1,2,3
Bir anda kendimi yere bırakmamla bedenci bana tekrardan umutsuz vakaymışım gibi baktı hoşuna gittiğine emindim
Kendimi düzeltip tekrar şınav pozisyonu almamla elindeki havluyu yavaşça ama uyarıcı bir tonda sırtıma vurdu ve yine kendimi olduğum yere bıraktım
_bu kadar yeter park kalk ve arkadaşlarının yanına geç.
Stresli bir nefes vererek onaylamak mecburiyetinde kaldım ve yalnızca ikimizin olduğu giyinme odasından çıktım.
Kapıyı kapatır kapatmaz yüzüm güldü çünkü biliyordum ki istersem 100 tane bile şınav çekebilirdim ve beni gram yormazdı amacını anlamıştım beni rencide etmek istemişti...
Beden hocamız genç mezun olmuş biriydi okulda ki en büyük kızlarla arasında en az 4 yaş vardı.
Okul babasının falandı herhalde gerçekten erken mezun olmuş ve erkenden yerleşmişti çünkü...
Beni rezil etmek istemesinin sebebini de anlıyordum çünkü okuldaki kızlarla çıkıyordu da eğlenmek için olduğunu düşünmüyorum çünkü ilişkileri genelde uzun oluyordu ki her kızla da ilişki yaşamıyordu.
Bu yüzden gerçekten seçici olduğunu düşünüyordum.
Büyük ihtimal hoşlandığı bir öğrencisi benden hoşlanıyordu garip bir şekilde bu okulda okuyan kızların çoğu uzun boylu erkeklere tapar gibi bakıyordu en uzun bendim sanırım uzun olmanın yanı sıra kalıbımda vardı cılız değildim. Şükürler olsun ki değildim.
Diğerlerinin yanına geçtiğimde gözüm yine salak baeke takıldı.
O da bir an için gözlerini terli vücudumda gezdirdiğinde bir tuhaf hissetmiştim tamam kızların çoğu benden etkileniyordu ama bu bana yetiyordu erkeklere hiç gerek yoktu gerçekten.
Yinede egomu okşamıştı.
Yavaşça gözlerini yüzüne kaldırdığımda vereceği aşırı sexy olduğumu belirten ifadesini aradım yüzünde ama yoktu. Hatta tam tersi sanırım iğrenerek bakmıştı.
Bence igrenilmesi gereken kendisiydi.
Beden dersine bile elinde bir kitap, gözlüğü gözünde, günlük kıyafetlerinin üstüne giydiği hırkayla gelmiş oturmuştu bir yere
Hepimiz ayaktayken o oturuyordu.
Aslında biraz düşününce bu çocuğun bizden bir farkı olmamasına rağmen ayrıcalıklı gibi davranıyordu.
Hayır babası okul sahibi falanda değildi ama o bir garipti şuan sorguladım onu.
Biz forma giyerken o giymezdi istediğini giyer gelirdi derslerin çoğunda uyumasına rağmen başarılı bir çocuktu da belki bu yüzden hocalar biraz daha farklı davranıyor olabilirdi.
Bilirsiniz başarılı öğrenci ganimettir.
Ayrıca saçlarını da ara sıra boyayıp geliyordu kıskanmıyor değildim benle beraber bir çok kişi kıskanıyordu buna da emindim
Biraz sonra içeri beden hocası girdi ve sıraya bakmadan beni süzüp egosu ile kaldırdı başını kafasını geriye atıp saçlarını biraz savurduktan sonra
_Arkadaşlar bu yaşta kendinizi şişirmeyin ileride pişman olabilirsiniz.
Dedi. Alaylı bir üzüntü vardı yüzünde ve gözlerimin içine bakıyordu. Dua etsin öğretmendi. Kendince bana laf çakmıştı yaşıtlarıma göre biraz fazla çalıştığım için daha yapılıydım ve o bunu kendime iğnelerle yaptığımı düşünmüştü çünkü sadece 10 dk önce içeride 3 şınavı bile zar zor çektiğime şahit olmuştu. Daha doğrusu öyle sanıyordu
Hıh' diye kendi kendime bir ses çıkardığımda
Sıraya hoca gelmesine rağmen girmemiş baek bile dikkat kesilmişti.
_ Sanırım Chanyeol öyle olmadığını iddia ediyor istersen gelde görelim park.
Dediğinde şimdi elime düşmüştü.
-peki.
Dediğimde waow çok iddialisin gibi bir tepki vermişti.
Ve bende sonucunu bildiğim bu rekabetten payımı alacaktım elbet.
Hâlâ birşey dememi beklerken ekledim.
- Eğer 1 dakikada 40 'tan fazla şınav çekersem beni önümüzde ki 2 hafta rahat bırakacaksınız yoklamada derse girdigim yazacak ama istediğimi yapacağım.
Onu vazgeçirmek için bu teklifi sunduğumu sanıp kabul etmişti. Öksürür gibi arkamı dönüp göz devirdim.
Eğilmeye başladığımda bileğindeki akıllı saati çalıştırdı 1 dakikada 43 şınav çekmiş ve asla yorulmamıştım. Daha fazlasını bile çekerdim hıh
Dizlerimin üstünde durup ellerimi birbirleriyle temizleyerek ayağa kalktığımda yan bir bakış attım kontrol amaçlı önce gözlerin ister istemez arkasında oturan baek e de kaymıştı şaşırmıştı ama waow bir tepki vermemişti sadece ^vay be^ der gibi bir bakıştı.
Hoşuma gitmişti onu bile şaşırtabilmiştim.
Hoca göz devirdiginde zil çaldı.
Zaferi kazanmış bir savaşcı nasıl çıktıysa bende öyle çıkmıştım salondan seviniyordum da iki hafta kafamı dinleyeceğim oh
Boğucu salondan çıkar çıkmaz bir nefes çektim ama hafif sendeledim baek dar koridordan çıkarken bana çarpmıştı.
Ters ters baktığımda bana gereksizmisim gibi bakıp yoluna devam etti.
Yanımda duran torbadan bir top alıp kafasına patlatirdim ama şuan hiç gerek yoktu buna yoramam kendimi
