İyi okumalar beybiler:/
Gözlerimi açtığımda yine aynı odada olduğumu gördüm. Üstümde büyük bir ağırlık vardı. Etraf biraz bulanıktı. Kalkmaya çalıştım ama başım çok ağrıyordu. Elimi kafama götürdüm. En son elimde bir silah vardı. En son biri kafam vurmuştu gerisi karanlık. Kapı açılınca gözlerimi kapattım. Birileri içeri girdi, bir yandan da konuşuyorlardı.
" Durumu nasıl?"
Bu oydu,kokusu burnuma sindi. Nedense içimde çok kötü bir his vardı. Ama ne olduğunu kestiremiyordum.
" Merak etmeyin Kağan Bey, birkaç güne eski haline döner." Kağan rahat bir nefes verdi.
" Kağan Bey sormak haddim değil ama,Hanımefendiye ne oldu?"
" Sana ne! "
Bir insan bu kadar sert olabilir miydi? Titrek bir nefes aldım ve tekrar onları dinlemeye başladım.
" Bak doktor! Eğer bunu bir yerde duyarsam seni en acı şekilde öldürmekten keyif alacağım! "
'Allah'ım ne olur yardım et! Ben ne biçim bir belaya çattım ya.
Benim bir an önce burdan kaçmam gerekiyor,yoksa boku yedim!'Doktor titrek bir sesle,
" Ha.....hayır efendim. Kimseye söylemeyeceğim."
Sesi resmen ağlamaklı çıktı.
" Tamam, şimdi defol!"
'Ulan bağırmasana!' Doktor koşarak odadan çıktı.
Derin bir nefes aldı, yatağa oturdu. Kalbim yerinden çıkmak için çırpınıyordu. Elimi tuttu,
" Özür dilerim,hepsi benim hatam."
Bir çocuk gibi konuşuyordu. Daha demin ki mafya babası gitmiş, küçük masum bir çocuk gelmişti. O an kalbim acıdı,
" Lütfen bırak an önce uyan, sana ihtiyacım var."
Tekrar derin bir nefes aldı.
" Seni kaybetmek istemiyorum, sen benim hayatımın merkezisin."
Bu adam ne diyordu böyle,ben onu hiç tanımıyordum. Elimi öpüp yanağına bastırdı. Sert sakalları nedense çok hoşuma gitti. Biraz daha böyle kaldık,sonra kalkıp gitti. Yanağımı da öpmeyi ihmal etmedi. Bir an kendimi onun karısı zannettim. Gözlerimi açtım,yavaşça kalktım.
Üstüm yine değiştirilmişti. Bu sefer de üstümde siyah bir kazak ve kırmızı bir şort vardı. Sinirli bir nefes aldım.
Masanın üzerindeki telefonu görünce şaşıramadan edemedim , sanırım Kağan'ındı. Elime aldım,saate bakınca 16.30 olduğunu gördüm. Şifre yoktu. Telefon parmak izi ile açılıyordu. Hızla acil numara bölümüne tıklayıp 155'i aradım.
Çalıyor..." Alo?"
" Hah alo..."
Arkadan biri telefonu kulağımdan aldı. Hızla arkamı döndüm, Kağan tam olarak karşımdaydı. Telefonu kapatıp sinirli gözlerle bana bakmaya başladı. Ben de ona aynı sinirle karşılık verdim.
" Beni burada zorla tutamazsın!" Diye bağırdım. Bakışları yumuşamaya başladı.
" Nasılsın?" Diye sordu yavaşça.
Bu sefer daha çok sinirlendim. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Tekrar gözlerimi açtım.
" Bak,benim gitmem gerek."diyerek yanından geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFİA
General Fiction[#Kağan 🥇] Kağan Soylu, yeraltı dünyasının en büyük mafyası. Onun tabiatı sadece kin ve öfke, bütün insanların korkulu rüyası, namı diğer büyük tanrı. Lara Yıldırım, küçük yaşından beri yetimhanede büyümüş, aile sevgisinden yoksun tek ailesi yı...