12

506 58 76
                                    

Fotoğrafların arkalarındaki yazıları okurken anılar gözümün önünden su gibi geçti. Yunho'nun geldiğini bile fark etmemişim.
"hyung yine mi fotoğraflara bakıyorsun en sonunda atacağım bunları ne zaman görsen ağlıyorsun dayanamıyorum hem mingi geldi kalk içeri gel."
"yunho"
"hm?"
" O buraya taşınmış"
"o kim?"
"O İŞTE HONGJOONG KARŞI TARAFTAKİ DAİREYİ KİRALAMIŞ GÖRDÜM ONU YUNHO HİÇ DEĞİŞMEMİŞ HALA MİNİCİK AMA NİYE BUNU YAPIYO ACI ÇEKTİĞİMİ GÖRMEK Mİ İSTİYO BU KADAR YIL SONRA BURDA OTURDUĞUMUZU BİLDİĞİ HALDE NİYE GELİYO GİTTİN BİR KERE GELME İŞTE"
"kim burda? Hongjoong hyung mu?"
"mingim bur dur ortalığı karıştırma. Hyung ağlama kalk sorarım konuşurum ben onunla hırpalama kendini"
"evet hyung konuşuruz derdini anlarız dövüşse dövüş sonuna kadar senin arkandayım ben"
"mingi"
"tamam ya dövüş yok"
"bakın pencerede bu tarafa bakıyor. Mutludur acı çektiğimi görmek mutlu eder onu. Mingi perdeyi çeker misin?"
"çekeyim hyung."

Mingi perdeyi çekmeye gittiğinde hongjoong ona bir saniye işareti yapıp kağıda bir şeyler yazıp  camdan göstermişti
'üzgünüm onu üzmek istemedim, sadece yarattığım enkazı toplamaya geldim'

Mingi alaylı bir gülüş bırakıp perdeyi çekti.
"hah enkazı toplamaya gelmiş. Siktir git işte bunca yıl sonra niye gelirsin alay mı ediyorsun"
"ne?"
"hyung perdeyi çekerken üzmek istemedim yarattığım enkazı toplamaya geldim yazıp gösterdi camdan.."
"DALGA MI GEÇİYO BU BIRAKIN GİDİCEM"
"biz de gelicez o zaman"
"yunho bence yalnız bıraks-"
"biz de gidicez mingi. Seonghwa hyungu yalnız bırakamam ama istersen gelmeyebilirsin"
"geleceğim soru mu bu."
"güzel."

Evden çıkıp hongjoong'un yeni taşındığu eve gelmiş zile basmışlardı. Hongjoong camdan onların geldiğini görmüştü. Gerçekten şimdi sıçtığını hissediyordu. Otomatiğe bastıktan sonra henüz yerleşememiş evinde nereye sokacağını şaşırdı onları.
"KİM HONGJOONG!"
"hyung kapıda bağırma"
"KARIŞMA MİNGİ"

Hongjoong kapıyı açmış hızlıca kapının önündekileri içeri sokmuş ve kapıyı kapatmıştı.
"şimdi bağırabilirsin, dilediğin kadar"
"YA SEN NİYE KURDUĞUM DÜZENİ MAHVETMEYE GELDİN HONGJOONG BİLEREK Mİ YAPIYORSUN ANLAMIYORUM BUNCA YIL SONRA NİYE KARŞIMA ÇIKIYORSUN. CİDDEN KAFAYI YİYECEĞİM AKLIMA SADECE EĞLENMEK İÇİN GELDİĞİN GERÇEĞİ GELİYO. Yarattığın enkazla gurur duymaya mı geldin. Al bak. Güzel olmuş mu? Böyle mi isterdin? Yoksa daha mı kötü olmalıydım. Hm? Ama gördüğün gibi toparlanmıştım. Seni görene kadar. Gittin git madem niye o kadar yıl sonra dönüyorsun? "
" seonghwa ben-"
" ne sen ne? "
" BIRAK DA AÇIKLAYAYIM. özür dilerim sana bunları yaşatmak istemedim. Ama korktum. Seni üzmekten, üzülmekten, birbirimizi kaybetmekten. Bunlar korkuttu beni. Gelemedim o gün yanına. Gelmek istedim ama yapamadım. Oturduğum binada birbirini çok seven bir çit vardı. Ayrıldıktan sonra birbirlerinin yüzlerine bakmadılar. Onlar gibi olmaktan korktum. Sürekli bana gelip çektiği acıyı anlatıyordu. Sen de öyle acı çekersin diye korktum. Kaçtım senden. Dönmek istedim ama babamı kaybettim. Annemi yalnız bırakamadım. Gelemedim. Senin çektiğin acıların daha fazlasını çektim ben. tek acı çeken sen değilsin park seonghwa. "

Mingi yunho'nun kulağına eğilerek fısıladı
"bu ikisi ağlamaya başladı napacağız yunho?"
"hongjoong hyung'a her ne kadar sinirli olsam da baksana şunların haline hala birbirleri için yanıp tutuşuyorlar. Gözlerinden belli oluyor bu. Hwa hyung bana hep toparlandım artık unuttum onu derdi ama ne zaman fotoğraflarına baksa oturur çocuk gibi ağlardı. İnanmadığımı o da biliyordu. O hala seviyor ama hongjoong hyung'u bilmiyorum. Onunla konuşacağım. "
"yunhoşum sen ne iyi kalpli bir şeysin. Yunhosu olmayanlar ağlayabilir çünkü türünün tek örneği ve benim"
"mingi hatırlat gece döndüğümüzde seni öpeceğim ama hasss bunlar ne ara sarılmaya başladılar LAN NE ARA SARILDINIZ SİZ"
"Yunho manyak mısın korktum lan. Hongjoong ne ara sarıldık biz ben en son bağırıp çığırıyordum"
"bilmiyorum ama bildiğim tek şey seni gerçekten çok özlemiş olduğum. Özür dilerim kaçmamalıydım yaptığım duygusuzluk ama seni üzmek istemedim. Çok özür dilerim. Beni affetmen için istediğini yaparım yalvarıyorum"
"ne istersem yapar mısın?"
"evet ne istersen"
"öp beni."
"n-ne?"
"öp beni."
"yanağından?"
"hayır."

Hongjoong yavaşça seonghwa'nın dudaklarına yaklaşmaya başlamıştı. Hiç tadına bakmadığı bu dudakların tadını özlemişti. Bilmediği bir şey nasıl özlenir bilmiyordu ama özlemişti.
"yunho kapat gözlerini"
"mingi bebek miyim ben"
"bebeğimsin gel bura bakma şunlara "
"şapşalsın.."
Seonghwa daha fazla sabredememiş hongjoong'u belinden çekip olayı hızlandırmıştı. Öpüşlerinde özlem, nefret, sevgi, kırgınlık bunlar gibi bir sürü duygu doluydu. Ama en çok özlem.
"mingi bir şey sorucam biz şimdi gay pornosu mu izliyoruz?"
"full hd hem de.."

Seonghwa dudaklarını o özlediği dudaklardan ayırmıştı. Elinde olsa hep hongjoong'u öperek gezerdi.
"biz sizi duyuyoruz bilin istedim de"
Hongjoong seonghwa'nın dediğine gülmüştü. İkisinin de gözlerinin hala kızarık olmasına rağmen.. Sonra yunho ve mingi'ye bakmıştı. Hiç değişmemişlerdi hala her şeyi dalgaya vuruyorlardı. Onları da çok özlemişti.
"yunho, mingi sizden de çok özür dilerim. Size de açıklama yapmadım. Gerçekten sizi çok özledim. Hala aynısınız sürekli dalga konusu buluyorsunuz kendinize"
Yunho konuşmaya başladı.
"her ne kadar sana kızgın olsam da affedeceğim gel bura. Ama hala unutmadım hwa hyunguma çektirdiklerini bil yani."
"yunhom haklı ben de unutmadım ama pişmansın belli dimi yunho"
"evet sevgilim. Affettik seni ama önemli olan bence şu an karşındaki beden.."

Hongjoong karşısındaki bedene döndü. Gözlerinden neler düşündüğünü anlayabiliyordu. Kırgındı hala ona ama beraberken olduğu gibi bakıyordu ona. Sevgi dolu.

"şimdi biz bura kavgaya gidiyor gibi geldik olana bak. Birazdan sevişirseniz şaşırmam"
"yuh mingi sakin kulağıma fısılda bari"
"haklısın dur ortam gerdin zaten".

Hongjoong konuşmaya başladı.
"seonghwa"
"bir şey demene gerek yok daha fazla. Üzgünüm baban öldüğünde yanında olamadım. Neden izin vermedin bana hongjoong? Neden bu zamana kadar bekledin? Yaralarını sarardım.."
"beni mi düşünüyorsun hala. Gerçekten hiç değişmemişsin seonghwa"
Gözünden yaşlar firar etmeye başladı tekrar hongjoong'un. Seonghwa ise yanına gidip sarıldı özlediği bedene.
"seni özledim hongjoong, çok özledim."
"bende seonghwa.. Bende çok özledim."

"hyung bizi markete yolladın acıktım diye eve üç erkek atacağım deseydin biz giderdik zaten"
"ya salak san size anlatmıştım ya yunho ve mingi çiftini işte bunlar onlar"
"hyung sevgilime salak falan ayıp oluyo"

Seonghwa bu çifti hazırlamıştı küçük olanı ilk başta joong'un sevgilisi sanmıştı ama adının san olduğu bedeni öpünce öyle olmadığını anlamıştı.
"yunho görüyor musun sevgilim aşkımız yedi cihana yayılıyor"
"mingi sus güzelim küçük olan üzerimize atlayacak gibi duruyor şu an"
"küçük falan da ayıp oluyo siz uzunsunuz be. Wooyoung ben bu arada"
"evet biz çok uzunuz hongjoong hyung ve sen normalsiniz yoksa"
"mingi sana dev dediklerinde mutlu oluyo musun sevgilim deme şöyle"
"yunhoşum kızıyo musun sen öpiyim mi seni"
"mingii"
"tamam tamam"

"ee hongjoong hyung yanındaki de seonghwa o zaman?"
"evet woo o bir gün sizi bu şekilde tanıştıracağım aklıma gelmezdi ama kader işte"
"e kendini nasıl hazır hissettin daha demin ne bok yiyeceğim geri mi dönsem diye kafamızın anasını belliyordun"
"ben geldim buraya birinin taşındığını görmüştüm hongjoong olduğunu görünce dayanamadım"
"büyük kaos kaçırdık san.."
"hem de en büyüğünü güzelim.."
"aslında başta kaos olsa da sonrasını hub dan izleyebilirsiniz LAÖWLDCXK"
"mingi bunu demeyecektin hwa hyung eve gidince ağzına çarpacak sabah bana atamadığı terliği.."
"eee şey benim ocakta yemeğim vardı da"
"mingi bize geleceksin bil yani kaçışın yok"
"ama hy-"
"DURUN LAN Bİ SEVİŞTİNİZ Mİ ANLAMADIM NELER OLUYO"
"WOOYOUNG NE BAĞIRIYORSUN BE. öpştk sdce"
"ne?"
"öpüştük amk yani seonghwa istedi diye"
"valla mingi dese kızardım ama sen de çok istekliydin hyung şimdi kusura bakma ama"
"yürü be iki gözümün çiçeği"
"ben yunho'yu sevdim joong hyungun anlattığı gibi cidden tanıştığıma memnun oldum"
"ben de memnun oldum san. Ama malesef sizden bahseden olmadı şu an anladığım tek şey wooyoung ile sevgli olduğunuz"
"tanışırız dert etme sırık"
"sırık falan olmuyo"
"küçük derken oluyo"

"LAN YUNHO MİNGİ YEMEK DİYİNCE OCAKTA YEMEK VARDI GÖRDÜN MÜ SEN ONU KAPATTIN MI OCAĞI?"
"ne yemeği?"
"AY BAŞIMA GELENLER EV YANICAK LAN KOŞUN. hongjoong sonra konuşuruz detaylı ben de memnun oldum sizle tanıştığıma woo ve san pek tanışamasak da şimdi evimizi kaybetmek istemiyorum yunho koşsana olum bacakların daha uzun çabuk gidersin"
"hyung sakin hemen şurda ev"
"olsun yürü"
"amacın kesinlikle burdan uzaklaşmak değil"
"mingi kapa çeneni"

..
Çok yarım kaldı bölüm farkındayım ama daha da saçmalayamadım:')

First Snow ¦ 𝘴𝘦𝘰𝘯𝘨𝘫𝘰𝘰𝘯𝘨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin