yldzatutunamayanlar

Bugünlerde hep yorgunum..
          	Yara bantlarım bir bir sökülmüş,
          	İzlerimin kanaması durmuş
          	Hepsi hatırlanacak bir ânım.
          	
          	Yolunu çizemeyi bekleyen bir kâşifim.
          	Denizin ortasında yüzmeyi bilmeyen bir izci 
          	Gemi su alıyor ama hâlâ güvertedeyim
          	Ben rotasız bir haritacıyım.
          	
          	

yldzatutunamayanlar

Bugünlerde hep yorgunum..
          Yara bantlarım bir bir sökülmüş,
          İzlerimin kanaması durmuş
          Hepsi hatırlanacak bir ânım.
          
          Yolunu çizemeyi bekleyen bir kâşifim.
          Denizin ortasında yüzmeyi bilmeyen bir izci 
          Gemi su alıyor ama hâlâ güvertedeyim
          Ben rotasız bir haritacıyım.
          
          

yldzatutunamayanlar

@selamcaniiiiiim Ay daha 5. Bölümdesin ama yazayım yine de. Bütün bölümleri okudum bu arada, kitap gerçekten sürüklüyor; yani ben okurken sıkılmadım açıkçası. Sadece ben olay örgüsünü senden önce biliyorum diyebilirim. Daha öncede çok fazla aile kurgusu okudum, genelinde olay örgüsü, konu falan hep aynıydı. Nadiren çok farklı yazan insanlar var. Bunu yanlış bulmuyorum, hatta aynı olay örgüsüne rağmen yazılan karakter veya yazım diliyle beni içine çeken çok kitap oldu. Ben bu kurguyu okuduğum yüzlercesiyle aynı olsada bir de senin yazım dilinde okumayı isterim, öyle boğan bir yazım dilin yok; gerçekten akıcı. Öneride bulunmam gerekirse olay örgüsünü biraz değiştirebilirsin, aynı başlayı daha farklı yere çekebilirsin. Bunu yapmak zorunda değilsin bu arada çünkü sırf farklı olsun diye hikayeyi ve sürükleyicikiği bozmana gerek yok. Yapmak istersende olay örgüsünü koparmadan gapmanı öneririm veya başka bir kitapta bunu deneyebilirsin. Onun dışında karakterlere, özellikle bilgeye biraz daha derinlik katabilirsin. Bu karaktere olan bağlayıcılığı arttırır ve kişiyi kitaba da bağlar. Öyle satırlarca edebiyat yapmaktan bahsetmiyorum, sadece karakterin içsel sorunlarını, duygularını, düşünceleri okuyucuya yansıtmalı. Sanırım ilk bölümlerde bir kere falan yapmıştın bunu, benim dikkatimi çekti ancak okuyan çoğu kişinin dikkatini çekmemiştir muhtemelen. Kısaca karakteri yaşat ki, okuyucuya yaşadığını hissettir ki kitap biraz da edebi bir şekil eksın. Eğer eğlencesine yazdığın bir kitapsa bu kadar üzerine düşmene gerke yok, ben gerçekten gelişmeyi istediğini düşünerek yazdım. 

yldzatutunamayanlar

Yeni yılın ilk fiyaskosu. "3:04"
          
          İnsanların çenesinden yoruldum sanırsam. Onlardan bıkmadım ancak sürekli konuşan ağızları yorucu. İnsanların gürültüsü karşısında sağırlaşmayı istiyorum bazen.
          
          Üzerimdeki yargılardan, sürekli insanları duymaktan bıktım. Bu yüzden gece saatlerini daha çok seviyorum. Az insan, çokça sessizlik.
            Sessizliğin sesini seviyorum, karanlığı hissetmeyi, kafamın içindeki sese odaklanmayı. Bazen hayatın akışına o kadar çok kaptırıyoruz ki; kendimizi değil ,insanları dinliyoruz.
          
          Kulaklarımızdaki yoğun gürültü hiçbir zaman size imkan tanımıyor. Bu yüzden bazen kulaklıklar en mümkün kaçış yoludur. Ancak en iyisi her zaman biraz kendinizi dinlemek ve kendinize imkan tanımaktır. Anlık çözümler, ikerisine etki etmezler.
          
          Bazen kafanızın içindeki ses çok incedir. Duyamaz, anlayamaz, kendinize zaman tanıyamazsınız. En gürültülü sandığınız anlar aslında sizin için en sessizleridir.  "3:20"

yldzatutunamayanlar

0:49
          
          Zehirli kokunu aldık,
          Huzur terk etti bizi.
          Benden geçti artık,
          Allah affetsin seni.
          
          Telefonun çalıyor,
          Bulursan kaparsın.
          Hesap sorarlara,
          İçiyordum dersin.
          
          Cüzdanın kayıp,
          Annem arar artık.
          Sigarasını yakıp
          Kederlerin artık
          
          İçimdekinden küçük.
          Gecedeki karanlık,
          Kırgınlıklarımdan büyük.
          Sendeki rahatlık,
          
          Kırdığın kalbe bir bak.
          Açabilirsen gözlerini
          Allah affetsin artık.
          Dağladın yüreğimi.
          
          
          

yldzatutunamayanlar

Birikmiş bir öfke taşıyorum içimde. Yılların, ayların haftaların belkide günlerin. Gömülü anılar var zihnimde. KAFAMI SİKİP ATAN KIRIKLAR VAR İÇİMDE. Derin bir nefes alamamanın huzursuzluğunu taşıyorum kalbimde. Ben kendimi açamıyorum kimseye. 

yldzatutunamayanlar

Yara açtığınız ve yarasını gördüğünüz insanlar, masumiyet yumağı değilmiş. Savunulması gerekenler, her zaman onlar değilmiş. Kırılmayı değil, kırmayı hak etmezlermiş. 
          
          Kafalarında kurdukları benlikler, hepsinin önüne geçermiş. Sizi olduğundan uzak bir koltuğa, kişiliğe, oturttuklarında hayat bitermiş.
          
          

yldzatutunamayanlar

Hiç bilmedikleri halde ne güzel atıp tutuyor insanlar. Aileniz de o bilmeyenlerin arasında olunca, acıtıyordu gerçekler. 
          
          Soğuksun, diyorlardı içimdeki yangına bakmadan.
          
          Erkek çocuğu gibisin, diyorlardı içimdeki kız çocuğunu duymadan.
          
          Agrasifsin, diyorlardı sakinliğime denk gelmeden.
          
          Umursamazsın, diyorlardı kafamdakileri bilmeden.
          
          Onlar evin içindekilerdi, ben kapının ardındaki. 
          
          Onlar ev sahibi, ben misafir.
          
          Tanıdık yabancılardık biz. Aile olamayanlardık. Özleşmeyenlerdik. Benimsenmeyenlerdik.