プロローグ

107 11 4
                                    

 Her nasıl, insanlar soğukta birbirine sığınarak ısınabiliyorsa; bazense sığındıkları insan üşütürdü kalpleri. Kimi zaman sevdiğin arkadaşın, kimi zaman sevgilin, kimi zamansa öz ikizin soğuğun ellerine bırakırdı seni. 

Ve Atsumu üşüyordu. Bulunduğu kalabalık mekana, içtiği alkolün yaktığı ciğerlerine aldırmadan titriyordu dizleri. Eşlik ediyordu bedeni kalbinde ki heyelanlara. Kızacak çok şeyi vardı. Yasını tutması gereken diri insanları. Her biri için bir kadeh kaldırıyordu. Maneviyatı ölenler, başka nasıl uğurlanabilir bilmiyordu. Öğrenmeyi hiç istememişti, ama şimdi mecburdu. 

Barmenden bir içki daha isterken, ilerleyen saatten olsa gerek biraz daha dinmişti uğultu. Azalmıştı kalabalığın boyutu. Bu yüzden sordu ona barmen: "Nedir senin hikayen?"

Ağlamaktan kan toplamış gözlerine, sarhoşluğun bahşettiği kızarmış yanaklar eşlik etmişti. Elinde ki bardağın son yudumunu kökledi ve suratını ekşitmemeyi denedi. Ama onca karışımdan sonra midesi onu daha fazla tolere etmedi. Barmen önüne sade bir kahve iteledi. Ve sabırla yanıtını bekledi. Acınası adamın, acınası hikayesini merak etti. 

"Ben," dedi Atsumu. Ve biraz durdu. Kendine, kim olduğunu sordu. Felsefik bir düşünce miydi, yoksa attığı shotların etkisi miydi karar veremedi. O yüzden sakince devam etti. 

"Ben, ihanete uğradım. En sevdiklerimden değil, bana sevmeyi öğretenlerden."

Dolan gözleri ile utanarak kafasını eğdi. Titreyen çenesi ile dudaklarını içeri büzdü. Burnundan bir soluk alıp, kahvesini kenara itti. Bir diğer viski bardağını önüne aldı ve faillerin adını verdi.

"İkizim ve ilk sevdiğimden."

𝐂𝐨𝐢𝐧𝐜𝐢𝐝𝐞𝐧𝐜𝐞. AtsuteruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin