Mavinin Kaderi

İlk Dokunuş

Zian bir süre Lusi 'ye baktı ve kendini silkeledi.Lusi artık dayanamıyordu ve başladı."Ben sizi uzun zamandır izliyorum fakat sizle konuşmak için yeterli cesaretimi toplayamadım" dedi.Sesindeki o heyecanı fark etmişti cesur savaşcı.Zian kendini fazla satmadan "ee devam et" dedi ve o masum Lusi'yi tekrar süzmeye başladı.Lusi ona içindekileri haykırırken Zian onun saçlarına,tenine,gözlerine tenin'in parlaklığına bakmadan duramıyordu.Bir süre sonra Lusi sustu.Fakat bizim delikanlı hâlâ başka âlemde dalıp gitmişti.Lusi  durumu anlayıp "öhm-öhm" diyerek Zian'ı uyandırdı.Genç kendini öyle kaptırmıştı ki bi an toparlanamadı, bir süre sonra "içeri buyurmazmısınız" dedi.Lusi kafasını eğerek kabul ettigini belli etti.Zian ve Lusi içeri girdi.Delikanlı hemen şömine yi yaktı önceden de hazırlamış olduğu yeşil çay'ı gözlerinde kaybolduğu o masum kıza ikram etti.Aradan bir kaç dakika geçti ve Zian başladı bu sefer "Siz, siz bir büyücü olmalısınız beni masumluğunuzla etkilediniz o deniz mavisi gözlerinizde kayboldum.Hele o güneş sarısı saçlarınız beni çok büyüledi.Kuşkusuz  sizde gökyüzünün tüm renkleri var küçük hanım" dedi ve sustu.Zian'ın kalbi çıkacak gibi atıyordu.Bu sözler karşısında afallayan Lusi'nin yanakları kızardı.Derin bir sessizlik vardı küçük barakada, sadece ateşin çıkardığı kıvılcım sesleri vardı.Zian daha da dayanamayıp dokundu güneş saçlı kızın saçlarına, daha dayanamayıp baktı gökyüzü gözlü kızın gözlerine , dayanamayıp öptü masum kızın dudaklarını..