Arkama bakmadan koşuyordum.Kaçarken ayağım bir taşa takıldı ve yere yuvarlandım.Kalkmaya çalışırken birden karşıma Annabell çıktı.Heryerde buluyordu bu kız beni ya.
" Aaa,tatlım daha parti bile başlamadı,nereye böyle"
"Aaaaaaaaaaaaaaa"
Çok korkuyordum.O an ne oldu bilmiyorum ama uyandığımda kendimi karanlık biyerde buldum.Sadece perdenin küçük aralığından bir ışık giriyordu.O ışık ne bilmiyordum da.Kalkmaya çalıştım fakat yattığım yere bağlanmıştım.Neler oluyordu hiçbirşey anlamamıştım.Birden üstüme birisi düştü.Canım yanıyordu.Üstüme düşen kişi kafasını kaldırdı ve düşen kişinin Mira olduğunu gördüm bağırarak ağlıyordum.Gördüğüm kadarıyla Mira'nın gözleri yerinde değildi.Göz çukurlarından akan kanlar yüzüme damlıyordu.Ellerimi bir şekilde demirden çıkartmalıydım.Mira'ya sanırım başka bişey olmamıştı.Yani hala yaşıyordu.
"Yardım eet lüütfen"
"Tamam Mira sana yardım ediceğim ama ilk önce senin bana yardım etmen lazım,askılıkta anahtar var ayağa kalkınca hemen soluna git ve elini yukarı kaldır askılığı hissedeceksin.Hepsine tek tek bak bulunca soluna doğru yürü bana çarpınca dur ve demirleri bulmaya çalış sen bulunca zincirin kilitlerini de bulucaksın.Onları açtığın zaman ben sana yardım edicem"
Mira baya akıllı bir kızdı dediklerimi harfi harfine yapmıştı üstelik göremiyordu.Kurtulunca ona önce sarıldım o da bana.Neler olduğunu anlatmasını istedim ve anlatmaya başladı....