wheestle: bu arada unutttum sanma (20.10)
wheestle: adımı sana söylemedim nereden buldun
vantae_kim: zor değil
vantae_kim: herkes seni tanıyormuş zaten sorunca direkt söylediler
vantae_kim: madem herkes tarafından tanınıyorsun bu kadar zaman ben seni nasıl fark edemedim
vantae_kim: anlamadığım şey yeni de gelmemişsin 9. sınıfta katıldığın yarışmanın kayıtları var
wheestle: benim hakkımda ne dediler?
vantae_kim: ismini ve soyismini
wheestle: bu kadar mı
başka bir söylemediler mi yani?
vantae_kim: başka ne söyleyebilirler?
wheestle: yani nasıl biri olduğum falan kendi görüşlerini söylemediler mi
vantae_kim: başkasının seni nasıl gördüğüyle ilgilenmiyor
vantae_kim: ismine ihtiyacım vardı ve öğrendim
vantae_kim: geri kalanını kendim öğrenirim (20.22)
Taehyung'un son yazdığından sonra hiçbir şey yazamamış, mesajını görüldüde bırakmıştım. Ne yazacağımı bilmiyordum bu yüzden sadece sıkışan kalbimle pencereye ilerleyip havanın soğukluğuna aldırmadan biraz nefes almak için pencereyi açtım.
Bu beni tanımak istediği anlamına mı geliyordu? Sürekli onu tersleyen kızı mı tanımak istiyordu?
Taehyung'a kapılmak korkuyordum çünkü o istediği her şeyi elini bile kıpırdatmadan sahip olabilen, altın çocuktu. Ona yıllardır aşık olsam ve sürekli onu izlesem de ben onu sadece dışarıdan görüyordum, gerçekten onu tanırsam ve onun benim kafamda canlandırdığım gibi olmadığını görürsem baş aşağı çakılırdım.
Annem gibi olmaktı en büyük korkum, sadece küçükken kendime verdiğim sözü tutmaya çalışıyordum. Bir adama olan aşkım yüzünden hayatımın mahvolmasına, o olmadan yaşayamayacak duruma gelmekten korkuyordum bu yüzden olabildiğince Taehyung'u itmeye çalışıyordum.
Ama ne kadar itersem iteyim, ben ona aşıktım ve çoktan hayatım merkezi olmuştu. Ben sadece düşüşümü hafifletmeye çalışıyordum.
Yarışmalardan hemen sonra sınavlar başladığı için bir an önce ders çalışmaya başlasam iyi olacaktı ama pervazına oturduğum pencereden dışarıyı izlerken o kadar bitkin ve dolu hissediyordum ki ders çalışsam bile sadece vakit öldürmüş öldürmüş olacağımı bildiğimden çalışmayı sonraya erteleyip yatağa yatıp kitap okudum.
Yüzümdeki ağırlıkla uyandığımda kaşlarım çatıldı, gece kitap okurken uyuyakaldığımı fark ettiğimde kitap yüzümle boynum arasında duruyordu. Oldukça rahatsız bir pozisyonda uyuyakaldığım için her yerim tutulmuştu üstelik gece pencereyi kapatmayı unuttuğum odam buz gibi olmuştu.
Üşümüş bedenimi sıcak suyla gevşetmeye çalıştığım 5 dakikalık kısa bir duşun ardından okul formamı giydim, alarmımı kapatıp uyumaya devam ettiğim için oyalanacak vaktim yoktu. Ayakkabılarımı giyerken kızlara yolu yarıladığımı, hocayı oyalamalarını söylediğim bir mesaj atmıştım.
Bedenimde kol gezen ağrıyı tanıyordum, sorumsuzluğumun bedelini ödüyordum. Bugün çalışmaya başlayacaktık ve ben normalde en az 3 ayda yapacağım şeyleri 2 haftada yapmak zorundaydım, bunu bildiğim halde kendimi hasta etmem benim aptallığımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILL YOUR DARLING | Wheetae
Fanfiction"Çok güzelsin ve çok tanıdık yüzün. Söylesene, daha önce kaç defa öldürmüştün beni?" [Kim Taehyung x Jung Wheein] ©valéria 2020