HİPOKRAT YEMİNİ 3

47 6 3
                                    

Tüm hastalar gerekli servislere dağıtılmıştı.

   Genç iyice kötü olmuştu,ellerimi sımsıkı tutuyordu. Bırakma dercesine gözlerinden yaşlar süzüldükçe ben de kendimi tutmakta zorlanıyordum. Eğildim yanaklarından öptüm."Bırakmayacağım seni sakin ol üzülme sakın",diyordum. Hiç tanımadığım,daha önce hiç görmediğim bu insana anlatılmaz bir yakınlık hissediyor,sanki onun acısının aynısını çekiyordum.

     Çok acı çekiyordu, hem yalnızlığından hem de geçirmiş olduğu beyin travma-sından. Ne kadar süre daha onunla kaldığımı hatırlamıyorum.

     O artık aramızda değildi(bu cümleyi yazarken gözümden yaş geldiğine yemin edebilirim),bu dünyayı terk etmişti ve ben gelmeyen doktoru suçluyor,içimden lanetler yağdırıyordum.

     Derken beyin cerrahı gelmişti. Hastanın daha doğrusu ex olmuş (ölmüş) gencin üzerindeki çarşafı almamı söyledi. Çarşafı kaldırdığımda cerrahın hiç bir şey söyleme fırsatı olmadan yere düştüğünü gördüm. Ne olduğunu anlamaya çalı-şıyordum. Yemekli bir davetten gelmişti, acaba çok mu sarhoş yada kalp krizi mi geçiriyor, diye düşünürken diğer doktor arkadaşları olaya müdahale etmişlerdi bile.

     Ölen o gencecik insanın babasıydı bu cerrah ve kendi evladının tedavisi için çok geç kalmıştı ne yazık ki! Kötü günde oğlunun acısıyla felç geçirmiş ve görevine ye.niden dönememişti.

Burada hipokrat yeminine bir açıklık getireyim hipokrat doktorların başı demekmiş.

Annesinden dayak yediği halde, yine anne diye ağlayan bir çocuktur aşk...

Bu arada bundan sonra gözyaşı bir yazdım onu ilk okuyana yazıcam gözyaşı ikiyi...

YUMUŞAYAN KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin