Bu gün sol tarafımda bi ağrıyla uyandım. Her zamankinden daha şiddetli ve daha dayanılmazdı. Bir iki saat yataktan kalkmadım, geçmesini bekledim ama geçmedi. Yataktan kalktım ve lavaboya doğru yürümeye başladım. Adım attığımda canım daha çok yanıyordu. Sanki göğüs kafesime bıçak saplanmış gibi bir acıyla yürümeye devam ettim. Her adımımda bir bıçak daha saplanıyordu sanki sol tarafıma ve olduğum yere düştüm. Elimi sol tarafıma koydum ve ağlamaya başladım. Sanırım sol tarafımın ağrısının sebebini bulmuştum. Çok yalnızdım. Kalabalık içinde yalnızdım. En acısıda buydu. Yaşamak istediğim hayatın yanına bile yaklaşamıyordum. Çabaladıkça dahada kötü oluyordum. O gün sol tarafımın ağrısını geçirmek için kendime teselliler verdim. Kendi kendimin yalnızlığını gideriyordum. Kendimin kendimden başka sırdaşı yoktu. Ayağa kalktım ve ben güçlüyüm herşeyin üstesinden geldiğim gibi bununda gelebilirim dedim kendime. Zordu. Nefes alışlarım daralıyor aldığım nefes boğazıma batıyor ve canımı yakıyordu. Alışmalıydım. 28 gün olmuştu. Hala ilk gün ki gibi yüreğimde duruyordu acısı. Gün geçtikçe dahada büyüyordu ve bazen dahada çoğalıyordu dayanılamayacak kadar çok yakıyordu canımı. Eskiden karanlıktan çok korkardım, fakat şimdi ben karanlığım. Onunla buluştuğum ilk günü hatırlıyorum, hiç birşey için bu kadar heycanlanmamıştım. Onu ilk gördüğüm yer.. Ordan her geçişimde onu hala orda bana öyle güzel gülümserken görüyorum artık halüsülasyon görmeye başladım sanırım.O benim her sabah mutsuz uyanmamın sebebi. Ben artık mutsuz uyanmak istemiyorum, mutsuz olucaksamda onunla olmak istediğim için mi bu hale geldim ? İnsan kendinden yorulur mu ? ben yoruldum. Ben onu belki bir gün unuturum ama yaşattıklarını ölsem unutamam. Geçenlerde güzel güldüğü bir fotoğrafı çıktı karşıma tam alıştım artık diye kandırırken kendimi, tekrar herşey başa döndü. Tarifsiz bi acı oluştu içimde, hiç bir zaman geçmeyecek bir acı. O acı zaman zaman yok olur gibi olsa da öyle bir zaman geliyor ki kat be kat artıyor. Kimseyi koyamıyorum yerine, çünkü gelen herkes gideni aratıyor. Özlesemde, geceler boyu ağlasamda, artık yazmayacağım. Nasıl bir insan sevildiğini bile bile sevenin canını yakmaya dayanabilir ? Hayatınıza nasıl girdiğini bilmessiniz düşünürsünüz elinizde elle tutulabilir hiç bir neden bulamassınız, ama hayatınızdan nasıl gittiğini asla unutamazsınız. Çünkü o gidiş belki bir kere olur ama siz her gece o gidişle tekrar tekrar ölürsünüz. Ne garip dimi size onlarca söz veren bi insan hayatınızdan bir anda gitmeyi başarabilmiştir. Sabah uyandığınızda ondan değilde başkasından gelen hiç bi mesajı açarken heycanlanmassınız. Telefonunuz her çaldığında belki o arıyodur diye koştuğunuz aramaların hiç birinde o çıkmaz. Hiç bir ses onun sesi kadar hoş ve güzel gelmez. Başka bi erkeğin elini tutmayı bırak mesaj atmaya bile hevesiniz kalmaz. Çünkü aşk onda kalsın istersiniz, sonunuz o olsun istersiniz.Belki o sizden gitmiştir çoktan, ama siz ondan asla gidemessiniz. Yüreğinizin derinlerinde delik deşikte olsa hala bir umut vardır ve siz o umut için bile hayata tutunabilirsiniz.