hzkpnsvwg4privaterel

Öncelikle yanımdaki kadına aşık falan değilim ve aşk bankı saçmalığını hangi zekinin bulduğunu düşünüyorum. O da bana aşık değil ama o garip gözlerini kocaman açarak bana baktığı için șu an bir şeyler yazmak zorundayım. Yoksa eve
          gidene kadar başımın etini yer.
          Tanrım, çok konuşuyor.
          
          Menekşe gibi kokuyor ve kokusu şu an rüzgâr yüzünden cigerlerimi tıkadı. Garip gözleri, sivri bir dili var. Güzel. Gerçekten güzel.
          Mükemmel bacakları var, elleri de hoș. Ama onda beni rahatsız eden bir şeyler var ve bunun görünüşüyle bir alakası yok. Saf' gibi, ama saf değil. Fazla affedici. Ona bana şöyle kocaman gülümsememesi için her şeyi yaptım. Yine de kocaman gülümsüyor.
          
          Problemli biri. Turuncudan nefret
          ediyor, karanlıkta kalamıyor, yemek yemiyor, geceleri uyumuyor, çalıyor…. Başımı çok fena ağrıtıyor.
          
          Yine de o küçük parmaklarını alnımda gezdirmeye başladığında baş ağrım geçiyor. Onun gitmesini istemiyorum. Gitmez de zaten.
          Uykularımı ona yemek yapmam için bölse de, başımı şişirse de onunla yaşamaktan memnunum ve bunu kimseye söylemedim.
          Gitmeyeceğinden emin olmak sanırım içimi rahatlatıyor. N'aparsam yapayım o gitmez.
          
          Buraya gelirken bahçedeki adamların önünde o lanet beyaz bikinisiyle gezmemesi için havuzun suyunu boşalttırdığım için bana söylenmelerini dinlemek zorunda kaldım. Muhtemelen
          giderken de bunun hakkında söylenecek. Yorucu biri.
          
          Her neyse, hâla hevesle yazmaya devam ediyor ve boş gözükmemek için saçmalıyorum.
          
          Aşk bankı da zarfi da aşk gibi koca bir saçmalıktan ibaret.
          
          K.