Bölüm 1

327 10 0
                                    

Bu hikayeyi Ben (Pelin) ve en yakın arkadaşım Su ile birlikte yazıyoruz. İnşallah hikayemizi beğenirsiniz. Sizinle iyi anlasacağımıza inanıyoruz. Keyifli okumalar.. ^^ :))

- Pelin'in Ağzından -

Sabah sabah uyandık bugün okulun son günüydü. Yani bizim Su'yla en mutlu günümüz çünkü annelerimizden izin almıştık.

Su dün bizde kaldı gece korku filmi izleyerek sabahlıcaktık ama uyuya kalmışız neyse hemen yataklardan kalkıp elimizi yüzümüzü yıkadık.

Su en sevdiği turkuaz şortunu ve beyaz tişörtünü giydi. Bende en sevdiğim beyaz şortumu ve üstüme turuncu bi tişört geçirdim hafif bi makyaj ve fön çekip annemin hazırladığı omletlere koşmaya başladık.

Omletlerin yanına geldiğimizde Su ile birlikte çoktan ağzımız sulanmıştı bile. Hemen kahvaltıya oturarak herşeye saldırdık.
Neden bu kadar çok acıktığımızı bilmiyorum. çünkü daha dün film bulana kadar patlamış mısırın hepsini yemiştik ve üstüne filmi de izlemeden uyuya kalmıştık.

Bu kadar hızlı yerken annem yanımıza gelip, "görende hic yemek yemediniz sanacak." 

Biz Su'yla gülmeye başladık ve anneme aynı anda "Sanada Günaydın" dedik ve gülmeye devam ettik.

Omletlerimizi öküz gibi yedik. Sıra portakal sularımıza geldi 2 dikişte bitirdik. Anneme ''biz gidiyoruz'' dedik.

Sürücü koltuğuna Su bende ön koltuğa geçtim. Su kontağa anahtarı taktı ve arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.

Bende radyodan şarkı açtım ve bağıra bağıra Demi lovato - Realy don't care'yi söyledik

Okula geldiğimizde otoparka park etti. Zaten bugün son gün olcağı için ders işlemicektik, bizde bu yüzden 2 ders voleybol oynamaya karar verdik.

Voleybol oynarken yanımıza Ege ve Emre geldi. (Emre Su'nun en yakın erkek kankası, Ege'de benim,ama yinede 4' ümüz de cok yakınızdır.)

Ege, "Oo selam kızlar. Bizsiz voleybol oynadığınızı duyduk ?"

Biz Su'yla birbirimize bakıp gülmeye başladık. Sonra koşarak birbirimize sarıldık.

"Ee hadi gelin de bi mac yapalım bakalım."

 Emre "Tamamdır. Su ve ben, Pelin'le de Ege." hepimiz onayladık ve voleybol maçı başladı.

Emre topa bi vurdu ve top çamura girdi tabi herkes üşendiği için topu gidip ben almak zorunda kaldım topu attım ve Su'yla en gıcık olduğumuz kız geçiyodu yanlışlıkla attım ve kızın sırtına geldi beyaz tişörtü siyah oldu ama farkında değil tabi.

''Top atışına sıçıyım pelin'' diye bağırdı

Tabiki bizde ''bizde seni seviyoruz'' diye bağırdık

Su ''top topu çekermiş dicem ama çok klişe olcak o yüzden demiyorum '' 4 ümüzde aynanda kahkaha attık.

''biz bodruma gitcez sizde biyerlere gitcekmisiniz ?''

Onlarda 2 3 dakka düşündüler sonra ''bizde izmire gitcez''

"oo iyimiş özlicem lan sizi'' diyerek Emre'ye sarıldı. Ege de bi anda bana sarıldı.

Sarıldıktan sonra: " Ee Bodrum'da neler yapacaksınız ? Planınız ne yani ?"

Su, "Orda çoktan bir ev tuttuk bile 3 aylığına. Baya büyük bir yer. Biraz pahalıya patladı ama zaten tüm bir dönem boyunca buna para biriktirmiştik ve ne diyim değdi açıkçası." dedi ve bana sarıldı.

''Sizin planlarınız neler Ege"

''İzmir'de biz de bir ev tuttuk öyle bizimkide aynı şekilde biraz pahalıya patladı ama hallettik bir sekilde sonuçta." ve gülümsedi.

Biz bidaha sarıldıktan sonra Su "evet şimdi kuralları sayıyorum ! Hergün mesaj atılacak, o tele-" diycekken hemen

''Off Su ya sus biraz"

3' ümüz aynı anda dediğimiz icin güldük. Su yere oturdu ve, "Iyi be sustum."

Biz birbirimize bakıp göz devirerek Su'yu kollarından tutup yerden kaldırıp sürüklemeye başladık. Ben "Su küs müsün? " dedim gülerek.

Su cevap vermeyince Ege " Yav tamam hergün mesaj atarız birbirimize herkes söz versin yoksa Su 3 ay böyle küs kalır."

Hepimiz gülmüstük bu sefer. Herkes onayladı.

Ege ve Emreyle aynı sınıfta olmadığımız için Su'yla ben kendi sınıfımıza onlarda kendi sınıflarına gittiler,biz Su'yla bize karne verilmeden önce bodrumda neler yapacağımızı ve yükseklikten korktuğumuz için uçakta akşam nolcağını merak ediyoruz açıkçası...

Su'yla bizim karnelerimiz verildiğinde hemen toparlandık sınıftaki arkadaşlarımız ile vedalaştık ve hemen 10-b sınıfına gittik,ben Egeye Su da Emre'ye sarıldı ve birbirimizi öptük görüşürüz diyip Su'yla otoparka gittik.

Su her zaman olduğu gibi sürücü koltuğuna oturdu.

Ve arabayı sürmeye başladı sessizlik hakimdi arabayı bense yolu izliyodum.

Eve geldik kapıyı açtım hemen merdivenlerden çıktık bavullarımız hazırdı zaten.

Su kot şortunu ve üstüne harika bi tişört giymiş saçlarını düz fön çekmişti ve gözüne eyeliner sürmüştü.

Ben ise sarı şortumu ve üstüme beyaz bi tişört geçirdim saçlarımı hafif dalgalı yaptım eyeliner ve parlatıcı sürdüm o çok ağır bavullarımızı merdivenlerden indirdik ve taksi çevirip havaalanına doğru gidiyorduk...

☆ Yeni Hayat ☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin