Bu sabah erkenden uyandım. Takım elbisemi giydim ve kahvaltımı yapmadan evden çıktım. Dışarıda rüzgarlı ve bunaltıcı bir hava vardı . Bugünkü cinayet vakası benim için çok önemliydi. Emniyete gelmiştim. Son kez dosyalarıma bakmıştım . Ekipler hazırdı ve direk yola koyulduk. Vaka olayı ise İstanbul-Tekirdağ arasındaydı. Yani şehir dışındaydı. Arabaya bindik ve ben her zaman ki gibi ön koltukta oturuyordum. Kar ve rüzgardan dolayı yavaş gitmemiz gerekiyordu. Evet , varmıştık olay yerine. Arabadan indikten sonra hemen cesedi fark ettim daha doğrusu cesedi değil kanları fark etmiştim. Karın içine yarı gömülmüş biçimde yatan cesedin cinsiyeti kadındı . İlginç olan yanında valiz vardı ve içi boştu. Bu olayın çözülmesi için çok iyi bir ipucuydu. Ama niçin, niye valiz boştu? Valizde ki parmak izleri kadınla uyuştu. Ve bir soru daha. Ceset nasıl ve neden öldürülmüştü?
Valiz, incelenmek için emniyete götürüldü. Ben cesedin yanındaki adımları inceliyordum. Cesedin ayak numarası 39 idi . Cesedin artık biri tarafından öldürüldüğü kesinleşmişti. Neden diye sorarsanız cesedin yanında başka kişiye ait adım izleri vardı. Cesedin 6 metre ilerisinde bir kağıt parçası vardı. Bu kağıt parçası nasıl olmuş da buraya gelebilir. Rüzgar savurmuş olabilir. Kağıt parçasının üzerinde siyah tükenmez kalemle bir adres yazılıydı. Hemen cesedi adliyeye gönderip adrese gittik. Ön koltuğa oturdum ve " Bu adres bilerek mi bırakıldı oraya ?" diye düşündüm. Yaklaşık olarak 40 dakika sonra adresin önüne gelmiştik. Evin bahçesi baya genişti . İlk öncelikle bahçede küçük bir inceleme yaptıktan sonra evin kapısını kırarak eve girdik . Kapıdan içeri girdiğimizde bizi büyük bir hol karşılıyordu. Her tarafı incelemeye başladık. Yatak odasına girdiğimde gözüme parıldayan çelik kasa ve üstündeki meyve bıçağı idi. Deliller gittikçe artıyordu. Bu da demek oluyor ki bu vakanın çözülme zamanı yaklaşıyor ama tam tersiydi vaka gittikçe karışıyordu.
Arkadaşlarla aramızda konuşuyorduk.
Amir Levent,
- Bence bu vakanın içinde başka bir vaka daha olabilir. Çünkü cesedin yanına geldiğimizde sanki bizi yöneltiyorlar. Baksanıza cesedin ilerisinde adres vardı . Direk buraya gelip incelemeleri başlattık.
Ben ise Amir Levent'in sözlerine katıldığım halde,
-Yok be, daha yeni vakanın içine girdik. İlk önce olayı anlayalım ondan sonra anlarız, dedim.
Ama aslında Amir Levent'in konuşmasına katılmıştım. Birden öyle dedim . Salona geçtiğimizde polis memuru bir delil bulduğunu ve bu delilin bebek bezi olduğunu söyledi.
- Ne bebek bezi mi? , istemsizce bağırdım.
- Evet bebek bezi bu evde bir bebek de yaşıyor. Bebeğin dışkısını laborutavara göndermemiz lazım ve bu laborutuvar sonuçlarından bebeğin annesinin ve babasının kim olduğunu öğrenebiliriz.
- Ne duruyorsunuz hemen götürün , dedim.
Bu vakayı kafamda canlandırmıştım. Acaba bu olay bebek yüzünden olabilir miydi?
Evi dolaştım ama evde bebek odası yoktu. Ben ve Polis Memuru Rıza arabayla emniyette gitmeye koyulduk.
Polis Memuru Rıza birden ,
- Amirim bu olay bebek yüzünden olmasın mı?
- Belki olabilir. Ama bizde hemen bir şeyler uyduruyoruz. Yarın bu olayı tam olarak anlarız.
- Haklısınız amirim. Saat baya geç olmuş işten çıkmamız lazımdı 2 saat önce.
- O kadar zaman geçti mi farkına bile varmadım.
Konuşa konuşa emniyete varmıştık. Birkaç dosya aldım evde çalışmak için. Eve binmek için taksi tuttum. Taksi 10 dakika sonra gelmişti. Eve vardığımda hava karamaya başlamıştı bile. Evde ki koridorun lambasını açtım ve odama geçtim. Uzandım ve bu olay hakkında biraz düşündüm. Mutfağa gidip bir şeyler atıştırdıktan sonra TV'ye bakmıştım. Haberler hep kazaları gösteriyordu. Sıkılınca dosyalarımı aldım ve masaya koydum. İlk öncelikle kendime kahve yaptım . Kahveyi masama koydum ve dosyaları teker teker gözattım . Artık başladım çalışmaya. Sanki bir şey eksikmiş gibi duraksadım. Aldırmadan devam ettim çalışmaya. Kahvem bitmişti .Artık bende dosyalarımı toplamaya başladım ve çantama koydum. Kahvemi mutfak tezgahına koyduktan sonra biraz dışarı çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Kan
AcakHer şeyde bir sır vardır. Kimisi küçücük bir ipucuyla çorap söküğü gibi çözülür, kimisi de ne kadar uğraşsan da çözülmez. Zaman gerektirir.