ynsmr3439

“Sizler şöyle dersiniz:Bu apartman dairesi benimdir.Ama iyice bakarsanız,onun zemini,alt kattaki insanların tavanı,duvarı da yan dairedekilerin duvarıdır.Aslında hiçbir şey tam olarak sizin değildir.Kesinlikle hiçbir şey…Bedeniniz bile.Bedeniniz üzerinde hak iddia edecek o kadar çok kişi vardır ki;anneniz,babanız,evlilik yemininiz yüzünden eşiniz,bir yurttaş olarak ona karşı sorumluluklarınızın olduğu devletiniz,ayağınızın altındaki toprak,sizi ısıtan ateş,su,yediğiniz sebzeler.Hepsi şöyle diyebilirler:Bu beden benimdir…Siz,hiçbir şeye sahip değilsiniz…Hatta bildiğinizi sandığınız şeyler bile sizin değildir.Onlar size kitaplar ya da öğretmenleriniz tarafından aktarılmıştır.Oysa siz hala ’Bu benim bedenim’ demeyi sürdürürsünüz.Bedenin size ait olduğuna o kadar inanırsınız ki,kendinizi onunla bütünleştirirsiniz.’Ben’ der,bedeni düşünürsünüz.Ama eğer ‘ben’ bedenden söz eden kişiyse,o beden olamaz.Nesne-beden’i gözlemleyen özne beden olamaz.”
          	-Tiziano Terzani-

ynsmr3439

“Sizler şöyle dersiniz:Bu apartman dairesi benimdir.Ama iyice bakarsanız,onun zemini,alt kattaki insanların tavanı,duvarı da yan dairedekilerin duvarıdır.Aslında hiçbir şey tam olarak sizin değildir.Kesinlikle hiçbir şey…Bedeniniz bile.Bedeniniz üzerinde hak iddia edecek o kadar çok kişi vardır ki;anneniz,babanız,evlilik yemininiz yüzünden eşiniz,bir yurttaş olarak ona karşı sorumluluklarınızın olduğu devletiniz,ayağınızın altındaki toprak,sizi ısıtan ateş,su,yediğiniz sebzeler.Hepsi şöyle diyebilirler:Bu beden benimdir…Siz,hiçbir şeye sahip değilsiniz…Hatta bildiğinizi sandığınız şeyler bile sizin değildir.Onlar size kitaplar ya da öğretmenleriniz tarafından aktarılmıştır.Oysa siz hala ’Bu benim bedenim’ demeyi sürdürürsünüz.Bedenin size ait olduğuna o kadar inanırsınız ki,kendinizi onunla bütünleştirirsiniz.’Ben’ der,bedeni düşünürsünüz.Ama eğer ‘ben’ bedenden söz eden kişiyse,o beden olamaz.Nesne-beden’i gözlemleyen özne beden olamaz.”
          -Tiziano Terzani-

ynsmr3439

Bin dokuz yüz on dokuzdaki Versailles Antlaşması nasıl Hitler’in bin dokuz yüz otuz üçte başa geçmesinin önünü açtıysa senin vereceğin yanlış kararlar da gelecekte yakanı bırakmaz.Yani şu anda yaşadığımız her anın bedelini gelecekte öderiz.Tek bir yanlış dönemeçte kendini kaybolmuş bulabilirsin.Şu anda yaptığın hiçbir şey buhar olup uçmaz.Gelip seni bulur.Hiçbir şey yanına kar kalmaz.

ynsmr3439

İsobel’in annesiyle babasının tanışması küçük bir ihtimaldi mesela.Tanışmış olsalar bile,insanların kurlaşma süreçlerini kuşatan sayısız sıkıntı düşünüldüğünde birlikte bebek sahibi olma ihtimalleri iyice azdı.Bebek yapmaya karar verdiler diyelim,bundan önce annesinin içinde yaklaşık yüz bin tane yumurta,aynı süre zarfında babasının da beş trilyon spermi olmuş olacaktı.Ama o zaman bile, yani 500.000.000.000.000.000.000’da 1 var olma şansı bile varoluşu korkunç bir şekilde hafife almak olurdu,insan yaşamının tesadüfiliğinin hakkını hiçbir şekilde veremezdi.