Davud her şeyi başlattı, ancak devam ettiremedi. Henüz inşaat devam ederken hayatını kaybetti. Onun yerine de Süleyman geçti. Haliyle her gelen kendince değişiklikler yapacaktı. Süleyman da bu evin adını değiştirdi ve "Süleyman’ın Mabedi" yaptı.
Bu evin inşaatında çalışan ustalardan birinin adı “Adon Hiram Adif” idi. Hiram bir Yahudi’ydi ve dul bir kadının oğluydu. Bilgili ve görgülü biriydi Hiram; çalışkandı. Kendi mahiyetindeki işçilerini çırak, kalfa ve usta diye üçe ayırmıştı. Bilgilerini bölüm bölüm her kesime gerektiği kadarını anlatıyordu. Gerektiği kadardı; çünkü, çıraklar, kalfa ve ustaların, kalfalar da ustaların bildiği sırlara erişmek için bir basamak üste çıkmak zorundaydı. Elbette alacakları ücretler de buna göre değişiyordu.
İnşaat tamamlandığında usta olmayı bekleyen 3 kalfa yeterli başarıyı gösteremediklerinden ustalık mertebesine de erişemedi. Bunun üzerine 3 kalfa ustalığın sırrını Hiram Usta’dan zorla öğrenmeye kalktılar. Hiram Usta’da bilgisine ve ustalığına ihanet etmek istemeyince onu öldürdüler.
Cesedini dağa gömüp mezarının üzerine akasya dalları diktiler ve bundan sonra da bu efsanede yer alan isimler, işaretler, kelimeler birer sembol kabul edildi; masonluk sembolü.
Efsaneye göre, Süleyman Mabedi de buna bağlı olarak Hiram efsanesi de masonluğun temellerinden ikisi demekti…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Efsanin Doğuşu "Hiram"
Non-FictionBu hikaye de eski Mit ajanı Hiram Abbasın hayatından kesitleri anlatıcağım