yiildizligece

'o gözler benim ağlar,
          	eskisinden yabancı'

yiildizligece

genç kadın eskimiş, mavi boyası akmaya yüz tutmuş penceresinin önüne oturdu. zihni düşünceli, ruhu karmakarışıktı. bazen, sık sık, her zaman ne kadar hızlı koşarsa koşsun içindeki, ruhundaki karanlıktan kurtulamayacakmış gibi geliyordu. mavi gözleri dolmaya başlamıştı. böyle anlarda yok olmak istiyordu, ölmek veyahut yaşamak değildi düşündüğü, sadece hiç olmamış gibi yok olmak istiyordu.

yiildizligece

gözlüğünü takarken düşündü; bu çirkin, belki de zavallı, hayatını görmek için neden fazladan bir çaba içerisine giriyordu? hoş görmeseydi, ruhunu kıvrandıran düşüncelerden, hislerden kurtulabilir miydi?

redf3m

gözlüğünü çıkarıyor bazılarımız, kusurlarından kaçmak için 
Reply