Benim için her şey bitmişti. O günden sonra. Annem ve babamı trafik kazasında kaybettiğimde bitmişti her şey. Ben en çok o zaman güçsüzdüm. O zaman çaresizdim. O zaman savunmasızdım. Arzu ablam vardı. 2 aydır onunla kaldığım. Şimdi okullar başlayacak diye. Hiç bilmediğim bir yere. Hiç görmediğim insanların yanına gidiyorum. Dayım'a gidiyorum. Sadece yaz tatillerinde gördüğüm dayıma. Canımdan çok sevdiğim dayıma.. Her şeye yeniden başlıyor gibiyim. Kimsem yokken yeniden başlamak bu kadar boktan olmamalı. Her şeyi geride bırakıp gidiyorum. Sercan'ı bırakıyorum. 2 yıldır aşık olduğum piçi. Bana hiç bir zaman değer vermeyen piçi. Peşinden koşturan o piçi. Ona bağlıyım. Aldığım her solukta onu içimde yaşatıyorum. Nefes aldığım her an sadece onunla olmak istiyorum. Değerliydi ama bunlara değecek hiç bir şeyi yoktu. Gözümün önünde sevgilisiyle sarılması beni tırnaklarıma , saç diplerime kadar güçsüzleştiriyordu. Nefes alışverişim zorlaşıyordu. Yine tutamıyordum hıçkırıklarımı. Gidiyorum işte hayatım belkide şu siktiğimin jip koltuğunda yeniden başlayacak. Ben nasıl alışacağım paraya. Eskiden zengin olmamam benim sorunum değil ki. Babam istememiş annemden gelen bu zenginliği. Ben ne yapacağım. Nasıl yeniden başlayacağım. Kulaklıklarımdan gelen sese kaptırıyorum kendimi çığlıklarımı duymamak için.
Gözümü bana bir elin nazikçe dokunması ile araladım. Şöfördü bu beni buraya getiren şöför. Dayım o kocaman evin kapısından kollarını iki yana açmış bana sarılmak için bekliyordu. Adımlarımızı birbirimize attık. ''Hoşgeldin. Prenses.'' dedi. Nazikçe. Kokusunu içime çektim nasıl da özlemişim. ''Hoşbulduk. Dayıcım.'' dedim. Gülmeme engel olamıyordum. Mutluluğuma denicek bir şey yoktu zaten. Beni kollarının arasına aldı. Ve yürümeye başladık. ''Ee Rüya nasıldı yolculuk? Uçağa binseydin sürünmezdin ama.'' dedi mahcupca. ''Evet ama hiç binmedim. Binmekte istemiyorum.'' dedim. O sırada alt kata inmiştik. Bir odanın kapısını açmıştı. ''Evet odana hoşgeldin.'' dedi. Ve kapıyı benim içeri geçmem için araladı. Ne bu oda muhteşemdi. Yeşile en sevdiğim renge boyanmıştı. Ve diğer eşyalar gri'ydi. Ya bu oda muhteşemdi yada dayım. Dayım beni izliyordu. Ve gülümsüyordu. ''Dayı sen muhteşemsin. Her şey tamda istediğim gibi.'' dedim. Dayım bana tekrar sarıldı. Saçlarıma bir öpücük kondurdu. ''Beğendiğine sevindim.'' dedi. Balkon gibi bir şey vardı. Havuzlu bahçeye çıkılıyordu. Koltuk ve masa vardı bahçede. Giyinme odası bile vardı. Her şey benim giyeceğim tarzdaydı. Dayım seçmiş olmalıydı. ''Rüya hazırlan hemen çıkalım. Yorgun olman umrumda değil prenses.'' dedi. Ve odadan çıktı. Üzerime siyah şort gri bir tişort ve altına siyah vans giydim. Odayı tekrar dolanmaya başladığımda. Çalışma masasının üstünde leptop onun üzerinde tablet onun üzerinde ise son model bir telefon vardı üzerinde de sarı not kaıdı ile ''Rüya hanıma.'' yazıyordu. Telefonu kutusundan çıkarıp içine hattımı yerleştirdim. Daha sonra pencereden dışarı çıkıp bahçeye arabanın yanına gittim. Yan bahçe demirlerden görünüyordu. Benim yaşlarımda bir çocuk ve bir kız vardı. Kız ellerini çocuğun boynuna dolamıştı. Çocuk ise elini kızın kalçası ile poposu arasına götürmüştü. Çocuk kızın boynunu öpecekti ki. Göz göze geldik. Kızı hemen bıraktı. Geriye doğru itti. Ve bana sert bir bakış attı. Vücüdumdaki tüm kan yanaklarıma pompalandı. Lanet olsun. Yan komşumuz piçin tekimiydi. ?
Sonraki bölümde görüşmek üzere :)
Yan komşunuz böyle biri olsaydı ?? :dd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi Rüzgar'a Kapıldım.
ChickLitHer şey annemin cansız bedenini morgda gördüğümde bitmişti derken. Hayata yeninden başlamak için bir son verdiğimi anladım. Dayımın yanına İstanbul'a. Her hikayedeki prens benim hikayemde olacak mıydı ? Doğru ya sadece mutlu sonla biten hikayelerde...