Nefise yavaşça kapıyı açıp odaya girdi. Muzaffer kafası öne eğik şekilde Nefiseyi bekliyordu. Nefise odaya girmiş ama Muzafferin haberi yoktu. Nefise kafasını eğip
"Şey pardon Muzaffer beyle görüşecektim ama" Muzaffer kafasını kaldırıp cevap veremedi. Yutkunamamıştı resmen Nefise o kadar güzeldi ki onun için bildiği her şeyi unuttu. Derin derin baktı Nefise'ye yıllar sonra sevdiği kadını tekrar görüyordu. Her gün Bir İhtimal dediği şey gerçekleşmişti. Acaba Bir İhtimal Nefise'yi bir daha görebilirmiyim düşüncesiyle uyuyordu her gece ve bu ihtimal şuan gerçekleşmişti.Nefise biraz daha bekleyip
"Pardoon" Muzaffer kendine gelip
"Buyrun geçin Muzaffer benim" sandalyeyi işaret etmişti Muzaffer.
Nefise yavaşça sandalyeye oturup Muzaffere baktı. Nasıl biri diye geçiriyordu içinden ve de bu adam bana niye böyle bakıyor diyordu. Muzaffer aptalca sırıtıyordu Nefise'nin karşısında Kadir ona biraz ağırbaşlı sevdiğini belli etme demişti ama sanırım şuan beceremiyordu Muzaffer.
Nefise daha fazla dayanamayıp
"Nerden başlamak istersiniz" Muzaffer sanırım zamanı geldi diyip yüzündeki gülümsemeyi silip Nefise ye döndü.
"Evet benim adım Muzaffer"
"Onu biliyoruz"
"Bi kesmesseniz devam edicem"
"Pardon özür dilerim siz devam edin"
"Bi şirketimiz var bildiğiniz üzre, babam sağ,anam sağ şükürler olsun, 28 yaşındayım burcum ikizler benim şuanlık söyliyeceğim şeyler bunlar evet siz buyrun" Nefise biraz kendini düzeltip konuşmaya başladı.
"Adım Nefise,avukatım ama malesef işimi yapamıyorum, ben de 28 yaşındayım burcum yay Ali'yi babam söylemiştir" Muzaffer kafasını sallayarak
"Evet bahsetti"
"Yani benimde söyliyeceğim şeyler bu kadar neyse biz bi formaliteden evlenelimde gerisi mühim değil"
Muzaffer kafasını sallar. Aslında Muzaffer biraz üzülmüştü. Sevdiği kadın onu tanımamıştı. Hem de hiç hatırlamıyordu. Muzaffer bahsetmekle bahsetmemek arasında kalmıştı. Tam bi şey söylicekken Eda içeri girmişti elinde iki kahve ile. Muzaffer
"Pardon siz kimdiniz, tanıyamadım da sizi" Nefise hemen
"Benim en yakın arkadaşım Eda" Muzffer Eda deyince hatırlamıştı bu 10 yıl önceki Eda lisedeki Eda hala beraberlermiydi içinden helal olsun demişti.
"Merhabalar" deyip ayağa kalkmıştı Muzaffer. Eda kahveleri masaya bırakıp Muzaffere bakmıştı. Sanki bir yerden tanıyordu bu yüzü. Eda kafasını daha fazla yormadan
"Merhabalar" deyip elini uzatmıştı.
"Neyse ben çıkayım sonra konuşuruz Muzaffer bey" diyip odadan çıkmıştı Eda. Muzaffer Eda'nında tanıyamadığına üzülmüştü.
Nefiseyle Muzaffer tekrar yerlerine oturup konuşmaya devam ettiler.
"Şey acaba bişey sorucam çok özel değilse" Nefise kahveden bir yudum alıp
"Buyrun sorun dinliyorum" demişti.
"Hasan bey sizin öz babanız mı? Yani soyadınız hem çiçek hem karakul anlayamadım" Nefise bu soru karşısında biraz üzülsede cevaplamak zorundaydı. Çünkü karşısında ki kişi evleneceği adamdı formalitedende olsa.
"Lise sondaydım hatta lise bitmişti. Hani lise bitince tören oluyor ya" Muzaffer mezuniyet diyince Nefise'yi son gördüğü gün gelir aklına. Nefise gözleri dolu şekilde konuşmaya devam eder.
"İşte bizde kep mep attık sonra az önceki arkadaşım vardı ya Eda onla beraber eve gidiyorduk" Nefise'nin gözünden bir iki damla yaş düşmüştü. Muzaffer bunu görünce
"İsterseniz anlatmayın"
"Alıştım zaten bir şey olmaz anlatayım" Muzaffer kafasını peki şekilde sallayıp dinlemeye devam etti.
"Bizim evin önünde bi kalabalık vardı. Edayla onu farkedince koştuk. Polis etrafı sarmış, ev yanmış kül olmuş. O günde annemle babam bana sürpriz hazırlıcaklardı biliyor musunuz" Nefise bunu söylerken hafif tebessüm etmişti 1 saniyelik sonra geriye hüzün kaplamıştı yüzünü. Muzaffer Nefise'nin ağladığını görünce kendininde gözünden 2 damla yaş düştü. Hala çok seviyordu Nefiseyi ve hala uzaktan.
"İşte sonra evden iki tane cesed çıktı. Yüzleri kapalı şekilde. Ben orda anladım vefat ettiklerini. Sonra hastaneye götürdüler bizi,doktor bana onlara bakıcaksın dedi ona göre ailem mi değil mi söyliceklermiş işte bana" Nefise burnunu çekerek devam etti.
"İlk annemi gösterdiler bana mis kokulu annemi. Yüzünü açtıklarında dünyam başıma yıkılmıştı yüzü yanmış tanınmıyodu. Ama o benim annem nasıl tanımayayım ki onu kokusundan tanıdım" Nefise hem ağlayıp hem de anlatıyordu
"İşte sonra babamı gösterdiler bana onu da tanıdım. İşte şuanki babamla da annem beni buldular. Böyle işte" diyip göz yaşlarını sildi Nefise. Muzaffer beni buldular lafında kalmıştı nerde buldular sorup sormamak arasında kalmıştı Muzaffer. Şuan sormama kararı almıştı daha fazla üstüne gitmemek için.
"Su ister misiniz" Nefise başıyla onaylayıp kabul etmişti. Muzaffer masanın üstünden alıp suyu uzatmıştı. Nefise suyu içtikten sonra
"Sizin kardeşiniz felan yok mu?"
"Var var"
" nerde peki"
"Malesef hapishanede" Nefise bu cevap karşısında şaşırmıştı.
"Aa,geçmiş olsun yani bu durumda ne denirse artık. Neden girdi acaba" Muzaffer kafasını kaşıyarak
"Bu uyuşturucu işine felan bulaşmış öyle yani. Aslında onurun anlattığına göre patronu varmış o tehdit etmiş yapcaksın yapmazsan ailen ölür demiş"
"Onur kim"
"Kardeşim işte hapishanede ki"
"Allah Allah siz hiç araştırmadınız mı bu olayı"
"Yok araştırmadık yani babam istemedi uyuşturucu işini pek sevmez dedi ki eğer bulaştıysa çekecek cezasını bizde gidemiyoruz özledik aslında keratayı" Nefise'nin bu olayda aklı takılı kalmıştı Ali'nin bir ara uyuşturucu işi olduğunu duymuştu.
"İsterseniz biraz dışarı çıkalım ben bunaldım da" Nefise kafasını tamam şekilde sallayıp çıktılar. Salona yaklaştıklarında Asiye hanım onlara doğru geliyodu.
"Oğlum erken bitmiş konuşmanız"
Muzaffer elini annesinim sırtına atarak
"Yok sultanım bitti işte erken değil" Muzaffer bir eliyle Nefiseyi diğer eliyle annesini göstererek tanıştırdı.
"Hoşgeldin Nefise kızım" elini uzatarak söyledi Asiye Nefise de hemen elini öpüp alnına koyduktan sonra
"Hoşbulduk Asiye hanım"
"Şöyle dışarı çıkalım isterseniz" Asiye kapı tarafını göstermişti. Nefise hemen peki deyip dışarı doğru ilerlemişti. Muzaffer hala Nefise'nin annesinin elini öpmesinde kalmıştı. Çok hoşuna gitmişti,sanırım bir kez daha aşık olmuştu Nefise'ye. Çünkü Muzaffer için annesi her şeyden herkesten önce gelir o yüzden Nefise'nin elini öpmesi hoşuna gitmişti.Eda ve ayşe hanım beraber oturup soh et ediyolardı,hasan ve murat da beraber işten konuşuyolardı Kadir de tek başına oturuyordu. Muzaffer kadirin yanına Nefise'de Edaların yanına.
"Kadir napıon lan" Muzaffer sakin bir şekilde kadirin yanına yaklaşmıştı.
"Oo damat bitti mi yengeyle konuşman"
"Ne damadı be sahte damat" hafif gülerek söylemişti Muzaffer
"Oğlum sahte mahte 10 yıldır başımın etini yiyodun Nefise diye alsana Nefise tepe tepe kullan,hoşunada gidiyo yanında olması çakal"
"Ya tabi hoşuma gidiyorda ne bileyim,onun bilmediği bazı şeyler varya o biraz geriyor beni"
"Offf sende çok kasıyon be biraz akışına bırak bi evlenin bi alışın birbirinize zamanı gelir onun merak etme" Muzaffer oflayıp önündeki çerezlerden yedi.Nefise usulca annesinin yanına yaklaştı ve masaya oturdu.
"Hoşgeldin kızım,nasıl geçti" Nefise göz devirerek
"Annecim bi soluklansaydım" Eda hemen
"Ya kızım çatlatma işte eniştemle ne konuştunuz"
"Enişteymiş sen niye oraya geldin ha başkaları yokmuydu kahveyi getircek " Eda hemen geri vites yapıp
"Tamam be anlatmassan anlatma"
Nefise oflayıp
" İşte bişey konuşmadık hangi işte çalışıyom ne yapıyorum öyle yani fazla bişey konuşmadık"
"Bu kadar mı yani"
"Eda ne bekliyosun daha ilk konuşmadan"
"Tamam ya bişey demedik"Kadirle Muzaffer karşılıklı oturuyorlardı.
"Kadir"
"Efendim kardeşim"
"Bu Nefise varya beni tanımadı" Kadir bardağı masaya bırakıp
"Tamam işte tanımaması daha iyi"
"Ya daha iyide beni tanımaması çok zoruma gitti yani insan az da bişey olsa hatırlar" Kadir oflayıp
"Tabi herkes senin gibi değil 10 yıl geçti aradan tabi ki hatırlamıcak ne bekliyosun zamanla onu da söylersin" masadan çerez alıp ağzına attı kadir.Ali yanında ki adamıyla villayı tepeden gören bir yerde duruyorlardı. Adamı yere uzanmış elinde ki uzun namlulu silahla Muzafferi nişan almıştı.
"Hazır mısın" yerdeki adam silahı biraz daha sağlama alıp
"Hazırım abi"
"Hadi koçum yaparsın tamam mı. eğer yaparsan aileni kurtarırsın,ailen için hadi aslanım"Asiye hanım Muzafferlere doğru yaklaşıyordu.
"Annen geliyor Muzaffer" Muzaffer hemen ayağa kalkıp oturduğu sandalyesini annesine uzatmıştı.
"Buyur sultanım otur" Nefise de uzaktan Muzafferi izliyordu annesine saygısına hayran kalmıştı.Ve bir anda silah sesi sarmıştı her yeri..
SONN..
Uzun bir aradan sonra tekrardan merhabalar. Umarım beğenirsiniz..
Yeni bölüme kadar kendinize dikkat edin.....