flowers

19; karar.

jungkook;
taehyung?

taehyung;
bir şey demeden gittiğim için özür dilerim.
ilaç almaya çıkmıştım.
gelmek üzereyim, bir şey mi oldu?

jungkook;
hayır..
sadece korktum

taehyung;
korkma gelmek üzereyim.

jungkook;
araba mı kullanıyorsun?

taehyung;
evet.

jungkook;
yazışma dur

jungkook'dan gelen sesli arama
kabul et / reddet

"böylesi daha iyi."

"iyisin değil mi?"

"her zamanki halim sanırım. gelmene ne kadar var?"

"birkaç sokak ötedeyim. biraz trafik var 5-10 dakikaya evde olurum."

"düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
kafayı yemek üzereyim."

"neyi düşünüyorsun?"

"bebeği aldırmalı mıyım?"

"bunu ben de bilmiyorum."

"ayak üstü telefonda konuşmak doğru değil biliyorum ama içimde tutamıyorum. dikkatini dağıtmayacaksa sen gelene kadar içimi dökebilir miyim?"

"sormana bile gerek yok. hâlâ yüz yüze konuşurken rahat edemiyorsun sanırım."

"şey, evet. bunun için özür dilerim. her neyse, aslında aldırmak istemiyorum. bir bebeğimiz olsa çok güzel olurdu. engelli doğmama şansı var biliyorum ama riske almalı mıyız?"

"ah..bencillik etmek istemiyorum. engelini bilmiyoruz gerçi bunun iyisi kötüsü olmaz ama güzel bir aile olabiliriz."

"pişmanlığın şu ana faydası yok ama çenemi tutsaydım belki-"

"bunu seninle konuşmuştuk, bir suçun olmadığını biliyorsun. bebeğini korumaya çalışmak çok normal ve olması gereken bir şey."

"bunu söyleyerek seni fazla bunalttım sanırım. özür dilerim."

"hayır sadece-"

"aldıracağım."

"ne?"

"ona bu kötülüğü yapamam. bizden nefret edecek, arkadaş edinebilecek mi? edinse bile dışlanacaktır."

"deme şöyle..."

"bir bebeğin, bizim bebeğimizin yaşama hakkını elinden almak istemiyorum. mutlu edebilir miyiz onu?"

"elimizden gelen her şeyi yaparız. onu güçlü bir şekilde sevgiyle büyütürüz."

"grupta da böyle söylemişlerdi evet."

"ben de bilmiyorum, bunun kararını vermek zor. birden olacak bir şey de değil."

"jennie bu ay içinde halletmemiz gerektiğini söyledi. daha büyürse alamazlarmış."

"istemiyorum."

"huh?"

"aldırmanı istemiyorum. engelsiz doğabilir, doğmasa bile ona en iyi hayatı vermek için elimden geleni yapacağım. bana güveniyor musun?"

"güveniyorum. hep güvendim."

"bu bencillik değil. engeli ne olursa olsun mutlu yaşamasını sağlayabiliriz."

"o zaman-"

"istediğin bir şey var mı?"

"efendim?"

"iki dakika markete gireceğim istediğin herhangi bir şey varsa alabilirim."

"hayır. sadece şey, yerimden kalkmam lazım."

"yerinden kalkman lazım?"

"anla işte. çabuk gel eve."

"ne? haa. telefonu kapatıyorum hemen geleceğim."

arama sonlandırıldı