Carl Hemen Oradan Uzaklaşmak İstediğini Söyledi. Weadly Bunu Duyar Duymaz Yok Oldu. Carl Weadly'in Peşinden Koşmaya Başladı En Sonunda İkiside Kulübeye Ulaştı Şömine'nin Başına Oturup Isındılar , Bir Yandan Sıcak Çikolatalarını Yudumlayıp Bir Yandan O Derin Çukurdan Onları Kimin Kurtardığını Düşündüler. O An Kapı Çaldı;
C: Weadly Sanırım Kapı Çalıyor Büyük İhtimal Bekçi'dir.
W: Gel Hadi Kapıyı Açalım.
C: Sen Kendin Aç Ben Biraz Isınacağım.
W: Dostum Ya Kapıda Tehlikeli Bir Seri Katil Varsa?
C: Off Weadly İyice Saçmaladın. Burası Masal Kitabı Değil!
W: Carl Sende Gelsen Benle İşte Ne Güzel Olur!
C: İyi Hadi Tamam Gel Açalım Bakalım Kimmiş?
O Sırada Zil 100 Kere Çalar..........
Merdivenlerden İnerken Kapı Hâlâ Çalıyordu. Kapıya Ulaştılar Ve Açtılar Kapıda Yeni Bir Not Daha;
Randevumuzu Unutmadınız Değilmi?!
Bunu Görünce Carl İle Weadly Korku Ve Telaş İçindeydiler Hemen Bekçiyi Arayıp Yardım İsteyecekken Kapı Tekrar Çaldı Açtılar Bir Not Daha;
Dostum Bekçiyi Aramanız Aptalca! Kimse Benimle Baş Edemez!
O Sırada Geçen Diyalog:
C: Artık İşin Sonu Kötüye Gidiyor.
W: Farkettim , Sanırım Artık Bekçiyi Arama Vakti!
C: Bencede!
Kapı Tekrar Çalar. Bu Sefer Bir Adam Kapıdadır , Carl Sevindi Bekçi Geldi Diye Fakat Gelen Bekçi Değil Korkunç Bir Noel Babaydı! Weadly Hemen Üst Kata Çıkıp Eline Sopa Aldı Ne İşe Yarayacak Kendi Bile Farkında Değildi. Sopa İle Alt Kata İndiğinde Carl Yoktu Weadly Hemen Dışarı Çıkıp Bağırmaya Başladı "CARL EĞER ŞAKA YAPIYORSAN BU ÇOK AHMAKÇA!" Fakat Weadly'e Geri Dönüş Gelmedi. O Korkuyla Ormana Koştu Arkasında Kimse Yoktu Ve Yavaş Yavaş Güneş Batıyordu
