Deli gibi yağmur yağıyor. Ben dışarıdayken neredeydi bu yağmur? Islanmak istediğim, ağlamak istediğim zamanlar resmen benden kaçıyor. Tanrı'nın ağlamamam için yaptığı bir oyun mu? Ne olur sanki yağmurun altında ağlayarak dolaşsam? Kimse fark etmez, saatlerce ağlayarak gezen bir hayalet olurum. Ya da gözyaşlarım hayalet olur, insanlar beni görecekler lakin gözyaşlarımdan bihaber olacaklar. Güzel kızları gördüğümde gözyaşlarımı tutmama, düşüncelerimi engellememe ne engel olabilir ki yağmur yağarken? "Belki benim güzel olduğumu düşünenler de vardır? Belki benim güzel olduğunu düşündüğüm kişiler kendilerini çirkin buluyorlardır?" Saatlerce makyaj ve cilt bakımı yapıp makyajsız kızlar kadar güzel olamamak acıtmaz mı insanın canını? Hoşlandığı çocuğa bakan onca doğal güzel kız varken makyajla güzel olmaya çalışmak fakat onlar kadar güzel olamamak yok etmez mi üç-beş kırıntısı kalmış olan özgüveni? Birisi bana baktığında çirkin olduğumu düşündüğünü hissediyorum. İnsanların bakışlarından duygularını anlamak çok acıtıyor canımı. Otobüste çoğu kişi iğrenerek bakıyor yüzümdeki onca makyaj yüzünden. Ben mi istedim bunu? Güzellik algılarınıza uymayan her kıza çirkin damgasını yapıştırdınız. Kim istedi ki çirkin olmayı? Hiçbir şey değişmiyor, çirkin olduğumu yüzüme söylemeniz sadece kendime olan nefretimi artırıyor, belki sessizce intihara sürüklüyor. İstemiyor muyum manken gibi olmak? Uzun boyum olsun, kaydırak gibi burnum, renkli gözlerim ve dolgun dudaklarım olsun, incecik belim olsun, çenem v şeklinde olsun... İstemez miyim sanıyorsunuz? Olmayınca olmuyor. Bazen bazı şeyleri olduğu gibi kabullenmek gerekir. İlerleyen zamanlarda intihar mektubumu da okumanız dileğiyle...