Bugün bir defterde topladığım yazıları ince ince kesip attım. Geçmişe, şimdiye ve geleceğe dair biriktirdiğim ne varsa son sözlerimi de yazıp bitirdim. Onun içimi sızlatan anılarını unutmak için kelimelerimi susturmam gerekiyordu. Onun sözlerini nasıl susturabilirim, bilmiyorum. Karşılaşmamayı dilediğim zamanlar oldu. Bu doğru değildi. Çünkü varlığına minnettar olabileceğim anılar da bıraktı. Yine de kendime kızmadan duramıyorum. Bu anıları bırakmasına müsaade etmemeliydim. Bilmeden, istemeden, fark etmeden ve hiç beklemediğim hâlde birdenbire oldu. Sonra uzaklaştım, belki de kaçtığımı sandım. Olmadı. Kaçamadım. İnsan hiçbir şeyden kaçamıyor bu hayatta. Kaçmayı bıraktım bu yüzden. Şimdi gitmek için uğraşıyorum. Başka türlü bu hatıralarla nasıl yaşanır, bilmiyorum. Ya onlar toplanıp gitmeli yahut ardımda bırakabilmeliyim onları. Gidecekleri yok gibi. O hâlde bırakmak en emin çare. Hayra bırakmak, Allah'a...
Hoşça kalsın, iyilik ve hayır eksik olmasın ömründen.