zamansizhisler

sanki hayatımda olup bitenleri karlı bir televizyon ekranından izliyorum. dünyadan öyle uzağım ki bu bedene yabancı gibiyim. mutlu anılarımın hepsi aklımdan silinip gitmiş âdeta. gözlerimi kapattığımda mutluluk hissinin ne olduğunu bile hatırlamıyorum. sabah uyanıp güne başladığımda yine yok olup gitmiyormuşum gibi yapmak zorunda kalacağımi düşündükçe göğsüm daralıyor. uzanıp gerçek bi' şeylere dokunmak istiyorum. onları hissetmeyi, onların da bana dokunmasını istiyorum. yaşamak istiyorum. capcanlı hayatımı geri istiyorum. 

zamansizhisler

sanki hayatımda olup bitenleri karlı bir televizyon ekranından izliyorum. dünyadan öyle uzağım ki bu bedene yabancı gibiyim. mutlu anılarımın hepsi aklımdan silinip gitmiş âdeta. gözlerimi kapattığımda mutluluk hissinin ne olduğunu bile hatırlamıyorum. sabah uyanıp güne başladığımda yine yok olup gitmiyormuşum gibi yapmak zorunda kalacağımi düşündükçe göğsüm daralıyor. uzanıp gerçek bi' şeylere dokunmak istiyorum. onları hissetmeyi, onların da bana dokunmasını istiyorum. yaşamak istiyorum. capcanlı hayatımı geri istiyorum. 

zamansizhisler

acılar beni daha iyi bir insan yapmadı.
          bana hiçbir şeyi çantada keklik saymamayı öğretmedi.
          ve birine âşık olmaya korkmaktan başka bir şey vermedi.

zamansizhisler

ben arızalı bir insan olmak için fazlasıyla gencim.
            ve zamanda geriye gidip kendime, çocukluğumu geri verebilecek olsaydım 
            ۔bunu yapardım 
Reply

zamansizhisler

belki kadar kesin ve keşke kadar imkansiz, birbirimizden uzaklaşmamız. kırılsak da tırnak uçlarımıza kadar kırılırız, elbet bunu gerektirir yaşamak. ben zaten sana ilk baktığımda anlamıştım; içime bakmıştın, önce bayılacağımı sanmıştım  - dünyayla aramda geçmişim vardı o ara - tutup ellerimi sıkıca saracağına inanmıştım. belki şimdi bir uçurumun kenarından geçiyoruz, sallanıyoruz, belki arada bir çeşit deprem oluyor. kızıyoruz birbirimize, kırılıyoruz, inciniyoruz ama biliyoruz; uzak gibi olsak da biz aslinda yan yanayız.
          belki kadar kesin ve keşke kadar imkansız
          birbirimizden uzaklaşmamız...

zamansizhisler

Gidecek bir yol aramak için etrafımda dönüyorum ancak dört bir tarafımın çıkmaz olduğunu görüyorum.
          Gök gürlüyor, ürküyorum. 
          Çıkmazım daralıyor, yere çöküyorum. 
          Kollarımı bedenime sarıp göz yaşlarımı yağmur ile birlikte yanaklarımdan akıtıyorum lakin sessizce. Bir anda çığlık atmak, haykırmak istiyorum; sesim çıkmıyor, çıkamıyor. Nefesim iyice daralınca havadaki bütün oksijeni bir anda solumak ister gibi derin bir nefes alıyorum, nafile. Zira başından beri aldığım hiçbir soluk bana yeterli gelmiyor.

zamansizhisler

en çaresiz hissettiğim kabuslarımdan biriydi
Reply