Azer'den
Yılmaz'ın dediklerini biraz düşündüm yapardı yapabilirdi cesareti okadar vardı bı anlık cesaretle çukura gidip ona sormak için çıktım bilinmeyenin o olduğunu anladıktan sonra ilk defa.onun yanına gidicektim ilk defa kara gözlerine bakicakyim zor olucakti ama uyarmam lazımdı aşağıya indim yılmaz kapıda korumalara sohbet ediyordu beni görünce yanıma geldi
Yılmaz: abi nereye
Azer: çukura
Yılmaz sırıtarak : niye çok mu etkilendin yaptiklarindan
Azer: yılmaz sen malmisin ne etkilenmesi ne diyon son iki kelimem yüksek çıkmıştı
Yılmaz: bişey demedik yaa da
Azer: da
Yılmaz: harbi abi niye gidiyom dedi dudaklarını gülmemek için birbirine bastırırken
Azer: lan olum kız erdenetleri karşısına aliyo naptiguni bilmiyo gidip uyarcam
Yılmaz: haa tamamm
Azer: yılmaz cik önümden yoksa valla döverim
Yılmaz: aman sanda ağzımızı acmicaz hemen döv zaten hemen döv diye söylenerek gidiyodu
Azer: söylenme lan
Diye arabaya bindim ve çukura girdim haber veriyorlardı geldiğimi catidakilerden anlamıştım bunu heycanlanmistim o Kara gözlere bidaha bakicakyim sonunda kahvenin önüne geldim içerde oturuyodu ilk başta beni içeri almadılar sonra Karaca'nın isaretiyle kapıyı açtılar karacada kalkmış çay koyuyordu simsiyah giyinmişti bunları giyerek beyaz tenini daha çok ortaya çıkarıyordu hemen gözümü ondan çekip başka yerlwre bakmaya çalıştım önüme çay koydu
Karaca : büyür bişey mi oldu dedi
Azer: oldu dedim çayını yudumlarken basini' ne oldu' anlamında salladı bu hareketine düştüm resmen bı an kendime geldim ve konuştum
Azer: erdenetlerin teslimatini patlatmislar duymussundur sen mi patlattın
Karaca: ben patlattım sıkıntı mı var
Var zarar gelicek sana
Azer: var karaca bak sıkıntı çıkar
Karaca: sıkıntı yoksa sıkıntı var demektir Azer yaptıklarından pişman değilim aklım hala yapmadiklarimda diyip gözünü kırptı kırpma ölüm kırpma eriyom eriyomm çayını yudumlayip tekrar bana döndü
Karaca: onlarında bekleriz bizim çayımız tazedir dedi al işte inatciligindan odun vermiyo
Azer: iyi dikkatli ol diyip kalktım ol çok dikkatli ol kapıdan çıktığımda meke sinirle soluyodu ne bakiyon bakışı ayıp arabama bindim ve eve gittim yılmaz televizyondan film izliyodu
Azer: ne izliyon lan
Yılmaz: film abi bak gel çok güzel gerilim filmi
Azer: sanki hergun gerilmiyomus gibi bide film izliyon ya
Yılmaz: ya abi bı dur ya çok güzel valla deyip durdurdu ve bana döndü
Yılmaz: eee karaca mı yapmis
Azer: evet
Yılmaz: ben dedim o yapmıştır diye
Azer: aynen yılmaz aynen
Yılmaz: sen ne dedin
Azer: sıkıntı çıkar dikkatli ol dedim de takan kim
Yılmaz: o ne dedi
Azer: sıkıntı yoksa sıkıntı var demektir yaptıklarından pişman değilim aklım hala yapmadiklarimda onlarıda bekleriz cayimiz tazedir dedi
Yılmaz: sende busey diyemeden geldin
Azer: sus lan
Yılmaz: abi bişey demedim ama kız daha napcan acaba aklım hala yapmadiklarimda demiş valla ben çok merak ettim haa dedi gülerek
Azer: yılmaz git filmini izle
Yılmaz: bu film daha heyecanlı ama izleyelim bakalım diyip durdurduğu filmini başlattı bende çalışma odama çıktım
Karaca'dan
Sabah kalktım üstümü değiştirdim ve aşağıya indim saadet ablaya yardım ettim hızlıca kahvaltımı yaptim ve çukura indim duygu hemen yanıma geldi bu sıralar en çok yanımda duran oydu aslında çocukluğumdan beri hep yanimdaydi ailedeki gölge oluşumu kimsenin sevmeyisini hep o görmüştü o beni ben onu sarmistim onunda ailesi küçük yastayken çukur için canını ortaya koymuştu duyguda bunun için hazırdı biliyodum
Duygu: naber Koçova prensesi
Karaca: iyi senden naber çukur güzeli
Duygu: off deme şunu ya ben iltifat sevmiyorum
Karaca: ben ölüyom sanki ama sen yinede yapiyon
Duygu: off tamam be demeyiz bidaha
Karaca: neyse neyse bulmuşlar mi bizi
Duygu: yok bulamamislar
Karaca: off sıktı ha bı bulamadilar hayır bu kafayla nasıl bu kadar yaşamışlar ben anlamıyorum
Duygu: para kızım para
Karaca: onlar anlamiyosa biz anlatırız
Duygu: napcan
Karaca: masa ne zaman toplaniyo
Duygu: öğreniriz de masaya mi gitcen
Karaca: hee
Duygu: iyi bakalım gel bı tavla atak
Karaca: iyi gel
Karacayla duygu tavla atar başa baş gidiyolardir
Karaca: bu el bende
Duygu: çok beklersin seni marş ediyorum
Karaca:çok geç duygucum diyip zarları gösterir
Duygu: zar tutuyon sen
Karaca: hee bok tutuyom yenemiyonuz olum işte
Duygu: oynamkyom ben
Karaca: niye ya oynuyoz işte
Duygu: yok olum 1 saattir tavla oynuyoz kalkta az çukuru gezej
Karaca: gezelim bakalim
Diyip kalktık biraz. Çukuru gezdik kahveye geldik mekelerle sohbet ettik ve eve gittim yemek yedik ve odaya çıktım hemen duşa girip yattım
İyi okumalar canolar 💕🧡💜
![](https://img.wattpad.com/cover/252673677-288-k997070.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Azkar bilinmeyen
Roman d'amourAzer: bulucam seni bilinmeyen bilinmeyen: sevda çekmesini bilirimde aşka eyvallah derim