Azkar bilinmeyen

teslimat

Akşam olmuş karaca duyguya haber vermiş ve teslimat yerinde bulunmuşlardır

Karaca: hallettunizmi bombaları

Meke : hallettik hallettik

Karaca: iyi izleyelim bakalım

Celasun: su cekirdekleride elden ele uztalum

Karaca: lan ben şakasına dedim onu

Salim: işte şimdi daha zevkli oldu

Keçi: çekirdek iyi oldu

Karaca: Allah akıl fikir versin şakasına dedim ben onu

Meke: iyi oldu iyi

Karaca: neyse geldiler

10 dk sonra

Karaca: başlıyoruz

Ecevit: başlayalım

Karaca teker teker bombaları patlatır

Keçi: olum çok heyecanlı lan

Meke: çok güzel oldu syratlara bak

Karaca: celasun hadi

Celasun: vuruyorum

Celasun en baştaki adamı vurur ve çatışma çıkar

Meke: işte bu be

Salim: kendi kendilerini olduruyolar mallar

Karaca : hadi gidiyoZ

Duygu: gidelim bakalım

Cukura giderler karacada eve gider kapıyı açtığında salonun ışıklarının yandığını görür  ve salona girer herkes orda otyruyodur

Karaca: niye uyumadiniZ

Sultan: nerdesin sen

Karaca: işim vardı

Sultan: ne işi

Karaca: babamlarin ne işi oluyosa benimde o isim vardı

Sena: karaca lütfen dikkatli ol

Karaca: tamam

Sultan: bidaha bu kadar geç kalma

Karaca: siz beni beklemeyin bazen işlerim geç saatde oluyo

Sultan: haber ver

Karaca: bugün verdim zaten ama

Damla: ben duydum verdiğini

Sadiş: hadi yatalım artık geç oldu

Odaya çıktım annem zaten çoktan uyumuştu kendi kendime güldüm sonra duşa girdim çıktıktan sonrada yattım çok yoruldugum için hemen uyumuşum

Azer'den

Erdenetlerin teslimatın patladığını duydum karaca mı yapmıştır diye kendi kendime konuşuyordum yanıma oturan yolmazi bile farketmemistim

Yılmaz: abiiiiii

Azer: noluyo lan ne bariyon

Yılmaz: sabahtan beri san sesleniyom duymuyon mu

Azer: dalmışım noldu

Yılmaz: bişey olmadida sen neye daldın

Azer: ya bu erdenetlerin teslimatı patlamista kim yapabilir kim buna cesaret edebilir diye düşünüyordum

Yılmaz: valla kocavalilarin kızı  olabilir

Azer: yok olum nerden yapsın o kadar cesaret yoktur