2.Bölüm

87 2 1
                                    

Evet, hastaneye varmıştık. Hastanenin acil kapısına gelir gelmez Umut'u sedyeye alıp ameliyathaneye girdiler.Aslında ben bu kadar kötü olacağını bilmiyordum. Ama olan olmuştu.. Ameliyat sürerken bende emniyete gitmeye karar verdim. En azından boş durmazdım. Emniyete ,emniyet arabasıyl gidemezdim nedenini soruyorsanız polis memurları ameliyat çıkışı ifadeye alacaklardı. Bu yüzden taksi ilşe gitmem gerekiyordu. ve zaten hemen ileride "Yeşim Taksi" vardı. Yürürken Taksim'in en işlek caddesinden geçerken bir kalabalık toplanmıştı , tam olarak anlayamamıştım bir olay mı yoksa bir kavga mıydı? Kalabalığa doğru yöneldim. Kalabalığın arasından geçerken "Ben polisim herkes uzaklaşsın " dememe rağmen kimsi kılını bile kıprdatmadı. Ama haklıydılar zaten, kimliğimi göstermemiştimç Hemen elimi arka cebime atarak kimliğimi aldım ve havaya çıkardım herkes görsün diye. Birden herkes yavaş yavaş geri çekilmeye başladı.

Evet, siz şimdi olayı merak ediyorsunuzdur. Olay , iki kadının kavga etmesiydi. Hemen emniyetten bir araba ve iki kadının ifadesinin alınmasını istedim. Emniyet arabası gelene kadar bu iki kadının çenesi hep küfür konuşuyordu.

  Bende bağırarak ,

- Yeter be , kadınlığınızdan utanın bu ne küfür! demiştim.

Esmer ve düz saçlı olan kadın bana aldırış etmeden küfürleri yağdırmaya devam ediyordu. Emniyet arabası gelmişti. Polis memurları iki kadını arabaya koymakta zorlandılar. Nasıl balıklar suya girmek için çırpınırlar  ya işte bu kadınlarda aynen öyleydi. Yaklaşık 10 dakika sonra "Yeşim Taksi" durağına varmıştım.

Ben, ,

- Merhabalar, boş taksi varmıydı? ,demiştim

Taksi şoförlerinden biri,

-Evet boş taksimiz var hem de yedi tane bu saatlerde boş taksilerimiz fazla var , demişti.

Bende hafif bir tebessümle ,

-Peki o zaman. Benim emniyete gitmem gerekiyor.

Çardakta en önde oturan genç biri,

-Sıra bende. Ben sizi götüreyim, demişti.

-Tabi olur , o zaman gidebiliriz, demiştim.

Taksiye bindik. Arabayı ilerletmeden önce radyoyu açmıştı genç şoför.Radyoda istemediğim müzik türü çalınca bende değiştirmeye karar verdim.Genç şoför arabayı ilerletmiş , sürüyordu. müziği bir süre sonra kapatmıştım. Bende arabanın içine gözatarken birden taksimetrenin kapalı olduğunu gördüm.

Ben merakla,

- Neden taksimetreyi açmadın? sorunca sanki kendimi sorguda hissediyordum.

- Taksi durağından emniyete kadar ki metre be fiyatı biliyorum ondan dolayı açmadım , dedi.

- Peki , demiştim ama açsaydı ne olurdu ki?

Evet , emniyetin önüne gelmiştik. Gence parayı uzatmıştım ve emniyete girmiştim.Emniyetin içi yine karışıktı ve direk 2. kattaki odama girdim. Koltuğuma oturmuştum. Evimin verdiği huzuru bu koltukta hissediyordum.Telefonumu aldım ve kafeteryadan çay istedim. bilgisayar açmıştım ve evraklar yanımdaydı. Evraklardaki önemli noktaları bilgisayara kaydetme işini yapacaktım.Kapı çalındı.

Bende,

-Gir, demiştim.

Kapıyı çalan çaycıydı.Gülerek,

-Çaylarınız geldi, demişti ve direk odadan çıkmıştı.

Çayıma  üç şeker attıktan sonra evrak dosyalarını ve bilgisayardaki not defteri bölümünü açmıştım.

2 saat sonra...

Biraz daha çalışsaydım uykuya dalacaktım.  Telefonum çalıdı ve arayan Polis Memuru Rıza idi. Hemen cevap verdim.

Ben,

-Efendim.

Polis Memuru Rıza,

- Amirim Umut ameliyattan çıktı ama ifade alamıyoruz yarın alabileceğiz, demişti.

-Neden? Bugün almamız gerekiyor, demiştim sinirlenerek.

- Ameliyat çıkışı olduğu için doktorlar pek uygun görmüyor , demişti.

- Ben geliyorum hemen , deyip telefonu kapattım ve emniyetten çıktım. Hemen bir taksi çağırıp bir yerde bekledim. Taksi geliyordu hemen. Görmüştüm. Taksiye bindim ve ben ,

-Hemen hastaneye biraz hızlı olun, demiştim.

Orta yaşlarda ki şoför,

-Tabi, demişti.

25 dakika sonra...

Evet, gelmiştik hastaneye ve yine parayı taksi şoförüne verdim. Direk vezneye sorarak hastanın hangi odada olduğunu öğrendim. Bulunduğu oda 2.kat 85. oda idi. Asansörle gittim ve Polis Memuru Rıza ile konuştum. Doktoru çağırmasını istedim . Doktor biraz kabadayılı gibi ve yaşı 50'nin üzerindeydi.

Ben,

-Doktor Bey hemen Umut'u ifadeye almamız lazım en fazla beş dakika sürer, demiştim.

Doktor,

- Ama... Tamam ama beş dakikadan fazla olmasın , yoksa Umut tekrardan ........

Bende direk Umut'un bulunduğu odanın kapısını açtım ve sandalyeye oturdum. Umut yarı uyanıktı , gözleri gidip geliyordu.

Ben,

- Merhabalar ben Polis Amiri Umut sizinle konuşacağım, demiştim.

Umut,

- Her şeyi Doğa planladı bilmiyordum böyle bir şey olacağını demişti.

Bende şaşkınlıkla,

- Doğa mı?


  

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 04, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Siyah KanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin