Ve sonrasında hıçkırarak ağlama isteği varken geldim. anlatsam da ağlasam da çare olmayacağını bilerek geldim. bin kez anlatsam da aynı, yerimde saymak gibi olacak. karışığım, olabildiğince karışığım. kafam dağınık, toplayamıyorum. zihnim bulanık, netleştiremiyorum. aklım sanki yok, işlevsiz. düşünemiyorum sanki. sonuca çıkamıyorum. hep aynı girdabın içinde dolanıp duruyor zihnim. geleceğim belirsiz, ben kararsız.. olmuyor, bazen ne düşünsem olmuyor. yazma isteğim bitmiyor ama yazsam ne fayda, değil mi? var mı bir faydası, söylesin biri. girdaptan kurtulmam dileğiyle. kurtulmamız dileğiyle. 

yarimkalanani

ben geldim, haziran'ın beşi gece yarısı.. kafam karışıkken, ne yapacağını bilemiyorken geldim. anlatma ihtiyacı, hiç susmadan anlatma ihtiyacı.. Ve sonrasında hıçkırarak ağlama isteği varken geldim. anlatsam da ağlasam da çare olmayacağını bilerek geldim. bin kez anlatsam da aynı, yerimde saymak gibi olacak. karışığım, olabildiğince karışığım. kafam dağınık, toplayamıyorum. zihnim bulanık, netleştiremiyorum. aklım sanki yok, işlevsiz. düşünemiyorum sanki. sonuca çıkamıyorum. hep aynı girdabın içinde dolanıp duruyor zihnim. geleceğim belirsiz, ben kararsız.. olmuyor, bazen ne düşünsem olmuyor. yazma isteğim bitmiyor ama yazsam ne fayda, değil mi? var mı bir faydası, söylesin biri. girdaptan kurtulmam dileğiyle. kurtulmamız dileğiyle. 

yarimkalanani

25 mart 2024. 18 mart 2020. tam dört yıl bir hafta geçmiş. zaman değişmiş, insanlar değişmiş, ben değişmişim, herkes, her şey değişmiş. iki şey hariç. toprağın ve sana olan hislerim. özlemim dağları devirecek kadar olmuş. sana olan özlemim benim yüreğimi yaralıyor. çaresi olmaması da yaralıyor. sana kavuşamayacak olmayı bilmenin ağırlığı... kaldıramıyorum. gözlerin, gülüşün, sevgin. şimdi hepsi neredeler? toprağın altında mı? kalbimde mi? İkisi de. yanımda ol isterdim. yine güzelce sev isterdim. bana bıraktıkların yetmiyor bana. bugün bir fotoğrafına denk geldim, dağıldım. Bir fotoğraf beni dağıttı. Bir fotoğraf beni alt etti. sesi yok, hareketi yok, alt üstü bir fotoğraf değil mi? öyle olmaması gerekiyordu işte. tebessüm edip geçmeliydim. yapamadım. seni özledim. mavi mavi bakan gözlerini özledim. gülen yüzünü özledim. sevgini özledim. arkamda olmanın verdiği güveni özledim. yanımda olmanın verdiği huzuru özledim. varlığının verdiği hissi özledim. ben seni her şeyinle özledim. sesini özledim. sesini. seni. 
          seni, varlığını hissedebilmek dileğiyle.

yarimkalanani

iyi değilim, bundan eminim. hayatımda çok nadir emin olurum kötü hissettiğimden, şimdi de o anlardan biri. üzülüyorum, kırılıyorum; neden? vaz mı geçeyim? pes mi edeyim? ne için savaştığımı unutup vaz  mı geçeyim? yıllar önce kendime verdiğim sözü bırakayım mı? bunu yapamam. yaparsam toparlayamam. vazgeçersem şimdi, sonra olmaz yeniden. kendimi kandırmalı ve devam etmeliyim -miş gibi yapmaya. sonra iyi olurum zaten. ben yine iyi olurum da eskisi gibi olur mu bilmem. siz de iyi olun. pes etmeyin, kim ne derse desin pes etmeyin. kendiniz için savaşın. kendinize iyi bakın, umudunuz hatrına.  iyi hissetmek isterseniz ben buradayım; yazmaktan çekinmeyin. hesaba girmiyorum bile. yani rahatça dökün içinizi.

azallea-l

Uzun süredir aynadaki yansımama bakmamaya çalışıyorum. Korkularım yersiz belki ama düşüncelerim çok gerçekçi. Nefes alıyorum ve bana sorulmadan verilen bu hayatı daha güzel nasıl yaşayabilirim bilmiyorum.
          Ömrümün en güzel zamanlarını ziyan etmem benim mi yoksa beni bu hâle getiren insanların suçu mu bilmiyorum.
          Sevmenin ve sevilmenin hiç olmadığı bir hayat düşünüyorum da, ben çok güçlüymüşüm.

yarimkalanani

bir ay geçmiş yazma isteğimin üzerinden, o istek bende yine var. bir ayda ne değişebilirdi zaten, değil mi? üstümde, içimde hep bir mutsuzluk, hep bir umutsuzluk, hep bir vazgeçme var. durmadan dönüp duran fakat yanıt bulamayan sorular,  zihnimi belirsizliğe sürükleyen düşünceler silsilesi var. sonucu olmayan şeyler var, sonsuz döngü var zihnimde. beni bulanıklaştıran, benliğimi sorgulatanlar var. herkeste var değil mi? çözüm bulabilen var mı peki? yok. derinlerde kaybolmamak dileğiyle. var olabilmek ve bunu hissedebilmek dileğiyle. kendinizde kalın.

yarimkalanani

gelip yazmam gerektiğini hissettim, ne olduğunu bilmesem de. hissettiklerimi yazmam gerekiyor gibi hissediyorum. ne hissettiğimi de bilemiyorum. birçok yönden karışığım. karmaşayım. her şey birbirine girmiş durumda. veya ben mi öyle hissediyorum? insanı bıktıran bir durum muhakkak, heves bırakmayan ve üzerinde zaman öldürten; çaresizce ve çokça. her neyse, ağlamak özlemleri devirmiyor. hiçbir şekilde.  yaşamaya tutunmalı ama nasıl? tutunamamalı, başaramamalı. dağınık kafayla bu kadar benden. düşündüklerimizde kaybolmamak dileğiyle.

yarimkalanani

ben geldim, on sekiz ocak gününün son dakikalarında geldim. gelmeliydim. yazmalıydım. bugün iki yıl oldu, onsuz geçen iki yıl. özledim, özlüyorum. sesini özlüyorum en çok, benimle gülerek konuşan sesini. mavi bakışlarını özlüyorum, gülünce parlayan mavilerini. yanına her gittiğimde sarılmasını özlüyorum. beni sevmesini özlüyorum. iki yıl geçti ama bende geçmedi. ben hâlâ son sesini duyuşumdayım. bana "gel artık, özledim" demesindeyim. tamam demiştim, iki gün sonra gidecektim. sadece iki gün, iki. ne oldu biliyor musunuz? tahmin edersiniz aslında. anlatayım. sesini son duyduğum gecenin sabahına karşısında bi telefon geldi babama, telefondaki ağlayarak oğlum gel diyordu, yoğun bakıma alındı diyordu. apar topar giden babam, arkasından dolu gözlerle bakan ben. çok değil bi saat sonra gelen telefon ve kaybettik diyen ses. bi süre kalakaldım, sonrasında kardeşimin acı bağırışı ve annemin sesi. ağlamam var bir de. o gün elimdeki testleri yırtmam, akşama kadar ağlamam var. sonraki beş ay boyunca kabullenememem, her gittiğimde görecekmiş gibi olmam var. hâlâ daha gittiğimde görecekmişim gibiyim. mezarı yakıştıramıyorum. içimdeki o buruk his, yarım kalmışlık. o bitmeyecek özlem  var. çok şey var arkadaşlar. hepsinden  öte ölüm var, kaybetmek var. sevdiklerinizi kaybetme ihtimali ile yüzleşin. sarılın, bol bol konuşun. iki yıldır yarımım ben, daha da çok yarım olacağım biliyorum. kıymet bilin, vesselam.

yarimkalanani

bu hesabı bıraktığım gün ara ara girip içimi dökeceğimi söyledim. bugün o günlerden biri, iyi ki böyle bir şey yapmışım. insanların ihtiyacı varmış.  birilerine içini dökmeyi fakat cevap almamaya ihtiyacı varmış. benim de vardı, var da. mutsuzum, mütemadiyen ara ara mutsuz olan ben on gündür mutsuzum. on gündür iyi olamıyorum.  hayatım boyunca bir şeyleri kolay kolay kabullenemedim. kabullensem de üstünde çok düşündüm. ben hep düşündüm, her şeyi . belki de bu yüzden çok konuşmayı tercih etmiyordum, belki de konuşunca çözülmeyeceğini bildiğim için anlatmıyorumdur. belki de bu düşünmek beni mahvedecek, farkında değilim. hiçbir şeyin farkında değilim. iyi olabilmeyi istiyorum, bir gün de olsa düşünmemeyi istiyorum. bir şeyleri en ince detayına kadar düşünmemeyi istiyorum. zor değil, uğraştırıcı. benim için fazlasıyla uğraştırıcı. içini döken arkadaşlarım, bana ulaşmak veya bana anlatmak isterseniz zen-gg hesabına yazabilirsiniz. iyi olabilmek dileğiyle. mutlu geceler.

yarimkalanani

 yakın zamanda tekrar girmek dileğiyle, vesselam.
Reply

yarimkalanani

bazen birilerine her şeyi anlatmayı o kadar çok istiyorum ki tarif edemem. sonrasında bir şeyler engel oluyor, hem de her seferinde. ve ben yine kendimle kalıyorum, kendi içime dönüyorum. bu o kadar üzücü bir şey, o kadar üzücü bir şey ki ağlamak ve hiç susmamak istiyor insan. bir yerlere haykırmak, bağırmak istiyor. sonrasında yine bir şeyler olmayacağını anlayarak vazgeçiyor. asla değişmeyen döngü, hayatımın döngüsü.
Reply

evsizcicekler

sayın insanlar, birileri var. birileri hep var. benim yaraladığım birileri var. iyileştirmeye cesaret edemediğim birileri var. kırdığım birileri var. üzdüğüm birileri var. var işte birileri. kaybetmekten korktuğum, fakat nasıl davranacağımı düşünürken kaybettiğim birileri var. kaybetmenin eşiğinde olduğum birileri var.  sizde de var değil mi birileri? peki nasıl halledeceğiz biz bunu? ben halledemiyorum da. vesselam.

evsizcicekler

ben öğrenemedim bir şeylerden vazgeçmeyi. olmuyorsa bırakmayı öğrenemedim. benimle alakası kalmayan biriyle alakamı kesmeyi öğrenemedim. ben yapamıyorum. yokmuş, uzaklaşmış gibi davranamıyorum. hayat silsile, ben de içinde kayboluyorum. 
Reply