Ertesi gün
Y: Ender, acil konuşmamız lazım.
E: Ne oluyor Yıldız?
Y: Kimse yok mu evde?
E: Deniz var, ama uyuyor.
Y: Peki.
E: Hadi söyle.
Y: Ben... Galiba aşık oldum.
E: Ne??
Y: Yani...
E: Kimden?
Y: Şey... Çağatay...
E: Yıldız... Offf... Şimdi bunu için zaman mı?
Y: Nasıl?
E: Yani ya bir gün hapse girsek, ne yaparsın?
Y: Öyle bir şey olmayacak.
E: Nereden biliyorsun?
Y: Yani... Bilmiyorum... Ayrıca bizden kimse bilmiyor.
E: Evet, ama ben korkuyorum... Bazen Deniz'e bakıyorum, ben olmazsam ona ne olacağını düşünüyorum...
Y: Öyle bir şey olmayacak... Sen kötü düşünme.
D: Yıldız teyze!
Y: Prenses! Nasılsın?
D: Iyiyim.
E: Aşkım, aç mısın?
D: Kürt gibi acıktım.
E: Hadi mutfaya git. Sevda abla sana bir şeyler hazırlasın.
D: Tamam.E: Neyse Yıldız... Şimdi ne yapacaksın?
Çağatay'a söyleyecek misin?
Y: Bilmiyorum, kafam karıştı. Korkarım benimle aynı hislere sahip olmayacak.
E: Sana nasıl baktığını fark ettiğini sanmıyorum.
Y: Farkettim. Neyse... Sen nasılsın, iyi misin?
E: Iyiyim... Biraz yorgunum o kadar.
Y: Hasta mısın yoksa?
E: Yok canım. Pek iyi uyumadım o yüzden.
Y: Ben gidiyorum Endoşum. Halit Can beni bekliyor evde.
E: Benim yerime öp.
Y: Tamam canım. Görüşürüz!
E: Babay!Akşam
D: Baba!
K: Birtanem! Annen nerede?
D: Odada. Uyuyor.
K: Tamam. Sen burada bekle, biz hemen geliyoruz ve yemek yiyeceğiz.
D: Tamam.Kaya yavaşça odaya giriyor. Ender'i yanağından öptü. Ender yavaş gözlerini açtı.
E: Kaya!
K: Bebeğim!
E: Uyuyakaldım. Saat kaç?
K: Saat 20:00. Sen iyi misin?
Hastane gidelim mi?
E: Iyiyim, merak etme. Dün gece pek uyumadım o yüzden.Ender aniden hapşırdı.
K: Çok yaşa. Gerçekten iyi misin?
E: Iyiyim aşkım.
K: Tamam.
E: Yıldız bugün bana uğradı.
K: Ne güzel.
E: Çağatay'a aşık olduğunu söyledi.
K: Ne?
E: Aynen öyle.
K: Ne yapacak?
E: Bilmiyor. Kafası biraz karışık.
Göreceğiz.
K: Hadi Deniz bizi bekliyor.D: Anneciğim, iyi misin?
E: Iyiyim, pamuğum. Hadi geç masaya.
Yiğit: Anne, yüzün bembeyaz. Sen iyi değilsin.Kaya elini çabuk alnına koyuyor.
K: Ender, çok ateşin var.
E: Iyiyim ben.Ender masadan kalktı ve bayıldı.
D: Anne!!!
K: Çabuk hastaneye.Hastane
K: Doktor bey, durum nasıl?
Doktor: Şimdi iyi. Ateşi düşürmeyi başardık. Ama bu gece ona göz kulak olacağız. Yarın daha iyi olursa eve gidebilirsiniz.
Yiğit: Peki neden bayıldı? Ve bütün gün uyudu.
Doktor: O çok üşüttu. Ama şimdi iyi. Merak etmeyin.
K: Teşekkürler! Onu görebilir miyiz?
Doktor: Elbette!
K: Çocuklar, hadi siz eve gidin. Çok geç oldu.
D: Ama...
K: Hadi bebeğim lütfen.
D: Peki.K: Canım, nasılsın?
E: Daha iyiyim.
K: Çok korktum sana bir şey olacak diye.
E: Deniz çok korktu değil mi?
K: Çok. Hadi sen mışıl mışıl uyu. Yarın eve gideceğiz.
E: Tamam.Ertesi gün
Ender şimdi daha iyi hissediyor ve doktor eve gitmesine izin verdi.
D: Anne!
E: Aşkım! ( sarıldılar)
D: Bana doğruyu söyle. Iyi misin değil mi? Ben çok korktum.
E: Iyiyim bebeğim. Merak etme. Ben çok güçlü bir kadınım.
D: Öylesin evet.3 gün sonra
Yıldız, Çağatay'ın duygularını itiraf etmeye kararlı.
Onun için bir pasta hazırlar ve ona gider.Y: Merhaba!
Ç: Merhaba!
Y: Sana bu pasta yaptım.
Ç: Teşekkür ederim. Zahmet oldu.
Y: Hiç değil. Yaa ben sana bir şey söylemek istiyorum aslında.
Ç: Ne oldu?
Y: Nasıl söylesem bilmiyorum...Yaa ben saklamaya çalıştım ama artık yapamıyorum. Ben sana...Çağatay Yıldız'ı öpüyor.
Ç: Sen bana aşık oldun.
Y: Nereden biliyorsun?
Ç: Gözlerinde görüyorum.
Ben de sana aşık oldum.
Y: Gerçekten mi?
Ç: Gerçekten! ( ve sımsıkı sarıldılar)20 Bölüm Sonu
NOT: Ben YılÇağ hiç sevmiyorum ama biraz dizi gibi olsun istedim. Lütfen bana kızmayın 😁