1.Bölüm "EVLENMEK Mİ?"

14 2 0
                                    

Şarkı önerisi------------------------'
Galiba sevmiyorlar-Son feci bisiklet

"İstemiyorum anlamıyor musunuz? Siz nasıl insanlarsınız?!" hızla odama koşup kapımı sertçe çarptım. Evet, bağırdığım insanlar annem ve babam idi..

  Çantamı bir köşeden kaptığım gibi, hıçkırıklarla ağlayarak elime gelen kıyafetlerimi doluşturmaya başladım. Ben, ailemin tek kızı olan ben!
Zorla evlendirilecektim, koskoca bilinçli bir senede zorla evlendirilerek kurban gidecektim. Gerçek aşk bunun neresindeydi Allah aşkına söyleyin bana!!

  Çantamın fermuarını çektiğim gibi sırtıma asıp pencereye ilerledim. Beni ölsem de tanımadığım bir adamla evlendiremezlerdi..

Neyseki evimiz alt katta olduğundan, pencereden hemen atlayıp gecenin karanlığına koşturdum. Salya sümük bir şekilde koşuyor,  hiçbir şey düşünemiyordum. İlerideki parka vardığımda bir bank'a oturup soluklandım. Ve düzgün düşünmeye çabaladım kendimi. Ailem benşm hep iyiliğimi isterdi, ne olmuştu da birden benim rızamın olmadığı bir şeyde kendi başlarına karar alıyorlardı. Hemde benim geleceğim üzerine, bana sorulmadan!!

  Evet küçükken annemler büyüyünce ne olacaksın diye sorduğunda "anne olucaam, gelinik giyiceeem!" desem de, o küçüklükten kalmıştı. Bir şakaydı belki de, ya da doğum günüm yaklaşıyordu, ondan bir şaka yapıyorlardır. Ne alaka değil mi? Ne saçma düşünüyorum..

  Ama, bana her gelişinde kocaman sarılıp çikolatalarımı veren babam böyle bir şeye izin vermezdi... Hele annemi hiç söylemiyorum bile. İçime kor gibi oturmuş, yıkılmıştım ya..

  Evlendirecekleri adam yok 28 yaşındaymış, yok işi çok düzgünmüş, ailesi çok iyiymiş. E bu kadar beğendiyseniz siz evlenin! Bana ne, ben daha 21 yaşındayım. Okulum var benim, hayallerim var..

Ben, işimi elime aldıktan sonra evlenecektim. 21 yaşında değil!!

  21 yaşında bir okulu bitiremedin mi demeyin, son senem bikere..
(Ve her yaşta okuyabiliriz değil mi..)

  Gözlerimi elimin tersiyle silip ayağı kalktım. Annemin benim ismimi bağrışları kulağıma ulaştığından hemen uzaklaşmam gerektiğini düşünüyordum çünkü.. asla pes etmeyecektim onlara..

  Telefonumu açıp en yakın arkadaşım Melek'e yazdım hızlıca..
-
22.36
Gönderilen: Meleğimm

Kanka size geliyorum, çok kötü şeyler oldu!!
-
 
  Koşturarak iki sokak öteye hızlıcana vardım. Evet evden en çok uzaklaşabileceğim yer ancak burası olabilirdi...

 
Kapıyı sertçe üst üste çalınca hemen açtı Melek..

Hiç meraklı durmuyor, hatta suratı asık duruyordu. Ne olduğunu sormadan onu ittirip içeri girdim ve Hanife teyzeye selam verip Meleğin odasına daldım. Yatağına uzanıp onun gelmesini bekledim. Hoop bu rahatlık nereden geliyor diyorsanız eğer, o benim bebeklik kankim. Ondan böyle yakınım yani..

  Odaya girdi, sakince kapıyı kapattı. Ağlamasam da göz yaşım hâlâ akıyordu, durmuyordu...

  Melek ne olduğunu soracak gibi durmadığından hemen olan biteni anlatmaya başladım. Ama her şeyin ortasında durdum ve Meleğin düz suratını inceledim. Neden odun gibi dikiliyordu bu kız..

"Ne oldu Melek, bir şey anlatıyorum şurda, ben hiç sen anlatınca böyle yapıyor muyum amaa?"

Tam ağzını açmış bir şey diyecekken zil çaldı. Kalbimin gözümde atmaya başlaması hiç hayra alamet değildi..

Melek kapıyı açmaya gitti. Ben yatağa uzanıp bekledim. Komşudur dedim gelen, bir bardak yağ, un ister belki dedim..

Annemin azarlayan sesi kulağıma iliştiğinde birden ayaklandım. Eyvah, ne yapacaktım şimdi..

Odanın kapısı birden açıldı. Annem karşımda dikilmiş, haklı gibi bağırıyor elimden tutup çekiştiriyordu.. evet, rezil oluyordum..

  "Anne, dur çekme, napıyorsun, ben sana ne yaptım!? Dur, çekmesene! ben gelicem!" Annem sonunda elini çekti benden,
"Düş önüme" diye bağırdı. Meleğe baktım, hiçbir şey demedi. Ama annem Hanife teyzeye dönüp "haber verdiğiniz için sağolun, bu deli dana bir yerlere koşturuyor böyle"

Evet arkadaşlar deli dana da oldum...

  Eve gittiğimizde, babam bağırdı;
"Geç çabuk salona!"
Bir şey diyemedim, ben de salona geçip bir koltuğa çöktüm.

"Kızım, biz senin kötülüğünü neden isteyelim, güzel yavrum"
Dudaklarımı konuşmamak için ısırıyordum ve ağzıma artık kan tadı geliyordu..

"Yağız çok efendi çocuk, biz senin için iyi olacağını düşündüğümüzden böyle bir karar aldık. Tabi önce siz tanışacaksınız, birbirinizi tanıyınca çok seveceksiniz hepimiz gönülden eminiz buna. Yavrum, güzel inci tanem, bizi anlıyorsun değil mi? Eğer sevmezsen zaten seni zorla evlendirecek değiliz. Sadece ailenin uygun gördüğü bir adamla tanışacaksın, bu kadar"

Babamın bu sıcaknkonuşmasından sonra yelkenleri azıcık suya indirdim. Azıcık ama.. E sonuçta zorla evlenmeyecektim, bana yıllarca bakmış ailem biriyle tanışmamı istemiş, bunu çok mu göreyim yani değil mi.. Brlki de arkadaş bile olabilirim o Yağız denen adamla..

"Peki baba, öyle diyorsan, tabi olur" diyerek son noktayı koydum. Sonra hemen odama gidip yatağıma yattım. Hemen uyumak ve bu günü hemen bitirmek istiyordum.  Yatakta 2 saat debelendikten sonra anca uyumuştum tabi...

Sabah annem odama birden daldı ve
"Kız kalk! Yağız geldi, seni kahvaltıya götürecekmiş!"
.
.
.
Beğendiyseniz beğenerek destek olabilirsiniz, eğer değerlendirilirse yeni bölümü hemen atıcamm!!

Ölmeden Önce(askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin