Bundan aylar önce yazmaya başladığım bir hikayeydi Kraliyet Tacı. Aura ise bu kitabın başrolüydü. Aslında ilk aklıma geldiğinde adı Aura bile değildi. 18 yaşında da değildi. Ne annesi ne de babası şuan ki gibiydi. Kısacası Aura'yı Aura yapan geçen zamandı.
Ve bugün günlerden 2 Temmuz. Yani Prenses Aura Crowded'ın doğum günü. İyi ki varsın, iyi ki vardın ve iyi ki olacaksın Aura Crowded. İyi ki seni yazmışım ve iyi ki hiç vazgeçmemişim senden. İyi ki doğdun, İyi ki doğduk Aura. Senin doğum gününün benim doğum günümle aynı olması kendi doğum günüme de ayrı bir anlam yüklememi sağladı. Seni seviyorum ve seni hep seveceğim. Hiç şüphen olmasın. Bundan yıllar sonra bugün "Bir karakter vardı. Bugün onun da doğum günü." diyeceğimi biliyorum. Doğum günün kutlu olsun Aura Crowded. Her şeye ve herkese rağmen. İnan bana doğum günlerimizin aynı olması sana duyduğum sonsuz sevgi ve sonsuz bağlılıktan geliyor.
Daha beraber nice ortak doğum günlerine. Bugün pastanın mumlarını seni anarak üfleyeceğim. O pastayı seni düşünerek yiyeceğim. Her an aklımda olacaksın. Çoğu zaman olduğu gibi.
2 Temmuz senin ve benim günüm. 2 Temmuz ikimizin günü. Bunun kıymetini bilelim ve bugünü o şekilde yaşayalım. Her ne kadar doğum günleri senin için hiçbir anlam ifade etmiyor olsa da. Kendin için bugünü sev, çünkü sen doğdun. Senin doğumun, benim miladımdı.
