Keyifli okumalar:)İki Mezar Kaz
1. Bölüm
***Karşımda duran rengarenk koca pastayı inceledim bir süre. Gözlerimi devirdim ve pastayla aynı renkte giyinmiş Sare'ye çevirdim bakışlarımı. Ellerini birleştirmiş ve kocaman gülümsemesiyle pastayı üflememi bekliyordu. Üzerinde yazan 19 sayısı ise sanırım yaşımdı. Ya da benim ölümüme kalan gün sayısı. İkinci seçenek daha cazip geliyordu. En azından kutlamak için güzel bir sebep olurdu.
"Hadi Sena! Üflesene şu mumu." dedi dudaklarını sarkıtıp.
Şuan pastayla bir fotoğrafım çekilse kıyafetlerimdeki renkle pastadaki renklerin zıtlığı fotoğraf makinesini bile bozabilirdi. Üzerimdeki bütün kıyafet parçaları siyah tonlarındayken pasta pembenin ağırlıklı olduğu bir gökkuşağı cümbüşü gibiydi.
"Saçma sapan işler...Sana kaç defa daha diyeceğim Sare? Doğum günü kutlamak mal işi. Sanki kutlayacak çok mükemmel bir hayatım var da!" dedim ölü bakışlarımı ona yönlendirip.
Sare artık bu laflarıma alıştığı için duymamazlıktan gelip nefesini sesli bir şekilde verdi. "Ya hadi bir dilek tut ve üfle ya, kırma on senelik arkadaşını..."
"Bu son olsun artık." diye mırıldandım kendi kendime. Zaten yüksek ihtimalle son doğum günüm olacaktı. Dileğim de bu olacaktı zaten. Bu son doğum günüm olmalıydı. Yirmi yaşını görmek istemiyordum.
Hızla mumları üflediğimde karşımda duran Sare'nin kısa pembe saçları geriye doğru savrulmuştu. Bir anda alkışlamaya başladı ve "İyi ki doğdun benim biricik zombim." dedi.
"Ne diledin bakalım?" diye devam etti heyecanla.
Ona dilediğim şeyi söyleyemezdim. Sare benim on senelik arkadaşımdı. Neden sürekli yanımda olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Ona çoğu zaman kötü ve umursamaz davranırdım ama o hep beni bir şekilde yalnız bırakmazdı. Kendimi bildim bileli yanımdaydı. Son beş senedir hayatımda olup bitenlerden sonra büyük bir depresyona girdiğimde de yanımda olmuştu. Hoş, hala o büyük depresyondan çıkmış sayılmazdım.
"Yakışıklı bir çocukla evlenmeyi diledim Sare."
Yüzünde güller açtı bir anda. "İnanmıyorum! Çok güzel bir şey dilemişsin. Keşke bana da dileseydin!"
"Sana dilememe gerek yok ki. Zaten herkes peşinde kuyruk."
Gerçekten de öyleydi. Sare hiçbir şey yapmasa bile etrafına verdiği pozitif enerjisiyle herkesi etkisi altında bırakmayı başarıyordu. Bense bir bakışımla insanların mutluluğunu emiyordum.
"Öyle deme Sena ya. Sen kendi kabuğundan bir çıksan neler neler çıkacak karşına. Ama bugün bu dilekle ilk adımını atmış oldun!"
"Ya...Aynen benim için küçük insanlık için büyük bir adım oldu." dedim alayla.
Sare bıçakla pastayı kesti ve tabaklara koydu. Onun bu pespembe olan evi için fazla ölüydüm. Oturduğum sandalye yediğimiz tabak pastayı kestiği bıçak dahil her şey pembeydi. Burası içime ufunet bastırıyordu. Her an içeriye bir Ken girebilirdi. Buna asla şaşırmazdım.
Tabaklardan birini bana uzattığında ucundan iki üç çatal almıştım. Şuan nezle olduğum için tat alma duyumu tamamen kaybetmiştim. Zaten normalde de iştahı olan biri sayılmazdım.
"Yarın Ceyhunlar okula geliyormuş."
Kafamı kaldırdım ve kaşlarımı çattım. "Sen ciddi misin? O dokuz abazanın gelip gelmediği günlere dair bir de çetele mi tutuyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ MEZAR KAZ +18
Literatura KobiecaKendisini öldürmesi için internetten kiralık katil tutan Sena, tuttuğu katilin özelliklerine baktığında ne kadar tecrübeli olduğunu görür. Ancak yanlış giden bir şey vardır. Bu kiralık katil sandığı kadar tecrübeli değildir. Sena ile kiralık katili...