lanet bir sabah uykusuz bir derin karşınızda. her zamanki gibi yorgun ve uykusuzum. uzun düz sarı saçlarım birbirine karışmış mavi gözlerimin altı şişmiş ve o güzel fiziğim kilo almış durumda yine. ve herzamanki gibi kurt gibi açım.
aşağıya doğru indim merdivenlerden. menemenin kokusu geldi burnuma. koşa koşa mutfağa gidip abime yardıma gittim. annem ve babam geçen sene trafik kazasında ölmüştü. ben abimle birlikte üç katlı kocaman havuzu ve bahçesi olna bir evde yaşıyorum. abimin adı deniz onunda kahverengi saçları kahverengi gözleri ve kaslı bir vücudu var. eğer abim olmasaydı onunla evlenirdim bildiğiniz taş bebelac. masaya çatal bıçakları ve tabakları yerleştirdim.abimde tabağıma çoook güzel görünen menemenden koydu. beraber yemeği yiyip masayı topladık .artık abimle çok zor geçiniyorduk bu yüzden babamın bebeklik arkadaşı olan eren amcalar bizi evlatları gibi bakacaktı. eren amcanın karısı olan emel teyze çok güzel bir kadındı. gözlerine bakmaya doyamazdım. iki tane oğulları vardı ve o çocuklardan biri benim çocukluk aşkım. yarın onlar bizim eve taşınacaklardı. bu yüzden odaları hazırlamaya başladık deniz:
-alt katta eren amcayla emel teyze kalsın ikinci katta oğulları turgay ve emre kalsın en üst katta biz kalalım ona göre eşyalarını üst kata taşı ve istediğin odaya yerler bnende öbür odaları boşaltıyım
--tamam abicim nasıl istersen
odama gittim ve gardlobu açtım aman tanrım bukadar fazla kıyafet yukarıya çıkarmak zor olacak.ve lanet ayakkabılar. zorla yukarı çıkarmayı başardım en üst katta ki en aydınlık odayı seçtim ve eşyalarımı yerleştirdim . abimde işini bitirmiş film izliyordu çok geç olduğu için abimin yanına gidip sıkıca sarılıp öptüm .iyi uykular diledim
yatağıma girdim ve düşündüm turgayı beş senedir görmüyordum şuan onsekiz yaşındaydı acaba şuan nasıl değişmiştir. yarını sabırsızlıkla beklerken uykuya daldım.