Black malikanesinde soğuk bir kahvaltı yapılıyor, Regulus piyano çalıyordu.
-Jane: Mia, Bella bu sene ilk seneniz olduğu için fazla heveslenmeyin çocuk gibi davranmayın ve orda ağır başlı durun.
Mia ve bella kafasını salladı. Yemekten sonra herkes odalarına çekildi.
-Bella: Sonunda kurtuluyoruz
-Mia: evet, sonunda
***
Çocuklar trene bindiğinde hepsi ayrı ayrı yerlere oturdu. Bella 3 kişinin olduğu bir yere Reg ve arkadaşı, Mia bir kızın tek başına oturduğu komprata oturdu.-?: A selam ben Sofia Falcone
-Mia: Selam, Bende Mia Black
Sofia ve Mia yol boyunca sohbet ettiler ve tren durduğunda beraber indiler.
Şatoya girdiklerinde Sofia "Mia ben kendi binamın masasına oturmak zorundayım umarım slytherin olursun" diyip gülümseyerek gitti.
[Mia'nın anlatımından devam]
Çoğu kişi seçilmeye başlamıştı. Bella gryffindor seçildi, küçük çocukların arasında uzun olmak garip hissettiriyordu. Sonunda sıra bana geldiğinde heyecanla salonun ortasındaki tabureye oturdum.
Seçmen şapka: Güzel, çok güzel.. hırslısın bir o kadar temiz kalpli seni ama içinde yanıp tutuşan bir kazanma isteği, değişik.. Nereye yerleştirsem.. Slytherin!
Slytherin masasından bir alkış gümbürtüsü koptu. Masaya doğru gittim ve sofia'nın karşına oturdum. Sofia ile konuştuktan bir kaç dakika sonra bir kız konuşmaya başladı. "Hoşgeldin, ben Pansy Parkinson, Bu yüzü asık olan salakta-" kızın sözünü bölerek karşındaki çocuk konuşmaya başladı. "Benim bir ağzım var. Adıma konuşmana ihtiyacım yok" kız dediklerini hiç takmayarak "Buda draco bazen biraz huysuz olabiliyor" dedi.
Mia: Bende Mia Black, tanıştığıma memnun oldum.
Elimi uzattım. Pansy elimi sıktıktıktan sonra çocuğa da elimi uzattım ama dik dik yüzüme baktı. "İkizin gryffindorda değilmi, yazık sen nasıl girdin anlamıyorum çok garipsiniz" diyerek tiksintiyle baktı. "Garip olduğumuzu sanmıyorum." Dedim ve önüme döndüm.
Çocuk göz devirerek yanındaki siyahi çocukla konuşmaya başladı. Yemek bittiğinde herkes kendi binalarına gitti.Daha sonra yeni idrak etmiştim. Somurtan çocuk bizim evimize gelen çocuktu, ayrıca çok kabaydı. Ortak salonun koltuğunda kitap okuyordum. Etraf mükemmel bir şekilde dizayn edilmiş, şöminenin sesi rahatlatıcıydı. Camlar Kara Gölün içini gösteriyordu. Bir süre etrafta gözümü gezdirdikten sonra içeri bir kaç kişi geldi.
-Hey dostum gerçekten berbat oynuyorsun ilk günden aptal Gryffindorlara yenildik
-hadi ama Jackson sende muhteşem değilsin öyle değilmi, kafam pek yerinde değil.
Çocuk masadaki atıştırmalığı eline alarak koltuğa oturdu ve beni görünce irkildi.
-Merlinin sakalı, sen, sen Sirius Black'in kız'ı olmalısın
-Mia:Evet, Bir mahzuru yok sanırım
-Hayır yok tabiki, şey "bir mahzuru yoksa" tanışabilirmiyiz?
-Mia: evet olabilir
- Güzel, ben Peter Stark, tanıştığıma memnun oldum
Mia: Bende Mia Black, tanıştığıma memnun oldum.
Vote sınırı koysammı bilemiyorum ama şimdilik koymayacam galiba
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mia Black'in Günlüğü| Draco Malfoy İle Hayal Et [Düzenleniyor]
Fanfiction"İçini kin,nefret kaplamış senin.." dedim. Umursamaz ama üzgün bir tavırla demirlerin arkasından bize baktı. "Özür dilerim. Ben- ben böyle olsun istemedim.."