VAMPİRE

# Tutsak

Justin :

Niye bu kıza acıyordumki.... ağladığı zamanki hali gözümün önüne geldi ve kalbimin acıdığını hissettim lanet DNA - am yüzünden insanı duygularım hale işlek bir halde ve onu acımasızca becermemi engelliyor.

Üzerime beyaz bornozumu geçirdim sıcak bir duş ve biraz kan iyi gelecekti 
Hızlıca iç çamaşırımı çıkardım. aklıma iç çamaşırımı çıkardıktan sonraki selena nın hali geldi hafifçe gülümsediğimi hissettim sonra hemen somurttum.

Bu seferde onu ilk kez gördüğüm zaman aklıma geldi yine Jacob la bir denek üzerinde çalışıyorduk ve o güzel yüzü ile karşıma çıktı resmen nutkum tutulmuştu melekleri bile kıskandıracak bir güzelliğe sahipti. Mankenlere taş çıkaracak bir güzelliğe sahip vücudu beni deli etmeye yetti bile.

Babasının karşısına geçip birşeyler konuşmaya başladı.  Jacob onu başıyla onayladı gözleri bana kaydı kalbimin hızlandığını hissettim. Birkaç  saniye sonra gözlerini kaçırdı ve Jacob la beraber büyük asansöre bindiler ve gözden kayboldular.

Başımı iki  yana deli  gibi salladım ve bornozumu asıp kaynar suya girdim ancak sıcağı bu şekilde hissedebiliyorum.

Saçlarımı duruladıktan sonra duştan çıktım ve dolaptan traş malzemelerimi aldım.

İçeriden tıkırtılar gelmeye başlayınca vampir içgüdülerim devreye girdi ses selena nın odasından geliyordu.

Sanırım kapıyı zorluyor beyaz bornozumu giydim ve selena yı kilitlediğim odaya saniyeler içinde geldim.

Kapıyı sert bir şekilde açınca kapının dibinde olan selena yere kapaklandı bu haline kıkırdadım.

Oysa bana sinirli sinirli  söyleniyordu
Çok tatlıydı.

Ayağa kalkması için elimi uzattım.
Elime vurup kendi kalktı
Bu hali kesinlikle çok şirindi onu şuracıkta sıkıştırıp öpmek istiyorum.

" benim tuvaleti kullanmam lazım " beni şöyle bir süzdükten sonra cevap beklercesine suratıma baktı.

"  koridorun sonunda sağdaki kapı " tamam anlamında kafasını salladı yanım dan geçerken kolunu tuttum ve kendime yapıştırdım.

"  hadi ama Justin yine ne oldu. " dermişçesine bana baktı.

" buradan gidiyoruz " dedim şaşkınlıkla gözlerini büyüttü"  ne neden " dedi.

"  baban burayı bulmak üzere seni ona vermeye hiç niyetli değilim  o yüzden benimle geliyorsun "

Hayır anlamında kafasını salladı"  seninle hiçbir yere gitmiyorum " dedi.
kolunu daha sert sıkınca küçük bir inilti çıkardı.

"  benimle geliyorsun çünkü benim tutsağımsın......

&&&&&&&&&&&&&&

Jack :

Boynumda iğrenç bir acıyla uyandım elimi boynuma götürdüğümde hiçbirşey yoktu çok tuhaf çünkü çok acıyor.

Çevreme bakındığımda herşeyin kırık dökük olduğunu gördüm.

En son ne olmuştu hızla aya kalktım.  Kalkmamla duvara yapışmam bir oldu.

Ne ara bu kadar hızlıydım??? kafamı zorlayıp olanları hatırlamaya çalıştım
Ama sadece kafamda kocaman bir ağrı vardı.

Yeraltı laboratuvar ındaydım uzaktan kan emicilerin sesleri geliyordu.

Kan emici.......  Tabi ya ben..  En son o yaratıklar tarafından ısırılmıştım.

Peki neden bir canavara dönüşedim ki??
Hızlıca asansöre bindim ve 25. Kata bastım

Kapı gürültülü bir sesle açıldı her tarafta kan emiciler vardı tanrım....
Ne kadar çoklar.

Kimse bana aldırmıyordu herhalde insan olsam şuan parçalanmıştım bile..

Çabucak denek a-9 un kafesine ulaştım.

Gördüklerim karşısında nutkum tutuldu,  kafes parçalara ayrılmıştı.

Ve ortalıkta ne selena,  nede Alec ve Jacob u görebiliyordum vampir hızımı kullanarak tünele girdim.

Orada anda şirketin hava araçlarının olduğu bölüme..

Helikopter lerin olduğu yere koştum herker kan içindeydi sanırım Justin buraya uğramış..

Bütün kan örneklerini kokladım içime  bir rahatlama girdi.

Hiçbiri arkadaşlarıma ait değildi bunun rahatlığı ile kenarda duran bir helikopter e gittim.

Helikopter binince çalıştırıp havalandım.

Bu kan emiciler şehri tamamen mahvettiler, kırık dökük binalar vardı ve çoğu yerde yangın çıkmıştı.

Direksiyonu sağa kırdım helikopter hafif yana yattı.

Vampir özelliklerimi kullanarak ses ve görüş yeteneğimi güçlendirdim.

Hem arkadaşlarımı hemde ailemi bulmak zorundaydım,  bu yüzden hızımı daha çok arttırıp çevreyi dikkatle taramaya başladım.