"Herkes çıktı mı? "
"Evet, efendim. Bir emriniz yoksa bende odama gideceğim. "
"Biraz konuşabilir miyiz?"
"Tabi, ne hakkında?"
"Hadi öyle ayakta dikilip bakma, gel yanıma otur. "
Kafam yerinde mi bilmiyorum ama çok da yerinde olmasını istemiyorum.
"Bugün nasıldı, beğendin mi? "
"İkinizde çok iyiydiniz efendim. Eşiniz başta biraz gergindi ki olması da çok normal. Evlenmek, hayatta yapabileceğiniz en karmaşık şey. Ama sonradan biraz da içmenin etkisiyle rahatladı."
"Ben nasıldım?"
"Siz, her zamanki gibiydiniz."
"Diğer düğünlerimdeki gibi mi demek istedin?"
"Yok, tam olarak onu kastetmek istemedim. Çok rahattınız."
"Hiçbiri ilki gibi olmuyor. Diğerleri sadece ona benziyor."
Çok mu sıkıcı olmaya başladım, nerede benim esprilerim?
"Bu seferki eşim nasıl, beğendin mi? Hepsini tanıyorsun sonuçta. "
"Yeni eşinize pek sevdiğimi söyleyemem. Her şey çok hızlı oldu. Daha iki hafta önce tanıştınız ve şimdide evlendiniz. Daha kendisini tam olarak tanıyamadım."
"Kızın ailesi olmasaydı dediğini yapmak daha kolay olabilirdi ama biliyorsun, işte olanları..."
"Daha onları da tanımıyoruz, düğünün sonuna doğru babası köşede bir yerde uyuya kalmıştı, ben uyandırdım. Annesi de kızı gibi elinde hep bardakla gezdi. "
"Zamanla birbirimizi daha iyi tanıyacağız. Tek istediğim diğerleri gibi olmasınlar. Geçen seferki, Karen, evden kaçtığında evdeki paramın çoğunu almayı başarmıştı. İncecik bir kadındı, o kadar parayı nasıl taşıdı bilmiyorum. "
"Halbuki ben onu sevmiştim. Önceki eşleriniz gibi beni yormuyordu ve bana karşı çok nazikti."
"Seni havuza iteni hatırlıyor musun?"
"Bayan Evan, içlerinde en kötüsü oydu herhalde. Onunla evli kaldığınız süre sizin için iki yıl olabilir ama benim için en az on yıldı. Herkes sizin gibi olamıyor. Parası var diye her şeyi yaptırabileceğini zannediyordu. Onunla nasıl evlendiniz hala anlamıyorum. "
"Geçici heveslerimden biriydi işte. Aslında bir süre onunla mutluydum ama benim yüzünden mi bilmiyorum zamanla oda değişti. Bir de tek çocuğumun annesi, her ne kadar benden uzak tutmaya çalışsa da ikimizin çocuğu. Şimdi on üç yaşında herhalde."
"On beş, efendim."
"On beş mi? "
"Evet, efendim."
"Neyse hatırlamıyorum, en son yedi yaşındayken gördüm."
"O zaman soramamıştım ama neden ikinci eşiniz sizden ayrıldı? Benle pek iyi anlaşamıyordu ama sizinle arası çok iyiydi. Bir gecede daha oldu bilmiyorum ama sabah olduğunda evden gitmişti. "
"Ona kendim hakkındaki gerçeği gösterdim. "
"Yani..."
"Biliyorsun işte. Nereden geldiğimi, neden bu kadar zengin olduğumu ve gerçek yüzümü. Mal varlığını bir anda kaybetmiş bir ailenin çocuğu olduğum andan başladım tanıştığım o garip iki adamı ve bana getirdikleri iksiri içmeme kadar anlattım. Hiç tepki göstermedi. Sonra yüzümün ve vücudumun nasıl şekil değiştirdiği gösterince korkudan ne yapacağını bilemedi. Ben de onu o halde görünce hiçbir şey yapamadım. Saatlerce odanın köşesinde oturup yere baktı, sabah olunca da hiçbir şey demeden çekip gitti."
"Üzücü, ama size böyle olacağını söylemiştim. Gerçek yüzünüzü göstermemelisiniz."
"Her şey o iksiri içmemle başladı. Sadece eski zengin halime dönmek istedim ama..."
"İşe yaramış, hala zenginsiniz."
"Bir gün bütün bunlar son bulacak. Geçen hafta eve gelen kadınının söyledikleri..."
"Sıradan bir dolandırıcı. Yanınızda arkadaşlarınız olmasaydı onu içeri bile almazdım. "
"Dedikleri oluyor işte, onun dediği gibi tekrar evlendim. Sonra da uzun bir uykuya yatacağımı söyledi ve bunu yapacak kişi eşim olacakmış. "
"Eşinizin yapabileceğini zannetmiyorum. Kimse yapamaz. Kadın sizi korkutmak için söylemiş."
"Bunu daha önce başka bir adamdan da duymuştum."
"Size gelip uzun bir uykuya yatacağınızı mı söyledi ve sizde inandınız?"
"Hayır, öyle söylemedi. Bana terk edilmiş bir evde yalnız başıma hapsolacağımı söylemişti. Vücudumun zamanla bozulacağını ama çürümeyeceğini de söyledi."
"Öyle bir şey olmayacak ben hep sizinle olacağım."
"Onların dediği gibi olursa ben baya uzun bir süre uykuda olacağım ve sen de büyük ihtimalle öleceksin."
Yüzünün değiştiğini görebiliyordum. Açıklama yapmak istedi ama yapamadı. Yapamazdı da.
"Gelen kadın ne zaman olacağını söylemiş miydi? Hatırlıyor musun?"
"Ne zaman olacağını tam olarak söylemedi sanırım, efendim. Ama şey dediğini hatırlıyorum, ruhu olmayan birisiyle evleneceksiniz. Buda saçmalık. Kendilerini ne zannediyorlar bilmiyorum ama iyi bir şey olduğunu düşünmüyorum."
"Sana gerçek yüzümü gösterdiğimde ne dediğini hatırlıyor musun?"
Yüzüme bakmayı kesip yere odaklandı. O anı hatırlamaya çalışıyordu.
"Gördüğüm ilk kişi sen değilsin. Hatırladın mı? Evet, haklısın benim gibi daha kaç insan var bilmiyorum ama sıkıntı insan olanlar değil, olmayanlarda. O dükkandaki adamların böyle bir iksir yapabilecek güçleri varsa kim bilir daha neler yaptılar."
"İnsan formunda olabilirler mi sizce? "
"Neden olmasınlar ki. En iyi saklanma yöntemi. İçimizde gezen büyüyle yaratılmış canlılar, kimin aklına gelir."
"Eşiniz..."
"Yok, olamaz. O olamaz. Ailesi var. Annesini neyse de babası kesinlikle insan. Uyumayı seven insanlardan. "
"Haklısınız. Babası kesinlikle insan ama annesi için aynısını söyleyemem. Düğün boyunca sizi izliyordu."
"Ben de fark ettim. Her kafamı ona çevirdiğimde göz göze geldik. Ya annesi ve kızı insan değilse? "
"Nasıl anlayabiliriz ki?"
"Yüzüne söyleyerek. "
"Ne!"
"Başka yolu yok. Gidip benim çağırdığımı söyleyebilir misin?"
"Her ihtimale karşı yanıma bir şey alıyım mı, efendim. Silah, belki."
"Gerçekten oysa silah işe yaramayacaktık. "
"Ben gidip çağırıyım."
Çok mu sessiz burası? Kalp atışımın sesini duyuyorum. Ateşe biraz daha odun atayım.
"Konuşmak istiyormuşsun. Saatte geç oldu, neden yukarı çıkmadın?"
"Otursana, ateşin önünde biraz sohbet etmek istiyorum. "
"Evet, bekliyorum."
"Benimle neden evlendin? Param olduğu için mi?"
"Kalbimi kırıyorsun."
"Kalbin var mı? Varsa da bizimkine benziyor mu? "
"Bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim. Nasıl öğrendin?"
"Ne istiyorsun?"
"Sonsuza kadar yaşamak ve bunu sadece tek yolla yapabilirim. Senin gibi güçleri olan insanların ruhlarını sömürerek. Aslında şimdi yapmayacaktım ama sen çok açık sözlü çıktın ve şimdi yapmak zorundayım. "
Ayaklarıma yerden çiviler giriyormuş gibi hissettim ve kitlenip kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beş Şişe
FantasyLotus ve Selvi serisinin ikinci bölümü olan Beş Şişe karşınızda. Malkon'nun oğulları, yaptıkları iksiri diğer insanlarla paylaşmaya karar verirler. Bununla birlikte yaşanan sıkıntılara katlanmak zorundalardır. Her yeni bölümde iksirin nasıl dünyan...