merhaba, yeni bölüm yazmadan önce bir kaç bir şey söylemek istiyorum, bir kaç şeyden daha uzun da olabilir. okumadan geçmezseniz beni çok mutlu edersiniz, şimdiden teşekkürler.
öncelikle bahsetmek istediğim konu, aras ve lina'nın, ilk bölümden beri aralarında olan ilişki. bakın baştan söyleyeyim, her türlü eleştiriye açık bir insanım. beni üzsün ya da üzmesin, okurların fikirleri her zaman alınmalıdır. benim fikrimce.
lina ve aras'ın mesajlaşmaları gördüğümüz gibi bir iki gün sürmüyor. yaklaşık iki hafta gibi bir süre böyle gittikleri için samimiyet artıyor. birbirlerinden hoşlanıyorlar. hoşlanmayı geçin aşık oluyorlar. aşka inanıp inanmamak elbette kişiye göre değişir ama aşık olan bir insan, sevdiği için her şeyi yapar. aşk gözünü kör etmiş olur. ona güvenir, onun için güven alanı oluşturmaya çalışır. her şeyi paylaşmak ister. hep ondan haber almak ister. aras ve lina'nın ilişkisi de biraz buna dayanıyor. lütfen aras'ın davranışlarına büyük tepkiler vermeyin. lina da ondan hoşlanıyor zaten.
ikinci konumuz, tolga'ya yapılanlar. tolga zaten yavşağın önde gideni. uzun zamandır lina'yı rahatsız ediyor, bunu da bölümü geldiğinde yazdım zaten. ömer'in onu dövme sebebi, kuzeninin hoşlandığı kişiye çiçek göndermesi değil. lina'yı yalnız yaşayan ve arkadaşı olarak gördüğü birinden çiçek aldığını ve üstelik sarhoşken arandığını göz önünde bulundurun. aras'ın koruma içgüdüsü elbette fazlaca kendini belli ediyor ama lina açısından baktığımızda tolga zaten oldukça rahatsız edici bir erkek karakter. aras, sevdiği kadını korumak istiyor. hoşlandığınız erkeğin, size çiçek gönderen birine teşekkür etmesini beklemezsiniz diye düşünüyorum.
