Doğum günüydü bugün jisung'un .minho ona hediye almak için dışarı çıkmıştı.bir süre mağazalara göz gezdirdi. Bir mağazanın camında duran şey ilgisini çektiğinde durdu.
"Acaba bunu alsam jisung beğenirmi" diye gecirdi içinden bir kaç saniye baktıktan sonra "hm"ladı. "Galiba beğenir".içeri girip parasını ödedi ve köşedeki masaya oturarak istediği gibi paketledi,güzel bir not yazdı ve içine koyarak kapattı. Sıra süslere gelmisti paketlerle fazla zaman harcadığı için hızlandı minho. Gördüğü herşeyi aldı açıkçası fazla alması umrunda bile değildi. Kasaya ilerledi.🌼
Hersey hazırlandığında gözleri kapalı şekilde getirdi minho jisung'u. "Çok heyecanlıyım" jisung hızlı nefes alıp veriyordu sürekli. "Az kaldı geldik" minho ellerini jisung'un gözünden çektiğinde masayı süzdü jisung sonrasında minho'ya sarılarak teşekkür etti "aman tanrım minho bunlar çok güzel teşekkür ederim" minho saatlerini harcadığı masaya baktı "beğendiğine sevindim". Jisung tatlı bir şekilde güldü "deniz kenarına romantik bi yer yapmak kimin aklına gelebilirdi ki" jisung masaya gelen yemekleri görünce dahada sasırdı. "Şaşırmada ye hadi" dedi büyük olan.
"Minho burası cidden cok güzel". "Daha bitmedi" . Minho aldığı hediyeyi uzattı. "Doğum günün kutlu olsun sincap" jisung paketi açarken "teşekkür ederim"dedi. Yırtılan paketin içinden çok istediği kamerayı çıkarttı sonunda.jisung'un kamerayı eline aldığı gibi minho'yu ve masayı çekti bu günü asla unutmak istemiyordu. Kameraya biraz daha baktıktan sonra kutusuna koydu sıra pasta yemeye gelmisti. Jisung minho'yla yarışıyordu ve ağzına büyük bir parça attığı için ağzının kenarlarına bulasmıstı aynı sincap gibi duruyordu böyle. "Dur ben sileyim" deyip öpmek için yaklastı minho. Jisung olayın şokuyla yutkunmaya çalışırken minho'nun pastanın içine koyduğu yüzük boğazına takıldı.
"Jisung iyimisin" jisung öksürüklerinin arasından konusmaya çalışıyordu "bunun içine ne koydun" minho durdu ve düsündü "yüzük"
Jisung ciddimisin der gibi baktı. Minho kafasını salladığında yüzüğü ağzından çıkartıp pastayı yuttu."yüzüğü nası yutabilirsin ki jisung" ikiside gülüyordu "ne bileyim ben".