zerwnn_

"Her şey bir ölümle başladı.
          	Ölüm, nefreti takip etti.
          	Nefret, intikamı körükledi.
          	Ve aşk, hepsini alaşağı etti..."

zerwnn_

"Neden..." Gözyaşlarımla beraber boğazımdaki yumruyu yuttum. "Neden beni en başından beri tehdit etmek yerine, bana bir seçeneğim olduğuna dair umut verdin?"
          "Niyetim sana umut vermek değildi. Beni reddedemezdin, Winter. Sen hiç kimsesin. Kimsenin dönüp ikinci kez bakmadan üstüne bastığı bir haşeratsın. Gelecekte kimsenin hatırlamayacağı isimsiz, unutulabilir bir yüz. Sana bu teklifi yaptığım için minnettar ol. Teşekkür et ve akışına bırak.."

zerwnn_

"Sana anlatamadıklarımı duvara ve yastığıma anlatmaya başladım. İçimde tuttukça çürüyor, dışarı vurdukça deli sanılıyorum.
          Ben sana düşüyorum gitgide.
          Tüm meyilim sana doğru.
          Ağırlık merkezim bile sen olmuşsun, sanıyorum.
          Üzerine düşmem belki de bu yüzden.
          Bilmiyorum..."

zerwnn_

Ateş aslında aşıkmış.
          Aşk; yol gösteren, ısıtan,
          kontrolü kaybedersen yakan
          ama özünü görmek için
          teslim olman gerekenmiş.
          Ateşin sırrını bir tek 
          dördüncü kelebek
          cesaretiyle çözmüş.

zerwnn_

Ellerimi hırsla göğsüne vurarak, "Nasıl beni o zehirli dudaklarınla öpersin?" diye bağırdım ve tam o anda güçlü parmakları bileklerimi kelepçe gibi kavradı. 
          "Nasıl?" diye sordu kısık bir sesle, başını hafifçe omzuna yatırıp gözlerimin içine inanamıyormuş gibi bakarken. "Nasıl beni uyutmayan kelimeler söylersin?"...

zerwnn_

"Bu öyle bir histi ki, sana cenneti cehenneme çevirebilirdi ve seni cehennemin cennet olduğuna inandırabilirdi.
          
          Bu öyle bir histi ki, sana en büyük yangınlardan seslenebilirdi ve seni kendini en büyük yangınlara koşarken bulmana neden olabilirdi."