Sözleri bir ilaca, uyuşturucuya veya bir silaha dönüştürebilme yeteneğimiz vardır. Aklımızın içinde dolaşan gölgeler zaman gelir, beynimizi ele geçirir. Sözlerin gözleri idare edebilmek gibi bir yeteneği var mıdır? Herkes bir kere bu noktaya ayak basmıştır. Ne görüyorsunuz? Gözlerinizi etrafta dolaştırın. Her şey, söylenen her kelime ve atılan her bir adım, hepsi cesaret örneği değil midir? Namjoon'a kalırsa, nefes aldığımız her saniye en cesur olduğumuz saniyelerdi.
Öyleydi, diyorum çünkü Namjoon şu an buna o kadar çok da inanmıyor. Onu ilk defa yüz yüze, 1 ay kadar önce Mnet ödülleri gecesinde gördü. Dört kişilik grup ödüllerini almak için sahneye adım attıklarında, rakiplerinin kimler olduğunu görmek için başını kaldırdı Namjoon. O sırada gördü onu işte. Tabii, bir Starlight üyesini Starlight'ın arasında görmek gayet normal olmalı aslında.
Fakat 148'lik Namjoon bunu düşünebiliyor muydu o sırada? Yapabildiği tek şey, hayranlarına gülerek el sallayan o kişiyi –henüz adını bilmiyordu- gözleriyle takip etmekti. Fakat sonra gözleri buluştu. Ama Namjoon çekemedi, kaçamadı. Karşısındaki, hayatında gördüğü en güzel insandı en nihayetinde, nasıl kaçılırdı?
Muhteşem insan ona da gülüp el salladı. Namjoon sadece elinin kendisinden izin almadan kalkıp selamına cevap verdiğini hissedebildi. Starlight ödüllerini alır almaz ona verdiler. Ondan Lider Kim Seokjin olarak bahsedilmişti.
"Burada olup bu ödülü almamıza vesile olan bütün hayranlarımız, bizim için çok önemliler. Bizim için bütün gece ve sabah uyumayıp attığınız o oylar için teşekkür ederiz. Hepinizi, bütün dünyadaki hayranlarımızı görebilmeyi, hepinizin o güzel ellerini öpmeyi çok isteriz." Sözlerine, elindeki ödüle bakarak devam etmişti. "Buraya gelene kadar bütün üyelerim, Jiminie'den Hobi'ye kadar herkes gece gündüz demeden çalıştı. Hepimiz çok emek verdik. Ama bizden çok emek veren, her şeyimizle uğraşan, bizden umudu asla kesmeyen Haru'ya ithaf ediyorum bu ödülü." Ödülü kaldırdığında izlemeye gelen bütün insanlar alkışlıyordu.
Namjoon bu konuşmayı başından sonuna kadar niye hatırlıyor? Eli kahve bardağının üzerinde, beynine dolan bir sürü kelime yüzünden uyuyamadığı bütün o gecelerin hatrına düşünüyor. Düşünürsek biter mi sorunlarımız? Düşünecek başka bir şey kalmayınca.
Böyle olmayacak!
Henüz öğleden sonra 4 olmasına rağmen, ceketini geçiriyor sırtına. Bir aydır, onu gördüğü andan itibaren aklından çıkmayan gözlerini, sözlerini, dudaklarını düşünmekten her ne kadar gına gelse de vazgeçmiyor olması, canını çok sıkıyor.
Neden bu kadar düştü ona? Ddaeng'e yazdıkları rapi Yoongi ile söyleyip bütün hayranlarının coşkuyla çıldırmasına sebep olan RM ve bir iki güzel kelime söyledi, gözlerinin içine beş saniye baktı diye düşmanına düşen RM aynı RM mi?
Ama hayır, RM bir sürü grubun ödül konuşmasını izledi. RM, SMTown'ın sanatçılarının asla böyle konuşmadığını biliyor. RM, Mercedes'in onlara böyle konuşmamalarını söylediğini de biliyor. Her ödül gecesinde hayranlarına ve patronlarına teşekkür etmek seni düşük gösterir. Ve senin düşük olman için karşındakilerinin yükselmesi gerekir.
Hayranların senden yüksek mi? Hayır. Onların beş kuruşu yok, ama sen milyardersin. Onlara bağımlı değilsin, istediğini yapabilirsin ama yine de yaşamaya devam edebilirsin. Hayatın onlara bağlı değil asla.
Güzel sözler Mercedes. Ama seninkilere ihtiyacım yok.
Adımını, bulduğu en yakındaki bara atarken aklından geçen sözler bunlardı.