Merhaba ben Eva 17 yaşındayım on sekizime girmeme üçgün kaldı , ben aylemden ayrı bir çatı katı evinde yanlızlığımın bana eşliğiyle insanlardan soyutlaşmış bir şekilde hayatımı devem ediyorum. Neden yanlız olduğuma gelirsek, insanlara güven sorunum var bu sorun kendi kendine oluşmadı .Hayatımda olan bütün insanlar nankörlerdi, onlara istediklerini vermedim diye benden bekledikleri beklentiyi karşılıyamadığım için her zaman ben kötü onlar iyi olurdu. Bunu daha fazla yaşamamak için insanlara artık yaklaşmam ,uzak dururum gerektiğini anladım. İnsanlar beni tek kelimeyle tanımlar '' soğuk'' ama bilmedikleri bir şey vardır ki, benim insanlara, soğuk davranmam benim gösterdiğim buzun görünen yüzü yada onların görmek istediği şeydir. Çünkü daha hayatımda beni koşulsuz seve bilicek kimseyi tanımadım , aslında insanlarıda suçluyamam beni aylem sevmezken insanlardan beni sevmelerini bekliyemezdim, kendimi kandıramazdım. Ayleme söz gelmişken annem avukat ,babam ise iş adamı ve bir kız kardeşim var, dış görünüş olarak aylemle alakam yok, ne anneme nede babama çekmişim. Aylem kız kardeşimi benden ayrı tutular, daha çok ona önem verdiler. Ben hiç yokmuşum gibi başta kız kardeşime çok kin besliyordum ama sonra farketimki ben zaten hiç sevilmemiştim. Bunu anlamam zor oldu hem de baya zor, aylemle yılda bir defa bir akşam yemeyi yer sonra bir dahaki buluşmamıza kadar, birbirimizi arayıp sormazdık bu durum başlarda canımı sıksada şimdilerde alıştım yapa yanlız olmaya. Ebeveyinlerim dışarıya iyi ayle rolünü oynayıp bana gerçek yüzünü gösterirlerdi ,liseye geçiceğim zaman, bende onlara liseyi başka bir yerde okumak istediğimi söyledim, onlarda direk kabul etiler sorgulamadan. O zaman çok canım yanmıştı, kendime binlerce defa aynı soruyu sordum'' Beni neden sevmiyorlar ''diye ama bu soruma hala bir cevap bulamadım. Aylemden ayrılıp , özel bir lisede kaydımı yaptırdım, liseme yakın bir yerde yurta kalmaya başladım. Yurt hayatımda sıkıntılıydı ,kimseyle konuşmaz yakın davranmazdım ,kimseye güvenmezdim . Üç sene yurda kaldıktan sonra kendime bu çatı katını buldum. Yurtan ayrılıp buraya taşındım , nasıl taşındım derseniz babam gidip burayı bulduğumu söylemiştim, babamın umrunda olmadığım için direk kabul ettmişti. Babam bu evi satın alıp dayayıp döşediği gün, babamın yüzümü görmeye bile tahamül edemediğini daha iyi anlamıştım ve şuan lise dörde gidiyorum. Birinci dönemim bitti ,üç gün sonra yılda birdefa aylemi görmemi sağlayan akşam yemeğine gidicektim. Şimdiden bütün hazırlığımı yaptım heycanlımıyım diye sorarsanız, hayır nasıl onlar beni umursamıyosa artık bende umursamıyorum yada kendimi kandırıyorum, şuan içimde bunun tartışmasına giremem ve bugün baya yoruldum. Çünkü değerli aylemle buluşacağım için bir sürü mağza gezip kıyafet aradım, bana kalsa bir pantolon bir tişhört giyer giderdim ama işler benim isteğime kalmıyor. Babam, ne kadar beni önemsemesede cemiyete belirli bir saygınlığı vardı ve asla saygınlığının sarsılmasını istemezdi. Bu yüzden babamamın saygınlığına, uygun bir kıyafet aldım ve ona uygun takı ve ayakabılar aldım ve alarmımı sabahın sekizine ayarladım kendimi uykunun kolarını beni sarmasına izin verdim, evet alışverişimin üstünden üç gün geçmişti ve büyük gün gelmişti aylecek geçireceğimiz akşam, sabah kalkıp banyoda rutin işlerimi haletim ve odaya girip kıyafetlerimi giydim, takılarımı takıp, makaj masasına oturup kıyafetime uygun gece makajı yapıp, ayağımıa ayakabılarımı giymiştim boy aynasına baktığımda güzel olduğumu gördüm. Normalde de insanlar, çok güzel olduğumu söylerlerdi ama ben hiç önemsemezdim. Telefonumda taksi durağının numarasını bulup evime taksi çağırdım ve on dakikaya aşağıya indim, bir iki dakikaya zaten taksi gelmişti. Adresi verip arkama yaslanıp camdan şehrin renkli ışıltısını izledim bir an olsada kendimi huzurlu hisettim, sonunda evimin önüne gelmiştim taksiciye parayı uzatıp aşağıya indim, aylem ihtişamlı bir villada oturuyor babamı zaten aşağısı kesmezdi, yeterki saygınlığını kaybetmesin sonunda evimin kapısının önüne geldiğimde zili çaldım, insanın kendi evinin anahtarının olmamaması ne acıklı dimi ,kapıyı genç yaşlarda evin bir çalışanı açtı beni kapıda görünce hemen içeriye davet edip hoş geldiniz dedi. Bende sahte bir gülümsemeyle hoş bulduk dedim ama aslında hiç gelmek istemiyordum ama babam sağ olsun her şeyi isetediği gibi insanlara emir veriyordu. Emir verdiği insanlar arasında bende vardım, içeriye adımladığımda kız kardeşim gülerek anneme bir şeyler anlatıyordu, annemde gülerek onu dinliyordu babam elinde bir dosyayı inceliyordu benim geldiğimin farkında bile deyilerdi. Boğazımı temizler ,gibi ses çıkardım üçü nünde bakışları bana döndü annem ve babamın kılasik senden nefret ediyorum bakışı, kardeşimin gözünde ise ha ben ha bir yabancıymışım gibi bir hiçlik vardı .Babam benden hoşnut olmayan bir şekilde ''hoş geldin dedi'' bende hoş bulduk dedim, babam ayağa kalkıp direk adımlarını yemek masasına yönlendirip yürüdü annem bir hoş geldin bile dememişti ,kardeşiminde ondan aşağı kalır tavrı yoktu bende direk yemek masasına doğru adımlarımı atım masaya baktığımda baya hazırlık yapılmıştı, yemeğimizi yemeye başladık kimseden ses çıkmıyordu çatal bıçak sesi dışında. Yemeklerimiz bitiğinde her kez sofradan kalkmıştı ben başımı önüme eğmiş yerin parkelerin desenini inceliyodum ,babam boğazını temizleyip bana nasılsın diye saçma bir soru sordu nasıl olabilirdim hayadan bezmiş usanmış bir şekildeydim sorusuna kısa cevap verip kestirip atmıştım saat geç olduğu için evimin yolunu tutmalıydım aylemin evinden çıkıp kendi evime gitim artık çok yorulmuştum .Eve girdiğimde saat tam on ikiydi o an anladımki ben hayatım boyunca her zaman yanlız kalıcam içimden bağırıp çığlık atarak ağlamak geliyrordu ki bağırdığımda bir anda bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı ve o an içimde sanki bir ateş büyüyordu gittikçe içimdeki ateş beni ve bedenimi tamamen ele geçiriyordu ve karanlık beni çağırıyodu bende karanlığa kolarımı açıp beni sarmasına izin verdim ve sanki her şey o an bitmişti sanki en son gördüğüm şeyler etrafımı renkli ışıkların sardığı ve gerisi karanlık
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ GÜÇLER
FantasyEva ırkı ve sevdiği için savaşıcakmı yoksa vazgeçicekmi Alec peki sevdiğini koruya bilicekmi hadi gelin zamanla hepsini öğrenelim acaba zaman bizlere ne katıcak