"Chan hyung ben Avustralyadayım" sindirmesini bekledim "beni alabilir misin havaalanından?" "Alırım tabi sen iyi misin?" iç çektim "Telefondan konuşmasak bunları" "Tamam sen bir yere otur ve oradan kalkma ben gelebileceğim kadar hızlı geleceğim" diyip telefonu kapattı tekrardan iç çekip bir banka oturdum her ne kadar bize kızgında olsa dayanamaz her şeyimize yardım ederdi gerçekten hayatımda büyük bir yere ve öneme sahipti Chan hyung 1 saate yakın oyalandıktan sonra Chan hyung'dan yaklaştığına dair bir mesaj aldım tam kafamı yaslayıp gözlerimi kapatacaktım ki tanımadığım biri yanıma oturdu ve bir şapkayı kafamı geçirdi "Maskeyle çok dikkat çekiyorsun Seungmin-shii başın belaya girsin istemeyiz değil mi" dedi konuşan kişiye baktım ama tanımıyordum
"Boşuna bakma beni tanımıyorsun ben bir stayim rahat olabilirsin" tanımadığım milyonlarca fanımdan biriydi yani vakit öldürmek için bir aktivite daha "E hadi soru sorsana bana" kız anlamadığını belirtircesine bana baktı "ne bakıyorsun ters ters imza falan da mı istemeyeceksin" kız kafasını hayır anlamdında salladı "Özel hayatına saygı duyuyorum ama imza vericeksen alırım" güldüm "Yanıma oturan sensin" "Milletin dikkatini çekmeni önlüyorum sonra gazetelere haber olursun zaten şu sıralar herkes dağılıp dağılmayacağınızı konuşuyor" kız haklıydı bomboş havaalanında tek başına ağzında maskeyle oturan bir tek ben vardım yanımda menajer ya da koruma olmamasından bahsetmiyorum bile "Peki birini bekliyorum ve zaman öldürmeye ihtiyacım var benimle konuşmaya ne dersin?" kabul edeceğini düşünerek bir öneride bulundum ama beni şaşırtarak kabul etmedi
"Hayır susmayı tercih ederim" "Ah hadi ama hiç eğlenceli değilsin bak bu bir daha elde edemeyeceğin bir fırsat " kız kafasını kaldırıp dertli dertli uzaklara baktı sanırım morali bozuktu ve ünlü biriyle tanışmak bile bunu düzeltmiyordu "Kötü görünüyorsun anlatmak ister misin sadece dinlerim hem sende içini dökmüş olursun" tepki vermedi duymadığını düşünmüş bir daha soracaktım ki kafasını bana çevirdi "Gerçekten dinler misin?" aşırı içten ve masumlukla sorulan bu soru afallamama neden olmuştu tam onaylayacakken birinin bana seslendiğini duydum "Seungmin" bu Chan hyungdu tamda zamanında gelmişti
"Sanırım beklediğin kişi geldi " dedi yanımdaki kız "yarım saatliğinede olsa korumalığını yapmak bir onurdu Kim Seungmin " Chan hyung'a bakarak eğildi ve koşarak yanımızdan uzaklaştı onun oturduğu yere Chan hyung oturdu ve gözlerini bana dikti "O kimdi ve seni nasıl tanıyor" meraklanmış ve endişelenmiş "Staylerden biri eğer beni başka tanıyan olursa başıma iş açılmasın diye yanıma geldi ve bana şapkasını verdi" elim başıma gitti ve şapkasını almadığını fark ettim "Ah siktir şapkasını bıraktı" ne yani bu bir işaret mi dizi mi çekiyoruz burada şapkayı alma bahanesiyle benimle tekrar mı görüşecekti
"Hyung beni kayıp eşyaya götürsene oraya bırakayım bunu" beraber kalktık ve yürümeye başladık ama kayıp eşyaya değil Chan hyung'un arabasına gelmiştik "Hyung bu senin araban" evet gerizekalı bakışıyla bana baktı ve arabaya bindi "E şapka bende kaldı" dedim arabaya binip şapkayı çıkararak "Asıl sorunumuz şapka değil ama etikete bak belki kıza ulaşabileceğimiz bir bilgi vardır " dikkatle incelemeye başladı şapkayı ve etiketin üstünde bir karalama gördüm bu bir isimdi zorda olsa okumayı başardım "Sanırım ismi Eva Chang " Chan hyungun neden burada olduğumla alakalı hiçbir soru sormadığının farkındaydım benim anlatmamı bekliyordu her zamanki gibi sanırım anca birkaç güne anlatmaya hazır olacaktım
*Bölüm Sonu*
Ehe yeni karakterimiz Eva Chang'e merhaba diyin kendisi benim farklı modlarımın birleşiminden çıkmış bir karakterdir tıpkı Hyunjin ve Yeji'nin ablası gibi . Bu arada sanırım 20. bölüm itibariyle kaosa bi süre ara veriyoruz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I can speak Korean / Stray Kids ✓
Fanfiction8 genç idol beraber yaşarsa nasıl bir kaos yaşanır düşünebiliyor musunuz.Hele de bu 8 idol Stray kids üyeleriyse gelin beraber yaşadıkları maceralara tanık olalım *okumanız şiddetle tavsiye edilmez yazılan ilk kitabım olduğu için utanç verici şeyler...