2 gün olmuştu aile yemeğine katılalı ve ben hala yurda dönmemiştim . Sürekli beni arıyordular ama ben sanki onlarla konuşmamak için yemin etmiştim hiç birinin telefonunu açmıyor mesajlaşmıyordum bile . Ben açmadıkça ablamı arıyordular ablamsa sadece Chan hyung'a nasıl olduğum hakkında bilgiler veriyordu. "Hyunjin gene Jisung arıyor açmak ister misin?" kafamı hayır anlamında salladım uzun bir süre onlarla konuşmak istemiyorum bunu bir kaç satır önce belirttim " bir programınız varmış şirkete gitmen gerekiyormuş" oflayarak kalktım "Abla bak yalan söylüyorsan varya seni mahvederim biliyorsun değil mi?" kafama vurdu "Biliyorum şapşik biliyorum menajeriniz aradı yurda geçmene gerek yokmuş" kalkıp ona sarıldım ani sevgi gösterimden şaşırmış olsada bana geri sarıldı
"Teşekkürler abla, her şey için" yanağından öptüm "Ayrıca evini işgal ettiğim için özür dilerim" saçımı karıştırdı gülümseyerek "saçmalama sen benim kardeşimsin" iç çekti " her ne kadar benimle kalmana devam etmeni istesemde yurduna dönmelisin yoksa bu sorun gruptan ayrılmana bile neden olabilir tecrübe konuşuyor" ablam solo çıkış yapmadan önce bir grubun vokaliydi fakat grup yaklaşık 4 sene sonunda dağıldı . "Sadece bir gün daha yarın döneceğim hatta bu gün dönüyorum yeteri kadar uzak durdum bay Seungmin'den" ablamın onay verircesine mırıldandığını duyunca rahatladım çünkü kızma ihtimali vardı
*Bir kaç saat sonra*
"Hyunjin biraz daha gülümser misin çok somurtkan duruyorsun" dedi Chan hyung "Hayat şartlarım buna izin vermiyor hyung " dedim ona bile bakmadan "Hepimizin işini zorlaştırdığının farkındasın umarım" dedi Seungmin kızgın bir şekilde bu sefer ona döndüm ve gözlerinin içine baktım "Burda olmamın tek nedeni işime duyduğum saygı" bir kaç dakika duraksadım "Bence sizde işinize saygı duyuyorsunuzdur o yüzden bir an önce bu çekim bitsin ve dağılalım" uzun bir sessizlik sonrasında yönetmenin bizi çağırmasıyla çekime başladık yaklaşık 1 saatin sonunda bitmişti bütün çekim grupça çalışanlara teşekkür ettikten sonra hızlıca ortamı ter edişimin dikkat çekmeyeceğini düşünmüştüm fakat yanılmışım "Hyunjin" menajerimizin bize seslendiğini duydum " yarın Jeongin'le çekimin var saat akşam 6'da sakın unutma" menajerimizin arkasında olan grup üyelerimizi fark ettiğimde Jeongin'in yanında yürüdüm "Jeongin benim yerime üyelerden biriyle yapsan olur mu söz veriyorum bunu telafi edeceğim" Jeongin suratını astı ,ne kadar onlara kızgın olsamda Jeogin'in üzülmesi istemiyordum ama hemen yumuşamakta istemiyordum "stay'ler seni bekliyordu ama hyung" dedi "Gerçekten üzgünüm ama bu moral bozukluğuyla kötü bir video olmasını istemiyorum" kafasını salladı "Telafi edeceğime söz veriyorum hatta benden bir dilek hakkı kazandın tamam mı?" dedim tamamen ona odaklanarak "Gerçekten mi hyung?" diye sordu gözleri parıldayarak güldüm ve onayladım "Gerçekten, ben gidiyorum"
*Jeongin'nın anlatımı*
Hyunjin hyung gittiğinde Chan hyung'a döndüm "Hyung sen gelirsin değil mi?" diye sordum "Gelirim kuşum ama önce şu Hyunjin işini halletmemiz lazım " dedi karşılık olarak "Seungmin ne zaman özür dilemeyi düşünüyorsun acaba?" diye sordu Jisung hyung Seungmin'in omuz silktiğini gördüm "Özür dilemeyeceğim boşuna beni ikna etmeye çalışmayın" dedi ve hiç birimizi dinlemeden arabaya bindi . Yurt son 3 gündür olduğu gibi sessizdi Hyunjin hyung olmayınca kimse kimseye bulaşmıyordu herkes hala arayla Hyunjin hyung'u arıyordu en son arayan Chan hyung'du belkide açar diye hoparlöre almıştı "LAN aramayın amk yeter ya " diye bağırmıştı aniden telefonu açınca "Oyundaydım öldürdünüz beni pezevenkler ya" söylene söylene kapattı Minho hyung durur mu piçlik yapmalı tekrardan aradı "Ya allah belamı versin geliyorum yurda iki saatte az sabredinde gelince sikersiniz anamı"
*Bölüm sonu*
şimdi texting'e geri dönüyoruz yeter bu kadar düz yazı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I can speak Korean / Stray Kids ✓
Fanfiction8 genç idol beraber yaşarsa nasıl bir kaos yaşanır düşünebiliyor musunuz.Hele de bu 8 idol Stray kids üyeleriyse gelin beraber yaşadıkları maceralara tanık olalım *okumanız şiddetle tavsiye edilmez yazılan ilk kitabım olduğu için utanç verici şeyler...