Siyah Defter

35 1 0
                                    

Okuldan gelir gelmez odama geçip kendimi yatağıma attım.Perdelerimden sızan hafif yeşilimsi ışık odama çok sıcak bir görünüm katıyordu.Tabii ki benim için farketmiyor bu.Girdiğim her odada, uyandığım her sabah ve yaşadığım her saniye boyunca buz kesiliyorum.Telefonumu yanıma fırlattım.Maalesef kötü alışkanlıklarımdan biridir ve bu da telefon ekranımın çatlak ve çiziklere dolu olmasının sebebini açıklar.Göz kapaklarımın zonkladığını hissedebiliyordum.Üstüme bir ağırlık çöktü sanki.Montumu çıkaramayacak kadar yorgun ve bitiktim. Bir ara kısa bir süreliğine uyuyakalmışım.Annemin sesiyle yataktan sıçrayıverdim. Siyah deri çeketimi sandalyemin üstüne bıraktım her zamanki gibi ve ağır adımlarla mutfağa ilerledim.Mutfak tezgahına yaslanıp boş gözlerle anneme baktım.İşin garip tarafı bana hiçbir şey olmamış gibi bakıyordu. ''Ee bir şey mi söyleyecektin?''dedim. ''Sağında bir kutu gelmiş.Üstünde Berra yazdığına göre büyük ihtimalle senindir'' dedi dalga geçer bir şekilde.Kafamı çevirdiğimde gerçekten de kahverengi,orta boylarda,koyu kahverengi kurdaleli bir kutu vardı.Üstünde de kocaman bir şekilde ''BERRA'' yazıyordu.Anneme hiçbir şey demeden kutuyu kaptığım gibi odama çekildim.Kutuyu yatağımın üstüne koyup kurcalamaya başladım.Tahmin ettiğim gibi Hilal'dendi. Hilal;Düzcede yaşayan,internetten tanıştığım,her ne kadar uzakta olsa da dostum diyebileceğim tek kişiydi. Her yıl doğum günlerimize yakın bir tarihte birbirimize hediye dolusu kutular göndeririz.İçinde;özenle yazılmış ve parfümlenmiş birkaç kağıt,abur cubur, bir Manowar tişörtü ve birde Cemal Süreya'nın Sevda Sözleri adlı şiir kitabı vardı.Sanırım şu 5 ay boyunca sevindiğim tek gündü.İk defa içten gülümsedim.Kitabı hemen taşmak üzere olan rafıma sıkıştırdım.Tişörtü de üstüme geçirdim ve kutunun üstünü kapatarak yatağımın altına ittirdim.Bilgisayarımı açıp hilal'e satırlar dolusu bir teşekkür mesajı yazdım.Cevap vermesini bekleyene kadar ask.fm'den gelen birkaç nefret dolu soruyu cevapladım.Her zaman aldığım sorulardı bunlar. '' Berbat bir hayatın olacak.Hiçbir zaman mutlu olamayacaksın.Ölsen iyi olur'' tarzı saçma sapan sorular.Bunları cevaplama zorunluluğum varmış gibi hissediyorum aksi takdirde çevremdekilerin ezik,aciz ve korkakmışım gibi davranacaklar sanki.Bilgisayarı kapattım ve Siyah kapaklı, içi; yıllardır çizmiş olduğum resimlerle dolu olan defterimi ve kalemlerimi alıp dışarı çıktım.Evin arka tarafında,parka yakın fakat çalılar ve sarmaşıklardan dolayı görünmeyen biraz yüksek bir mekan var.Orası benim mekanım.Sprey boyalarla eserlerimi o küçük ama huzurlu yere adeta resmettim.Duvara yaslandım ve ayaklarımı yüksekten sarkıtarak defterime resimler çizmeye başladım.Sarmaşıkların arasından sürekli garip sesler geliyordu.Sanki biri beni izliyordu.Aldırış etmedim ama sesler yükseldikçe dikkatim dağılıyordu ve dikkatim dağıldığında eserlerim de mahvoluyordu.Sinirle ayağa kalktım tam o sırada defterimi düşürdüm.Lanetler okuyarak ve küfrederek çılgın gibi arkamı döndüm.Dönmemle dengemi kaybetmem bir oldu.Görebildiğim tek şey bir çift el ve tutunmaya çalıştığım sarmaşıklardı..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 04, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Siyah KesitlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin