Fakülte dekanına gitmesi gerekiyordu.Resmi makamlardan ola bildikçe uzak kalmak istiyordu Ela.Resmi işlemler çok can sıkıcıydı.Karşındaki insana saygı gösterisi olması için oturmanı,konuşmanı üç düşünüp bir yapman gerekiyordu.Mecburiyetten gidecekti zaten tavla oynamaya gitmiyorum diye kendi kendini teselli etmeye çalıştı.Dekana ulaşmak için bir yarım saat kadar sekreterinin yanında bekledi.Sekretere gelen telefon görüşmesinden sonra sekreter:''Doçent doktorun gelmesiyle içeri girmenizi istiyor dekan bey'' dedi.
Bir müddet sonra kendi dersine girmekte olan doçentin gelmesiyle ikisi birden içeri girdi.Basit bir selamlaşmanın ardından Dekan Bey :''Bana yurt müdiresi tarafından bilgi verildi.Bu gibi konularda cevabım kesin ve nettir.Kabul edilemez.Fakat doktorumuz sizin hakkınızda bana nadir hastalıklardan birine bir tedavi yolu bulduğunuzu söyledi.Yönteminiz incelemeye alınmış küçük hanım.Şimdi durum biraz değişti işte.Eğer dediğin gibi ise sınıfta seni tutmak gümüşü güneşte kararmaya bırakmaya benzeyecek.''
Dekan Bey'de kendi alanında hastalıklarla ilgili bir çok soru sordu. Bununla da yetinmeyip üniversitenin araştırma bölümünde isim yapmış doktorları konferans salonuna çağırdı.her branştan doktor tarafından değişik sorular sorulmaktaydı.Ela sadece psikoloji alanında yer alan soruları yanıtsız bıraktı. Psikoloji ile ilgili kitaplarla karşılaşmamış olması olası bir durum.
Dekan arkadaşlarından şu an araştırmakta oldukları hastalıklar için Ela'ya soru sormaları yönünde teşvikte bulundu.Mevcut hastalıklar o kadar çok sayıdaydı ki Ela hastalığı tanımlasa da özgün ve çığır açacak bir cevap veremiyordu.Bazı hastalıklar hakkında ise hastalığın tespitinden tedavisine kadar olan süreçte yapılabilecek her şeyi kendi sentezleyip sunuyordu.
Sekiz saatlik konferansın ardından doktorlar ayrıldılar.Dekan bey Ela 'ya :''Küçük hanım.Sizin istediğiniz şey lise de olsaydı son sınıfa taşımak hemen yapılabilecek bir şeydi.Ama üniversitede olmuyor bu durum:''
Tam yeni bir şeyler ekleyecekti ki araya Ela girdi.''Ben ileri sınıflara alınmak istemiyorum.İlk okulu okumadan lise son sınıfa geçtim.ben sadece sınıfta vakit kaybetmek istemiyorum.kendimi geliştirmek istiyorum.Kendi çapımda öğrenerek vakit geçirmek istiyorum.Sınıf benim öğrenmeme engel oluyor.Bu yüzden sizi rahatsız ettim.Sınıf ilerlemesi yapmadan yapabileceğiniz bir şey var mı?''
Dekan biraz düşündükten sonra doçent ile kafa kafaya verdi ve aralarında konuştular.''Küçük kız sen dediklerin konusunda haklısın.Yılda en az bir kez yapabilirsen dönem sonlarında bir bahar dönemi sonu bir de güz dönemi sonu buraya gelip formalite icabı sınavlara gireceksin.Sınavlara girmesen bile fakültede görüneceksin.Önümüzdeki iki seneyi bu şekilde yapacağız.Bunun haricinde yılda bir ay araştırma hastanesinde çalışacaksın.Senin fikirlerinden yararlanmak istiyoruz.Hangi ay geleceğine kendin karar ver.''
Dekan bey bunları söyledikten sonra çekmecesinden boş kağıt çıkarıp üzerine uzun uzadıya bir şeyler yazdı.Araştırma hastanesine gittiğinde bunu hastane yönetimine götürmesini,onlara gereken bilgilendirmeyi yazdığını söyledi.Ela teşekkür konuşmasını yaptıktan sonra dışarıya çıktı.İçeride geçen saatler dışarıyı unutturmuştu.Gece olmuş her yer buz gibiydi.Vakit geçirmek istemeyen Ela yurdun yolunu tuttu.Odasına girdikten sonra arkadaşlarına yolculuğa çıkması gerektiğini söyleyip vedalaştı.Okumadığı kitapları bir kaç parça elbisesi ile valize dolduran Ela yola koyuldu.Salona gidecekti.Salon çok uzak olmasa da bahar ayının ayazında çok yorucu olacaktı.
Salon ana caddeye yakın olsa da bir kaç küçük sokağa sapılması gerekiyordu.Salonun olduğu sokağa gireceğinde önünden iki kişi geçti.Kirli sakallı bir erkekle sarışı uzun boylu bir kadın.Sarışın bir şeyler mırıldanıyordu ama ne söylediği anlaşılmıyordu.Ela hızla solonun kapısını açarak çantasını fırlattı ve ikilinin peşine düştü.Bir kaç sokak arası sonra bir transport aracın arkasına kızı attığını gördü.Hızla araca yaklaştı.Adam aracın içerisinde kadının ağzına şişe dayamış bir şeyler içirmeye çalışıyordu diğerleri ise gülüyordu.Üç kişilerdi.Biraz izledi Ela ne olduğunu anlamak için.Adamlardan biri kadını aracın arkasına doğru itekledi.Kadın kütük gibi yere düşmesine rağmen hiç acılı ses çıkarmadı.İyice uyuşmuş gibiydi.Tam adam edepsizce bir şeyler yapacaktı ki kadın Rusça :''Pozhaluysta ,ne nuzhno'' diye söylenmeye başladı.Duruma dayanamayan Ela aracın camını tıklatttı. İçerideki iki erkek dışarıya çıktı.''Bir istedik iki geldi şansa bak.Gel canım .Yolunu mu kaybettin?Üşümüşsündür gel arabaya da seni ısıtalım'' dedikten sonra Ela'nın bileğini tutmaya çalıştı.Eli boş havayı kaptı ama.Burnunun üzerine kocaman bir ayak geldiğini gördü.Sonrasında ise kendini kaybetti adamcağız.Diğeri ise hemen kaçmaya başladı.Peşine düşmek vakit kaybı olacaktı.Ela arabanın kapağını açıp içerideki üstünü soyunmuş o koca ayıyı ayaklarından tutarak dışarıya doğru sürükledi.Adam o kadar çok küfür ediyordu ki Ela bu küfürlerin çoğunu şimdiye kadar hiç duymamıştı.Kelime dağarcığında bu kelimeler yoktu Ela'nın.Baktı ki adam susmayacak ağzının sütüne bir tekme atarak başının ağrıtmasını engelledi.Kız tamamen kendinden geçmişti.Yapabileceği şeylerden biri kızı burada hayatının akışına terk etmek ,diğeri ise kızı buradan uzaklaştırmak.Yarın ayılınca kendi yolunu bulurdu her halde.
Kızın üzerine yırtılmış elbiseleri geçirdi ve aracın içini iyice aramaya başladı.yabancı uyruklu bir kadın varsa pasaportu ya da kimliği vardır diye.Araçta biraz uyuşturucu ve para haricinde hiç bir şey yoktu.Kızı ayağa kaldırdı.Destek oldu kıza ve salonun yolunu tuttu.
Kızı duşa soktu Ela.Alkolün etkisi çabuk geçsin diye.Küçükken bunu çok yapardı.Alkolik insanların yanında büyümüştü zaten.Kendi elbiselerinden en bol olanı giymesine yarım ettikten sonra yatağına yatırdı.Gece yarısını bayağı geçmişti.Sabah altıya kadar uyuduktan sonra sporunu yaptı Ela.
Hikayenin devamında ne olacağını düşünüyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sürünceme
ActionÇocukluğunda cehennemi yaşattılar ona. Şimdi dünyanın daha iyi bir yer olmasını sağlamak için kendini adadı. Başkaları da aynı ateşi görmesin diye.