hua cheng'in uzun ve ince parmakları, xie lian'ın kıvrımlı saçlarını nazikçe taradı, "öyleyse, ekselansları, bu dünyayı neden terk etmeyi reddettiğimi biliyor musun?"
xie lian, hua cheng'in böyle bir zamanda neden hala bu kadar sakin olduğunu anlayamıyordu, çünkü o kadar panikliyordu ki, zangır zangır titriyordu. kendini kaybolmuş gibi hissederken yine de sordu, "neden?"
hua cheng sessizce yanıtladı, "çünkü hala bu dünyada olan bir sevgilim var."
hua cheng devam etti, "sevgilim cesur, asil ve zarif, özel biri. benim hayatımı kurtardı; küçüklüğümden beri ona saygı duyuyorum. ama hep ona yetişmek için daha güçlü biri olmak istemiştim. onu korumak istiyorum."
xie lian'ın gözlerinin içine bakıyordu, "eğer senin hayalin sıradan insanları kurtarmaksa, benim hayalim sadece sensin."
♡♡