Önüme çıkan her fırsatı değerlendirerek ,öğrenerek ve galiba sevdiğim şeyin peşinden koşarak en iyisini yaptım. Daha 18’imi doldurmadan önüme çok güzel fırsatlar çıkıyor. Mutlu oluyorum. Deeeerken birisi çıkıp “ulan sen de ne şanslısın be!” diyor. Kardeşim ,ben şanslı falan değilim, ben ne yapmak istediğimi biliyorum ve düşünmekle kalmayıp yapıyorum. Bir gün bana “Ya şu çekiklerin dilini öğrenip ne yapacaksın , ne işine yarayacak?” diyen herkesin karşısına çıkıp “Bu işe yaradı işte!” diye göstereceğim çok şey olacak. Hatta yavaş yavaş oluyor bile. Ben de yavaştan gözlerimi yummaya başlayıp ağzımı açsam mı diyorum?
Hiçbir zaman başardığı bir şeylerle övülen bir çocuk olmadım (affedin kendimi acındırıyor veya övüyor gibi görünüyorsam) , yaptığım iyi veya kötü şeyler ailemin umrunda olmadı. Anlayacağınız kendi yolumu kendim buldum. Zaman zaman bu yolda yürürken önüme taş koymaya bile çalıştı ailem, ama ben kararlıydım. Hayır efendim ,inatçı değildim , kararlıydım. Elbette başarılı bir evlat olmam dilekleriydi, ama başarı benim istediğim yoldan geçiyordu, bunu bilmiyorlardı , o ayrı. Zamanla öğrettim. Bazen kızdım bazen güldüm bazen umursamadım bazen ağladım ama onlara daima istediğim yoldan gideceğimi ve bunun beni mutlu edeceğini, kendim idare edebileceğimi, başaracağımı gösterdim. Daha yeni başlıyorum, ama öyle hissediyorum ki her şey çok güzel olacak. Önceki hedeflerim küçüktü, atom adımlarıyla ilerlediğim bu yolda şimdi daha büyük adımlar atmaya başladım. Biliyorum ki koşacağım da. Daima devam edeceğim. Ve hep umduğum gibi insanların dinlediği, dinlemekten hoşlandığı bir hikayem olacak. Benim de seve seve anlattığım tabi...